Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Daha sonra borçlu yenileme emri tebliğ edilmesi ise ona yeni bir itiraz hakkı bahşetmez. Somut olayda borçluya gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri 09.04.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu itiraz ve şikayetlerini süresinden sonra 24.07.2014 tarihinde bildirmiştir. Borçlunun şikayet dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olarak yapıldığı yönünde bir iddiası da bulunmamaktadır. Bu durumda, istemin süre aşımı nedeni ile reddi gerekirken, işin esasının incelenerek şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemlerin doğru olmadığını, İİK’nun 61. maddesine göre ödeme emri tebliği ile borçlunun itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, süresiz şikayete tabi olduğunu, borçluya usulsüz de olsa daha önce yapılmış bir ödeme emri tebligatı olmadığından olayda 7201 sayılı yasa’nın 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmadığı halde mahkemece, şikayet süresinde kabul edilerek şikayetin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğunu, 7201 sayılı Kanun’un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağını, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edileceğini, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağını, davaya konu olan icra...

    Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda takibin kambiyo takibi olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayeti yanında borca itiraz ettiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde (sadece usulsüz tebliğ düzeltilmesi talebi varsa 7 gün) şikayet yoluna başvurarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemesi ve borca itiraz etmesi gerektiği, davacı vekili dilekçesinde takipten 22/06/2019 tarihinde haberleri olduğunu belirtmiş olduğu, buna göre dava açma süresinin son gününün 27/06/2019 tarihi Çarşamba gününe denk geldiği, bu günün resmi tatil olmadığı, davanın ise 28/06/2019 tarihinde açıldığı, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin yasal süre içinde yapılmadığı, borca itirazların da yine yasal 5 günlük süre içinde yapılmadığı anlaşıldığından davacının usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazlarının süre yönünden reddine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 05.11.2009 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz1üğünü ileri sürerek, ödeme emri tebligatının ve ödeme emrinin iptali ile yapılan haciz ve icra işlemlerinin kaldırılmasını talep etmektedir. Borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı görülmektedir....

      tebliğ edildiğini, davaya konu bononun kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, bu nedenle teminat bonolarına dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yapılamayacağını beyanla ödeme emri tebliğ tarihinin icra takibini öğrendikleri tarih olan 02/12/2020 olarak kabul edilmesine, takibin ve ödeme emrinin iptaline, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan takip nedeniyle taraflarına %20'den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....

        DAVA Borçlular İcra Mahkemesine başvurularında; sair itiraz ve şikayetlerinin yanı sıra borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edilmediğini, diğer borçlulara yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek öğrenme tarihinin 06.11.2020 tarihi olarak kabulüne, takibe konu senedin kambiyo senedi vasfı olmaması nedeniyle takibin iptaline, aksi kanaat halinde borca ve işleyecek faiz talebine yönelik itirazların kabulüne ve alacaklı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, borçlulara yapılan tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olduğunu, şikayet ve itiraz nedenlerinin yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın reddine, borçlular aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu site yönetimi hakkında 2 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ve ...Kurulu'nca azledilen ...'...

            DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Espiye İcra Dairesinin 2021/49 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkile tebliğ edildiğini, takibe konu kambiyo senedi üzerinde müvekkilin bilgisi dışında değişiklikler yapıldığını, müvekkilin davalıya borcu olmadığını ve takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını beyan ederek icra takibinin durdurulmasına, ödeme emrinin ve takibin iptali ile takip miktarının %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin davacıya 10.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 17.01.2020 tarihinde borca, imzaya ve yetkiye itiraz ederek eldeki davayı açtığı, mahkemece beş günlük sürenin geçmesi sebebiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca, imzaya ve yetkiyi itirazlar İİK'nın 169. ve 170. maddelerindeki atıf ve 168/1- 4,5 bentleri gereğince beş gün içinde yapılmak zorundadır. Bu süre ödeme emrinin tebliği ile başlar....

            UYAP Entegrasyonu