Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna itibarla uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

    , bu nedenlerle, tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....

      niteliğiyle ... adına tescili istendiğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir talep içerdiğine göre, mülkiyete ilişkin talep yönünden asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu, ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığının yöntemince araştırılması ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının uygulama kadastrosuna itiraz talebi yönünden davasının reddine, çekişmeli 220 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tapuya tesciline; davacının mülkiyet iddiasına yönelik talebi yönünden kadastro mahkemesinin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

          Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

            Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Mahkemece tesis paftası ile uygulama paftası çakıştırılmak suretiyle eksikliğin nereden kaynaklandığı teknik bilirkişilerce belirlenmeksizin, husumet esas alınmak suretiyle karar verilmiştir....

              Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında Hazineye ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın görevsizlik nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacı Hazine'nin davasının uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde değil, taşınmazın mülkiyetine yönelik olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının davasının uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete mi yönelik olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

                Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın devamı sırasında, yörede orman kadastrosuna başlanmış olduğundan görülen davanın orman tahdidine itiraz davasına dönüştüğü ve davaya kadastro mahkemesince bakılması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dava kadastro mahkemesine aktarılmış, kadastro mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Daha sonra yörede orman kadastrosuna başlanması nedeniyle dava orman kadastrosuna itiraza dönüşmüştür. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde davanın devamı sırasında 01/07/2003 tarihinde 6831 Sayılı Yasaya göre orman kadastrosu ve 2/B madde uygulama çalışmalarına başlanmış; temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir....

                  edilmediğine göre artık askı ilanına çıkartılan paftanın kesinleştiği, kesinleşen tesis kadastrosu paftasının sınırlarına uygun şekilde yapılan Orman Kadastrosu ve 2/B çalışmaları sonucunda Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan 1624 parsel sayılı taşınmazın sınırlarına uygun olarak yapılan uygulama kadastrosu karşısında davacıların talebinin uygulama kadastrosuna itiraz olarak değil, mülkiyete ilişkin olduğunun kabulü gerektiği belirtilerek, davacıların uygulama kadastrosuna ilişkin davalarının reddine, uygulama tutanaklarının tespit gibi tesciline, davacıların mülkiyete ilişkin talepleri hakkında mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi gereğine ve davanın nitelendirmesinde ve delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine” değinilmiştir....

                    Yerel Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazdaki diğer hissedarların tamamının muvafakatlarını almadan yada davaya katılımlarını sağlamadan dava açamayacağı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki; eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesine dayalı olarak yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Nitekim davacı 02/09/2021 tarihli davayı açıklama dilekçesinde isteminin uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetinde olduğunu belirtmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu