Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 30/06/2015 tarih, 2015/15169 Esas - 2015/18431 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sari itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüşler, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, kabul edilen öğrenme tarihine göre süresinde olduğu anlaşılan diğer itiraz ve şikayetler hakkında ise hüküm kurulmamıştır.Tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilip Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligat tarihi düzeltildiğine göre, düzeltilen tebliğ tarihine göre borçluların sair itiraz ve...

    ın dosyadaki adresine tebliğe çıkarılmışsa da iade geldiği, bilinen en son adresine gönderilen tebligatın iade gelmesinden sonra Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca MERNİS şerhli olarak adres kayıt sistemindeki adrese tebligat yapılacağı gözetilmeksizin katılanın bilinen en son adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat çıkartıldığı ve bu nedenle tebliğ işleminin usülsüz olduğu nazara alındığında, gerekçeli kararın katılan ...'a 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmesi ile tebellüğ belgelerinin ve verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin dosyaya eklenmesinden, hükmün temyiz edilmesi halinde ise bu konuda ek tebliğname düzenlenmesinden sonra iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 24/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğünün 2013/584 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden borçluya 2 kez ödeme emri gönderildiği, ilk tebligatın adreste kimse bulunmaması üzerine TK 21 uyarınca tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin usülsüz yapılan ilk tebliğden sonra 07.03.2013 tarihli talebi ile borçluya yeniden ödeme emri tebliğine karar verildiği ve bu kez ödeme emrinin 03.08.2013 tarihinde borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Alacaklının talebi üzerine ödeme emrinin yeniden tebliğ edilmesi durumunda son ödeme emrinin tebliğ tarihi esas alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun geçerli olan tebliğ tarihine göre ödeme emrine süresinde itirazda bulunduğu açıktır....

        na tebliğ işlemleri gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak, verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenmek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Usülsüz olarak meskene girmek HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...

              İcra Müdürlüğü’nün 2021/8142 Esas sayılı dosyasından 41 ve 62 barkod no ile gönderilen ödeme emri tebligatları ve tebliğ mazbatasının Tebligat Kanunu ve özellikle de 23. maddesinin 6. bendinde ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Tebliğ mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi başlıklı 35. maddesinin e bendindeki usule aykırı bir şekilde düzenlenmiş olması sebebi ile iptaline, usülsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 28.05.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. Bendine göre, tebliğ evrakı kime verilmiş ise onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının tebliğ evrakında bulunması zorunludur. (Hukuk Genel Kurulu’nun 08/10/2008 tarih ve 2008/12- 536 esas, 2008/574 karar)....

              adresine tebligat çıkartılması gerekirken, doğrudan MERNİS adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin ve yine sanıklardan ...'in çıkarılan gerekçeli karar tebligatının "muhatabın askere gittiğini beyan eden aynı iş yerinde çalışan işçi ...." imzasına tebliğ olunmasının usule aykırı olmasından dolayı yapılan tebligatların usülsüz olması karşısında; temyiz iradesinin belirlenmesi bakımından gerekçeli kararların sanıklar ... ve ...'e usulünce tebliğ olunması gerektiği, 2)Sanık ... hakkında, katılan ...'e yönelik tehdit ve hakaret suçlarından kurulan hükümler ile sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik hakaret suçundan kurulan hüküm de temyiz edildiği halde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinin bu hususta görüş içermediği, Anlaşıldığından, katılan sanık ... müdafiinin, katılan sanık ...'in ve sanıklar ... ve ...'...

                Blok D 26 K 6 adresinde oturduğunu beyan etmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararın eski adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

                  a tebliğ edildiği, nüfus kayıtlarına göre ...'ın tebliğ tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olması nedeniyle tebligatın usülsüz olduğu ve öğrenme üzerine gerçekleştirilen temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti yargılama aşamasında toplanan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu