Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmaz için yapılan uygulama çalışmalarının kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın çözümü konusunda görevli mahkeme ise; dava konusu taşınmaz için kadastro (uygulama) tutanağı tutulmuş olması nedeni ile kadastro mahkemesi olacaktır. Açıklanan tüm bu nedenlerle; tapu iptali ve tescil davası iken aynı zamanda uygulama kadastrosuna itiraz davasına da dönüşen bu dava için; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava tefrik edilip mülkiyete yönelik dava elde tutularak, uygulama kadastrosuna itiraz davası için kadastro mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmeli, kadastro mahkemesinde; uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık çözüldükten sonra genel mahkemede mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası görülerek sonuca göre karar verilmelidir....

    Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, taşınmaz sınırlarının tek tek değerlendirmeye tabi tutulup, tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmesi faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Uygulama kadastrosunun amacı, tesis kadastrosuna ilişkin mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı gibi aynı nitelikteki uyuşmazlıklar da uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamaz. Somut olayda; mahkemece eldeki davanın 3402 sayılı Yasa'nın 22. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklı ortak sınırın belirlenmesine ve uygulama kadastrosunun yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir....

      Dava, 6831 sayılı yasanın 11. maddesi uyarınca 6 aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.07.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır....

        Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre 6 aylık sürede açılan orman kadastrosuna ve aplikasyon işlemine itiraz niteliğindedir. Yörede 1981 yılında yapılan arazi kadastro çalışması ile 1985 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışması, daha sonra 12.01.2007 tarihinde ilan edilen 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması ile daha önce orman sayılmayan, ancak yargı kararı ile orman sayılan yerlerde Orman Kadastro Yönetmeliğinin 41. maddesi uyarınca yapılan 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 10.07.1998 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu, 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır. Taşınmaz kadastro sırasında belgesizden tesbit edilmiştir....

            ya da orman kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı koşulları taşımayan zilyetlik korunmaya değer olmayıp yasada öngörülen "hak sahibi" olma ve dolayısıyla davacıya orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı da vermez....

              Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

                Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır. Mahkemece, davanın niteliği kesin olarak saptanmadan yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru bulunmadığından, kararın bozulması'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde: davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine; dava konusu 28100 ada 8 parsel ve 28100 ada 27 parsel sayılı taşınmazların uygulama tutanağındaki gibi tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına; davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 3402 sayılı Kanunun 22/a maddesine göre yapılan kadastro çalışmasına itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Mahkemece; davacı tarafından açılan davada taraf ehliyeti olmayan Kadastro Müdürlüğüne dava açılamayacağı gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir....

                    İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu