Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 09/05/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir. Somut olayda, davacının Bitez Mah., Mandalin Cad., No:32/13, Bodrum/İzmir adresine çıkarılan ödeme emri tebligatında, adresin kapalı olması nedeniyle en yakın komşu Şaban Duman'dan sorularak, muhatabın nerede olduğunu bilmediği sözlü beyan edilmiş, beyanda bulunan komşunun imzadan imtina ettiği belirtilerek, en yakın Şaban Duman'a haber verildiği belirtilmiş olup, davacının adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceğinin belirtilmediği anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1. maddeleri gereğince, anılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu halde, Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 09/05/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esastan reddedilmesi yerinde görülmemiştir....
Mahkemece;"Şikayetin kısmen kabulü ile; ödeme emri tebligatının davacıya usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün 2020/50 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takipte davacı borçluya örnek 7 no'lu ödeme emrinin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 14/10/2020 olarak düzeltilmesine, Derinkuyu İcra Müdürlüğü'nün 2020/50 Esas sayılı icra takip dosyasında borçlu aleyhine yapılan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrinin ve icra takibinin iptali istemlerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ VE BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına icra emri tebliğinin müvekkilin mernis adresine usulsüz olarak tebligat yapıldığını, TK 10/2 fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili iki aşamalı yol benimsendiğini, muhatabın adresinin alacaklı tarafından bildirileceği ve normal tebligat çıkarılacağı ilk defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmadığı, her iki adresinde TK 10/1 maddesi kapsamında bilinen adres olduğunu, bila gelmesi halinde TK 21/2'ye göre tebliğ yapılacağını, doğrudan TK 21/2'ye göre yapılan tebliğin doğru olmadığını, müvekkile yapılan ilk ödeme emri tebliğinde TK 21/2 maddesi uygulandığını, tebligattan 21/2 uygulanacağına dair şerh bulunmadığını, sorulan komşu adı soyadının belirtilmediğini, hiçbir araştırma yapılmadan yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını,...
Davacı Ahmet Zeybek'in ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti yerinde olmadığı gibi, davacı şirketin 15/12/2020 tarihinde takipten haberdar olması karşısında, davacı şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, usulsüz tebligat şikayeti yanında, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesi ve ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiştir. İlk derece mahkemesince, sadece usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmiş olup, davacıların diğer istemleri hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığından, karar usul ve yasaya uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu aleyhine başlatılan takipte çıkarılan ödeme emri tebligatındaki imzanın kendisine ait olmadığı, takipten 03.09.2012 tarihinde haberdar olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 03.09.2012 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ödeme emri tebligatında tebliğ memurunun imzası bulunmadığı için usulsüz olduğu, usul ekonomisi bakımından imza şikayeti ile ilgili olarak bilirkişi inclemesi yaptırılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır....
emrinin incelenmesinde takip dayanağı borcun sebebinin yazılı olmadığı gibi ödeme emri ekinde herhangi bir belge de tebliğ edilmediğini ödeme emrinin düzeltilmesi gerektiğini belirterek şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 27/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2021 NUMARASI : 2019/309 ESAS-2021/115 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2016/12136 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, söz konusu takip sırasında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemlerden 09.09.2019 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek şikayetin kabulüyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.09.2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, İİK'nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince borçludan fazla para tahsil edilmiş olması ya da yanlışlıkla ödeme yapılmış olması gerekmektedir. Haczin sonradan kaldırılmış olması önceden yapılan kesintileri hükümsüz kılmaz. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti üzerine takibin durdurulması ve hacizlerin bu karar üzerine kaldırılması, İİK'nun 361. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Bu nedenle borçlu ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabilir. Somut olayda, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 24/05/2019 olarak düzeltilmesi, daha önce yapılan ödemeleri hükümsüz kılmaz. İİK'nun 361. maddesinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla borçlu ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri isteyebilir....
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. O halde mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti üzerinde durulması, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra diğer itirazların süresinde olduğunun anlaşılması halinde esastan incelenmesi, söz konusu itirazın süresinde olmadığının tespiti halinde ise süre yönünden reddi gerekirken tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapmadan doğrudan itirazın esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
itiraz ettiklerini bildirerek müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olması nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin icra takibini haricen öğrenme tarihi olan 16/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, gecikmiş itiraz ile diğer itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....