İcra Müdürlüğü'nce borçluya ödeme emri çıkartıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, borcun sebebi belirli olmadığından, ödeme emrinin İİK'nun 58. maddesine aykırı düzenlendiği şikayeti ve sair şikayetler ile ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, durmuş olan icra takibinde yeniden ödeme emri çıkarılmasının usulüne uygun olmadığı, itiraz edilerek durmuş olan bir takibin, itiraz kaldırılmadan ya da iptal edilmeden yeniden bir ödeme emrinin gönderilmesinin mümkün olamayacağı gerekçeleri ile şikayetin kabulüne ve yeniden ödeme emri gönderilemeyeceğinden ... İcra Müdürlüğü'nün göndermiş olduğu ikinci ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmektedir. Yetkisiz ... İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Borçlunun adına çıkartılan ödeme emri tebligatını almaktan imtina etmesi üzerine ödeme emri tebliğ evrakının TK'nın 21/1. maddesine göre mahalle muhtarına teslim edildiği ve 2 nolu haber kağıdının borçluya elden verildiği, komşuya haber verme yükümlülüğünün bulunmadığı, ortağı olduğu şirketin adresine tebligat yapılmasının sözkonusu tebligatı geçersiz kılmayacağı, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu, istinaf dilekçesi içeriğini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....
İlk derece mahkemesi tarafından ''İcra dosyası kapsamından ve Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.nin 21.09.2020 tarihli cevabı yazısından davacılar T1 T5 ve T3 adına çıkartılan ödeme emri ekli tebligatların 13.02.2017 tarihinde bila tebliğ iade olduğu, dosya kapsamında bu borçlulara sonrasında çıkartılan ve tebliğ edilen herhangi bir ödeme emri tebligatı bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda bu davacı borçlulara yapılmış herhangi bir ödeme emri tebligatı bulunmadığından ve haklarındaki takip kesinleşmediğinden usulsüz tebligat şikayeti bakımından hukuki yararları bulunmadığından şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine kira alacağından dolayı tahliye talepli icra takibine gidildiği davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu ayrıca kefaletin geçersiz olduğu iddiası ile takibin iptalini istediği ve takibe dayanak belgelerin eksik olduğu iddası ile ödeme emrinin iptalini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK21/1 maddesine göre ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiği, ancak beyanı alınan kişinin kim olduğunun tebligat parçasına yazılmadığı, ödeme emrinin davacıya usulsüz tebliğ edildiği, davacının 10/10/2018 tarihinde itirazını içerir dilekçe verdiği, yasal süre içerisinde 17/10/2018 tarihinde de davayı açtığı, bu nedenle davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddi gerektiği, her ne kadar davacı taraf katılma yolu ile vermiş olduğu istinaf dilekçesinde takibin iptali ve ödeme emrinin iptaline yönelik talepleri hakkında bir karar verilmediğini beyan...
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; Müvekkillerinin e-devletinden aleyhine takip başlatıldığını öğrendiği günün 20.09.2019 olduğunu, 21.09.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne giderek kabul ettiği 77.000.TL yi ödediğini, kalan kısmına da itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, bu tarihte dosyada tebligat parçası olmadığnı ve müvekkillerine usulsüz bir ödeme emri tebliğ edildiğini bilmediğini ve bilmesine de imkan olmadığını, İcra Müdürünün tebligat parçasının dönüşünden sonra karar vereceğini söylediğini, Kendilerine ödeme emri, memur kararı tebliğ edilmeyen müvekkilinin 13.10.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne gittiğinde ödeme emrinin tanımadığı bir kişiye tebliğ edildiğini ve bu tebligatı esas alan İcra Müdürünün borca itirazını reddettiğini de öğrendiğini, aynı gün gerek memur muamelesine ve gerekse usulsüz tebligata dair itiraz ve şikayetini icra mahkemesine sunduklarını mahkemenin usulsüz tebligatı ve memur kararını öğrenme tarihlerinin hatalı yazılmış olmakla kararın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, icra mahkemesine verdiği dilekçede, örnek 7 ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğinden ödeme emri tebliğ tarihinin öğgrenme tarihi olarak düzeltilmesini, usulsüz olarak konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayeti değerlendirilmeden haczin kaldırılması şikayetinin husumet yokluğu gerekçesi ile reddine karar verildiği görülmektedir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir. Adana 13.İcra Müdürlüğünün 2019/15436 esas sayılı dosyasının incelenmesinde Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O....
Maddesine göre tebliğ yapıldığını, bu tebliğde de tebliğ evrakının kapıya asılmadığını, bu nedenle tebliğe çıkarıldığı bildirilen ödeme emri ve protokol fotokopisine ulaşılamadığını, bu hususta tanıkları olduğunu beyanla, davanın kabulü ile usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 13/01/2020 olarak düzeltilmesine, aksi kanaatte ise gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ödeme emrinin tebliği işleminin usulüne uygun olduğunu, davacının dava dilekçesi ve sunduğu ihtarnamelerde dahi TK'nın 35. maddesi uyarınca tebligat yapılan adresi kullandığını, takipten 10/01/2020 tarihinde haberdar olunması nedeniyle gecikmiş itirazın 3 günlük hak düşürücü süreden sonra yapıldığını, dar yetkili icra mahkemesinde tanık dinlenilemeyeceğini beyanla, davanın öncelikle süresinde olmadığından usulden , aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün . 2019/13278 Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin davacının COVİD-19 sebebi ile kız kardeşinde kaldığı 16/03/2020 tarihinde usulsüz olarak Tebligat Kanunu 21. maddesine göre tebliği edildiği, tebligat şerhinde "komşusunun işe gittiği" beyanının yer almakta ise de davacının o tarihlerde home ofis olarak kız kardeşinin evinden çalıştığını, davacının icra takibinden ve gayrimenkulü üzerindeki hacizden 17/07/2020 tarihinde tapu dairesinde işlem yapmak üzere başvurduğunda haberdar olduğunu, takibin davacı ile davalı taraf arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklandığını, ancak davacının borcu bulunmadığını, takibin asıl alacak ve ferileri de dahil olmak üzere tamamına itiraz edildiğini belirterek, gecikmiş itiraz istemlerinin kabulü ile itirazın süresinde yapılarak takibin durdurulduğuna, usulsüz ödeme emri tebligatının iptaline karar verilmesini istemiştir....