"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet(Uyarlama) Dosya incelenerek gereği düşünüldü; O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin uyarlama yargılaması sırasında sanık... hakkında bir karar verilmemesi hususuna yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Uyarlama yargılaması sırasında sanık ... hakkında bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı ise de, zamanaşımı süresi içinde mahkemece karar verilmesi mümkün olup temyize konu bir hüküm bulunmadığından, o yer Cumhuriyet Savcısının, ... ile ilgili konusu olmayan temyiz başvurusunun 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Uyarlama talebinin reddi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında verilen adli para cezasının, 647 sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca ertelenmiş olması nedeniyle, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın daha aleyhe olacağı açıkça anlaşıldığından, bu nedenlerle mahkemenin uyarlama isteminin reddi kararı yerinde görülmüştür. Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle lehe yasa nedeniyle uyarlama talebinin reddine dair kararın istem gibi ONANMASINA, 04/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Adam öldürme HÜKÜM : Uyarlama talebinin reddine. TÜRK MİLLETİ ADINA Hükümlü hakkında, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 16/09/2003 tarih, 2002/5109 esas, 2003/1947 sayılı Kararı ile onanmak suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren, 5237 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi uyarınca duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu kurulan uyarlama talebinin reddine dair hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından hükümlü müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 13.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Uyarlama üzerine mahkûmiyet Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçeli karar başlığında suç adının “Uyuşturucu madde ticareti yapma” yerine, “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etme” olarak yanlış yazılması, mahkemesince düzeltilebilir nitelikte yazım hatası olarak kabul edilmiştir. Kesinleşen hükme, dosyadaki delillere, 5252 sayılı Kanunun 9. maddesine uygun biçimde değerlendirme yapılarak lehe olduğu belirlenen 5237 sayılı TCK gereğince uyarlama yapılmasına ve karardaki gerekçeye göre; hükümlü müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 25.06.2010 tarihli uyarlama hükmünün ONANMASINA, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre uyarlama yargılamasının konusu, önceki kesinleşmiş hükümde suç oluşturduğu belirlenen olaydan ibaret olup, amacı ise 5252 sayılı Kanunun 9/4. maddesinde belirtildiği üzere; “Lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması” ile sınırlıdır. Bu nedenle kesinleşen bir hükümde uyarlama yapılabilmesi için sonradan yürürlüğe giren kanunun kesinleşen eski hükme göre lehe sonuçlar doğurması zorunludur. Hatta eski ve yeni kanunların ayrı ayrı uygulanması sonucunda tamamen aynı cezaya hükmedilmesi gerekiyorsa yine uyarlama yapılmasına gerek olmayacaktır. Diğer taraftan, mahkûmiyet hükmünde değişiklik, yani uyarlama yargılamasında yeni kanunun lehe sonuç doğurduğu belirlendiğinde, sonraki kanuna göre uygulama yapılması, aksi belirlendiğinde ise önceki hükümde değişikliğe yer olmadığına, başka bir deyişle uyarlama davasının reddine karar verilmesi gerekir....
Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nin 7 ve 5252 sayılı TCK'nin Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 9. maddesi uyarınca yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu bozmaya uyularak kurulan hükmün incelenmesinde, 1) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 tarih 2008/1-89-158 sayılı kararında açıklandığı üzere uyarlama yargılaması sonucu kurulacak mahkumiyet hükmünün gerekçesinde, 5271 sayılı Yargılama Yasasının 230. maddesine uygun olarak, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi ve bunun nitelendirilmesinin yapılması gerektiği gözetilmeksizin, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nin 34 ve 230. maddelerine aykırı olarak hükmün gerekçesiz bırakılması, 2) Kabule göre, çocuk yaştaki maktule yönelik nitelikli şekilde kasten öldürme suçundan kurulan hükümde TCK’nin 82/1-e maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) İnfaza esas alınacak olan uyarlama kararı ile uyarlamaya konu kesinleşmiş...
Ceza Dairesi’nin 15/04/2014 tarihli ilamı ile onandığı, hükümlü müdafiinin 01/11/2019 tarihli dilekçe ile yeniden duruşma yapılmak suretiyle 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik uyarınca uyarlama yargılaması yapılmasına dair talebi üzerine talebin kabulü ile yapılan uyarlama yargılaması sonucunda verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.05.2011 tarihli ve 66-96 sayılı kararında da açıklandığı üzere, 01.06.2005 tarihinden sonra gerçekleştirilen kanun değişiklikleri nedeniyle uyarlama yargılamasının tabi olacağı ilkelerin 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesine göre değil, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 98 ilâ 101. maddelerine göre belirlenmesi gerektiği, uyarlama yargılaması sonucunda verilen kararlara karşı başvurulabilecek kanun yolunun ise 5275 sayılı Kanun'un 101/3. maddesi uyarınca itiraz kanun yolu olduğu, somut olayda ise hükümlü müdafiinin talebi uyarlama yargılaması yapılması niteliğinde...
53. maddesinin 765 sayılı TCK'nun 31 ve 33. maddelerine göre daha lehe olduğu, bu nedenle uyarlama talebinin kabulüyle 5237 sayılı TCK'nun 82/1-g, 35, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde uyarlama talebinin reddine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 05/07/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....
Ceza Dairesinin 25/06/2019 tarihli ve 2019/1832 esas 2019/3352 karar sayılı ilamında yer alan, "İnfaza esas alınacak olan uyarlama kararı ile uyarlamaya konu kesinleşmiş hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkacağından, uyarlama sonucu verilen kararda vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de karara bağlanması gerektiğinin düşünülmemesi," şeklindeki açıklama dikkate alındığında, uyarlama kararı ile birlikte önceki hükmün geçerliliğini kaybedeceği nazara alınarak, uyarlama kararında ilk kararda hükmedilen miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrür olmamak üzere yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekmesi karşısında mercii kararının bu yönden isabetli olduğu gözetilerek yapılan incelemede, Dosya kapsamına göre, itiraz mercii ......
Buna göre, uyarlama yargılamasının konusu, önceki kesinleşmiş hükümde suç oluşturduğu belirlenen olaydan ibaret olup, amacı ise 5252 sayılı Kanunun 9/4. maddesinde belirtildiği üzere; “Lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması” ile sınırlıdır. Bu nedenle kesinleşen bir hükümde uyarlama yapılabilmesi için sonradan yürürlüğe giren kanunun kesinleşen eski hükme göre lehe sonuçlar doğurması zorunludur. Hatta eski ve yeni kanunların ayrı ayrı uygulanması sonucunda tamamen aynı cezaya hükmedilmesi gerekiyorsa yine uyarlama yapılmasına gerek olmayacaktır. Diğer taraftan, mahkûmiyet hükmünde değişiklik, yani uyarlama yargılamasında yeni kanunun lehe sonuç doğurduğu belirlendiğinde, sonraki kanuna göre uygulama yapılması, aksi belirlendiğinde ise önceki hükümde değişikliğe yer olmadığına, başka bir deyişle uyarlama davasının reddine karar verilmesi gerekir....