Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Cezaevinde bulunan sanık ...’a yapılan tebligatta 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesine göre kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği, ancak gerekçeli kararın tebliğine ilişkin işlemlerin 5271 sayılı CMK'nın 35. maddesine uygun yapılmadığı bu itibarla tebligatın usülsüz olduğu gözetilerek sanığın temyiz talebinin süresinde olduğu ve sanıklar hakkında mala zarar verme suçu ile birlikte işlenen hırsızlık suçundan verilen kesinleşen bir mahkumiyet kararının olması sebebiyle mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamı dışında kaldığı da değerlendirilerek yapılan incelemede; Karar tarihinde Dinar T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’ın duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar da alınmadan, 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli yağma HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2019 tarihli yazısı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıklar hakkında 29.1.2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılıp, yakınan ...’ın 6.2.2015 tarihinde duruşmaya davet edilmişse de; yakınanın 7.8.2014 tarihinde askere alınıp 24.2.2015 tarihinde terhis edilmesi, bu sebeple yakınana yapılan 24.2.2015 ve 16.6.2015 tarihli tebligatların usülsüz olması karşısında; yakınan ...’ın suçun mağduru ve suçtan zarar göreni sıfatıyla 5271 sayılı CMK’nin 234/b maddesi gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun yakınan ve katılanlar için öngördüğü haklardan...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın daha önceden bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından, temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın daha önceden bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununu 21/2. maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından, temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İmar kirliliğine neden olma HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununu 21/2.maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşıldığından, sanığın temyiz isteminin kabulüyle, Yerel Mahkemenin ret kararı kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın daha önceden bildirdiği ve adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununu 21/2.maddesine göre doğrudan yapılan tebligatın usülsüz olduğu anlaşılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....

              nin, usülsüz olarak temin etiği yeşil kartı tedavide ve sonrasında doktor tarafından yazılan ilaçların alınmasında kullanarak, kurumun 1.327,93 TL zararına sebebiyet vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, Suçta kullanıldığı ve sahte olduğu iddia edilen yeşil kart sağlık karnesinin ele geçmemesi, karneyle sağlık yardımından faydalanan sanığın yeşil kart verilmesini gerektirir şekilde muhtaçlığının tespit edilmesi, suç tarihinde sanığın hiçbir sosyal güvencesinin olmaması ve ödeme gücünün bulunmaması nedeniyle Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında bulunduğu ve bu nedenle herhangi bir zararın söz konusu olmayacağı anlaşılmakla, sanığa atılı dolandırıcılık suçunun yasal unsurları bakımından oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Sanığın, 16.01.2008 tarihinde mühürlenen elektrik sayacında, usülsüz bağlantı yaparak sayacı devre dışı bırakmak suretiyle kaçak olarak kullandığı ve bu suretle mührün konuluş amacına aykırı hareket ettiğinin iddia olunması ve sanığın olay tarihinde elektrik borcunun ilk taksidini ödediğini buna rağmen elektriğin gelmediğini, elektriği açmak amacıyla sayacın altında bulunan kabloyu sayaca taktığını, kabloyu taktığı yerin sayacı devre dışı bırakacağını bilmediği şeklindeki savunması karşısında; 16.01.2008 tarihli tutanakta 536,16 TL borçlu olarak görünmesine rağmen, 18.01.2008 tarihinde borcun 348,37 TL tutarındaki kısmının, suça konu tutanak tarihinde ise tümünün ödendiğinin anlaşılması cihetiyle, sanık savunması maddi delillerle desteklendiğinden, sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşılmakla, manevi...

                  Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/12/2004 gün, 2004/12-765 esas, 2004/730 karar sayılı ilamında; beyanda bulunan komşunun açık kimliğinin tebliğ mazbatasında gösterilmediği durumda, tebliğ memurunun gerçekten muhatabın adresine gittiği fakat bulamadığı hususunun belgelenmediği, yapılan işlemin tebliğ memurunun soyut beyanından ibaret kaldığı belirtilmiştir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, icra dosyasında davacı borçluya ödeme emrinin 10.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği bu davanın ise 20.03.2019 tarihinde açıldığı bu hali ile davanın yasal süresinde açılmadığının anlaşıldığı ancak usulsüz tebliğ şikayetinin mevcut olması karşısında davacının takipten haberdar olduğu tarihi belirtmesi karşısında ıttıla tarihinin belirlenmesinin mümkün olabileceği, bu hususun davacı tarafından dava dilekçesinde ya da yargılamanın devamında hiçbir şekilde dile getirilmediği mahkemece bu hususta re'sen araştırma yapma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, takibe konu çekin keşide yerinin ... olması karşısında yetki itirazınında geçerli olmadığı ancak öncelikle mahkemenin dikkate aldığı hususun davacının usulsüz tebliğ şikayetinde bulunur iken ıttıla tarihini belirtmemiş olduğunun anlaşıldığı, iddialarını ispat edemeyen ve hukuki dayanağını dile getirmeyen davacının davasının reddine karar verilmiştir...

                      UYAP Entegrasyonu