WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava dilekçesinde ki açıklamaya göre dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

Mahkemece yapılan yargılama sonunda kullanım kadastrosuna itiraz niteliğindeki davaların genel mahkemede açılamayacağı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın niteliği itibarı ile ancak 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesindeki ilan süresi içerisinde açılabileceği, buna göre genel mahkemede açılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dosya arasına getirtilen belgelere göre taşınmaz hakkında düzenlenen güncelleme tutanağı ile kullanım kadastrosuna ilişkin olarak tespit yapılıp, 15.07.2010 ile 13.08.2010 tarihleri arasında askı ilanına alındığı ve bu tarihler arasında kadastro mahkemesine dava açılmadığından tespitin kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır....

    GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava dilekçesinde ki açıklamaya göre dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

    Mahkemece; yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosunun birlikte yapıldığı; bu uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazı orman sınırları içine alan tahdidin kesinleştiği, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde düzenlenen 10 yıllık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açma hakkının yalnızca tapulu taşınmazlar için geçerli olduğu, davacı tarafça tapu kaydına dayanılmadığından, davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır. Dava, zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede ... Köyünün, ... Köyünden ayrılmasından önce ... Köyünde 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.11.1977 tarihinde, itirazlara ilişkin kararların ise, 17.05.1978 tarihinde ilan edilip orman sınırı içinde kalan taşınmazlar yönünden kesinleşen orman sınırı dışında bırakılan yerler hakkında Orman Genel Müdürlüğünün 17.10.1978 tarihinde Ordu Asliye Hukuk Mahkemesinde 1978/455 sayılı dosyasında açtığı ve görevsizlikle Kadastro Mahkemesine gelen ve halen bu mahkemede 2002/202 sayılı dosyasında da devam eden orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile daha sonra 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

        Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine, tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ......

          Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine, tapu müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumetten reddine, tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Kararın davacı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Uygulama kadastrosu sırasında, ... İli ... İlçesi ......

            Dava, zilyetliğe dayalı olarak on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır. Bilindiği üzere, kural olarak görevsizlik kararı veren mahkeme, bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re'sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde tarafların birinin görevli mahkemeye başvurarak tebligat yaptırması gerekir. (HUMK.'nun 193. maddesi) 10 günlük süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, ... Kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine tarafların başvurusu olmadan mahkemece re’sen dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir....

              Dava, zilyetliğe dayalı olarak on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır. Bilindiği üzere, kural olarak görevsizlik kararı veren mahkeme, bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re'sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde tarafların birinin görevli mahkemeye başvurarak tebligat yaptırması gerekir (H.U.M.K.'nun 193. maddesi). 10 günlük süre hak düşürücü süre olup, mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda; ... Kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine tarafların başvurusu olmadan mahkemece re’sen dosya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir....

                DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: 2011 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sırasında davacı T1 adına kayıtlı bulunan eski 432 parsel sayılı ve 6.000,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 108 ada 82 sayılı parsel olarak ve 4.468,62 m² yözölçümüyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, adına kayıtlı 108 ada 82 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün hatalı olarak eksildiği iddiasıyla dava açmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi geçtikten sonra genel mahkemede açılan itiraz davasıdır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tesis kadastrosu 1953 yılında yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu