Ancak; 2/B uygulama alanında kaldığı saptanan 1030,42 m2'lik yerin tapu kaydına 2/B uygulaması nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer olduğu yolunda şerh verilmesine karar verilmesi gerekirken, bunun gözardı edilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasına “B ile işaretli 1030,42 m2'lik yerin 2/B uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yer olduğunun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 07/11/2006 günü oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, yargılama sırasında, davalı ... tarafından yukarıda sözü edilen idare mahkemesinin iptal kararından sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda 04.03.2010 tarihli ve 337 sayılı Belediye Encümen Kararıyla yeni imar uygulaması yapıldığı, bu uygulama ile oluşan yeni imar parseli olan 1804 ada 31 ve 1804 ada 32 sayılı parsellerin tapuya tescilinin sağlandığı anlaşılmaktadır. O halde, son yapılan imar işleminin ayakta olduğu, başka bir ifadeyle geçerliliğini koruduğu gözetildiğinde eldeki davanın dinlenme olanağının kalmadığı açıktır. Bu durumda, yargılama sırasında yeni imar uygulaması yapıldığı gözetilerek, asıl davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir....
taşınmazının 22/A uygulaması sonucu küçüldüğünü belirterek dava konusu taşınmazlar arasında belirlenen ve 22/A uygulaması sonucu tespit edilen sınırların iptali ile müvekkilinin taşınmazında meydana gelen azalmanın müvekkilinin taşınmazına eklenerek tapu iptal ve tescil kararı verilmesini dava ve talep etmiştir....
İdare Mahkemesinde açılan dava sonucunda mahkemenin 30.06.2010 gün ve 2009/438-2010/1112 sayılı ilamı ile işlemin iptaline karar verildiği, davalı idare tarafından dava konusu taşınmazıda kapsayan bölgede 27.03.2014 gün ve 2014/770 sayılı kararla yeniden uygulama yapılması yönünde karar alındığı ve bu karara istinaden yapılan uygulama sonucunda tescil işlemlerinin yapıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır....
Ne var ki, yargılama sırasında, davalı ... tarafından yukarıda sözü edilen idare mahkemesinin iptal kararları doğrultusunda geri dönüşüm işlemi yapıldıktan sonra davaya konu yapılan 313 ada 79, 80 ve 167 nolu kadastral parsellerin bulunduğu alanda 11.04.2006 tarihli ve 140 sayılı Belediye Encümen kararıyla imar uygulaması yapıldığı, bu uygulama ile oluşan yeni imar parseli olan 7220 ada 10 sayılı parselin tapuya tescilinin sağlandığı anlaşılmaktadır. O halde, son yapılan imar işleminin ayakta olduğu, başka bir ifadeyle geçerliliğini koruduğu gözetildiğinde eldeki davanın dinlenme olanağının kalmadığı açıktır. Bu durumda, yargılama sırasında yeni imar uygulaması yapıldığı gözetilerek, eldeki davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir....
Davacı ..., çekişmeli 2065 numaralı parselin 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu tapu kaydının iptali ile hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile (A) ile gösterilen 62,22 m2'lik kısmın Hazine adına tapuya tesciline, 2/B madde uygulaması ile Hazine lehine orman rejimi dışına çıkarılan yerlerden olduğunun tapu siciline şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava 2/B uygulaması sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidi 1949 yılında 3116 Sayılı Yasa gereğince yapılmıştır. Daha sonra 29.08.1977 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2. madde uygulaması bulunmaktadır....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre 21.05.1948 tarihinde yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada tamamı kesinleşen 2/B uygulaması içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/10/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre 21.05.1948 tarihinde yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada tamamı kesinleşen 2/B uygulaması içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/10/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre 21.05.1948 tarihinde yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 13.04.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada tamamı kesinleşen 2/B uygulaması içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/10/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma imkanları, bu verilere göre taşınmazın nazım planının hazırlanma amacı olan uygulama imar planı kapsamına alınmasının yakın bir olasılık olması vs. hususlarının belediye başkanlığından, 2-Dava konusu taşınmazın değerlendirme (15.04.2013) tarihi itibariyle imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parseli olup olmadığının imar uygulaması görmüş ise düzenleme ortaklık payı düşülüp düşülmediğinin, düşülmüşse ne oranda düşüldüğüne ilişkin belgelerin belediye imar müdürlüğünden, 3-Dava konusu taşınmaza emsal alınarak incelenen ... sayılı taşınmazın 03.05.2012 tarihli satışına ilişkin alıcısını, satıcısını ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ve resmi satış akit tablosunun onaylı örneğinin ve tapu kayıt örneklerinin tapu müdürlüğünden, Getirtilerek dosyaya konulmasından ve yeterliliğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.09.2015...