WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....

nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2- Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; hakkında yapılan takibe ilişkin ödeme emrinin, aynı konutta yaşamayan kızına tebliğ edildiğini ve bu tebligatın usulsüz olduğunu, tebligattan 21.08.2015 tarihinde haberdar olduğunu,ödeme emri tebliğinin 21.08.2015 tarihi olarak kabul edilmesini ileri sürüp, 24.08.2015 tarihinde borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptalini, taşınmaz üzerinde ve icra dosyada başka hacizler varsa kaldırımasını talep etmiştir....

    Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, usulsüz tebligattan haberdar olunan tarihe göre şikayetin süresinde olması durumunda, tebligat tarihinin TK.'...

      Davacı dava dilekçesinde, yenileme emri tebliğ edilmeden takibin kesinleştirilerek haciz işlemi yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürmüş ise de; İİK'nın 78. maddesi gereğince, alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde, borçlu hakkında haciz talebinde bulunduğundan, takip dosyası işlemden kaldırılamaz ve borçlulara yenileme emrinin tebliğine gerek olmadan takibe devam edebilir. Bu nedenle yenileme emri düzenlemesine gerek olmadığı gibi borçluya tebliği de zorunlu olmadığından, alacaklının takibe devam etmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmediğinden, İİK'nın 357. maddesi uyarınca istinaf aşamasında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayanamaz. Bu nedenle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasının dinlenilmesi mümkün değildir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/8417 Esas sayılı dosyası ile takip yolunun değiştirildiğini ve borçlu tarafa iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın borca, faize ve yetkiye itiraz etmesi üzerine sehven yetkili icra dairesi olarak Anadolu Adliyesine iflas takip talebindeki aynı şartlar ile gönderilmiş olduğunu, icra dairesi tarafından sehven maddi hata yapılarak yanlış bedel üzerinden ödeme emri gönderilmiş olduğunu, bu durum fark edildiğinde icra müdürlüğünün hatasından dönerek yeniden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile ödeme emri gönderdiğini ,borçlu tarafından takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz edildiğini, icra takibinin aynı şartlar dahilinde yetkili icra dairesine gönderildiğini , İstanbul 25 icra müdürlüğünün 2018/32393 Esas sayılı dosyası ile kaydı yapıldığını, borçlulara aynı dosya üzerinden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın süresinde itirazı sebebi ile iflas takibinin durduğunu, takip türünün iki...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, alacaklıya borcu olmadığını, işletilen yıllık % 27 ticari faizin hatalı ve fahiş olduğunu, bonoda çift vade bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, takibin ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ancak beyan edilen öğrenme tarihine göre süresinde yapılan borca itirazın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği...

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: T6 Ş. yönünden yapılan inceleme sonucunda ; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu şirketin ödeme emri işleminden 25/12/2020 tarihinde diğer müvekkiline yapılan tebliğ işlemiyle haberdar olduğunu beyan ederek İİK’nun 168/4- 5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra 30/12/2020 tarihinde yetkiye imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davacının davasının süre aşımından reddine karar verildiği, bu defa davacı tarafından ödeme emrinin müvekkili şirkete TK'nun 35 maddesine göre usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek öğrenme tarihlerinin 30/12/ 2020 tarihi olarak kabulü ile davanın esasına ilişkin itiraz ve şikayetlerinin incelenerek taleplerinin kabulünü istemiştir....

        Maddesinde açıkça kambiyo senedindeki davacıya imzaya ve borca itiraz ettiği belirlenmiştir. İlk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek tespit edilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü imza ve borca itirazın süresinde olduğu ve ayrıca hacizlerin kaldırılması isteminde bulunulmuştur. O halde mahkemece davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü sair itirazların esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Hukuk Genel Kurulu’nca benimsenen yerleşik uygulamasına göre, alacaklının talebiyle icra müdürlüğünce borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği, ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK.nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12- 786/783 sayılı kararı)....

        İlk Derece Mahkemesince zorunlu olmamasına karşın borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesinin davacı borçluya yeni bir itiraz hakkı ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayet hakkı tanıyacağı, ödeme emri tebliğ belgesinde dayanak belgelere yer verilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline, davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayeti kabul edildiğinden ve davacı borçluya icra müdürlüğünden usulüne uygun olarak gönderilecek ödeme emri üzerine yeniden itiraz hakkı doğacağından, davacının zamanaşımı sebebine dayalı borca itirazı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı borçluya 28/02/2006 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davacı şirketin Şişli 3....

        UYAP Entegrasyonu