Mahkemece; Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/3471 Esas sayılı dosyasında davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsuz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/08/2020 olarak düzeltilmesine, davacı tarafın ödeme emri iptali talebinin kabulü ile davacılara gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, davacı tarafın takibin iptali talebinin reddine, davacı tarafın icra dairesinin yetkisine itiraz ve takibin durdurulması taleplerinin reddine, davacı tarafın tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22/01/2015 tarih, 2014/26641 Esas - 2015/1560 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde örnek 10 ödeme emrinin itiraz eden borçlu şirkete Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre 12.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 19.12.2013 tarihli başvuru dilekçesinde, ödeme emri gönderildiğini 19.12.2013 tarihinde öğrendiğini belirterek icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, icra mahkemesince, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu gerekçesiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece borçluya örnek 10 ödeme emri ve senet sureti içerir tebligatın senet üzerinde yazan ve borçlunun 19/08/2020 tarihinde kayıtlı adresine tebliğe çıkartıldığı, bu tebligatın iade dönmesi üzerine borçlunun bu kez kayıtlı mernis adresine Tebligat Kanunu 21/2 .maddesi gereğince "mernis adresidir. 7201 Sayılı TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliği rica olunur " şerhini içerir tebligatın tebliğ imkansızlığı nedeni ile mahalle muhtarına tebliğ edildiği bu haliyle tebligatların usulüne uygun olduğu, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayetinin reddine kararı verilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 27/08/2020 olarak kabul edildiği dolayısıyla İİK.168/4 maddesi gereğince takip dayanağı senetteki imzaya itirazın 5 (beş) günlük süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacını imzaya itirazlarının süresinde yapılmadığından reddine, davalının tazminat istemlerinin ve davacı aleyhine para cezasına...
Ardından 14.05.2013 tarihinde yakip yenilenmiş olup, borçlulara yenileme emri tebliği üzerine borçlular icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz etmişlerdir. Borçlular 02.05.2008 tarihinde ödeme emri tebligatı üzerine yasal sürede mahkemeye başvurmuş olup, dava takip edilmediği için HMK'nun 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden takip artık kesinleşmiştir. Borçlulara her ne kadar 14.05.2013 tarihinde yenilenmesi üzerine yenileme emri tebliğ edilmiş ise de, borçluların itirazı, İİK.nun 168/4. maddesi kapsamında imzaya itiraz olup, bu maddeye göre ödeme emri tebliği tarihinden itibaren beş günlük sürede yapılması gerekir. Takibin yenilenmesi ve yenileme emrinin tebliğ edilmesi yeniden itiraz hakkı vermez. O halde mahkemece, istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....
Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 03.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süreden sonra 24.11.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu hususların gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tesbiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre itiraz sürede ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir. O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda, borçluya gönderilen örnek 10 ödeme emri tebligatının tebliğ edilmeden 12.06.2014 tarihinde iade edildiği, borçlunun 12.06.2014 tarihinde takip dosyasından fotokopi alması üzerine 24.06.2014 tarihli icra müdürlüğü kararı ile borçlunun takibi öğrendiği kabul edilerek, borçlu hakkındaki takibin kesinleştirildiği, alacaklının 24.06.2014 tarihli talebiyle kıymet takdiri yapıldığı, 28.10.2014 tarihli talebiyle taşınmazın satışına ilişkin 100. madde yarar bilgilerinin toplanmasına karar verildiği görülmüştür. Borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemler doğru değildir. Çünkü İİK'nun 61. maddesine göre ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabilir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir. Borçluya usulsüz de olsa daha önce yapılmış bir ödeme emri tebligatı olmadığından olayda 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır....
Maddesinin "icra müdürü senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte ödeme emri gönderir" hükmünü içerdiği, icra müdürünün senedin kambiyo senedi niteliğine haiz olmaması halinde düzenleyeceği ödeme emrinin de kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla ödeme emri olamayacağını ,bu halde ancak örnek 7 ödeme emri düzenleyebileceğini ,icra müdürlüğünce senedin kambiyo vasfını içerip içermediğinin yasa gereği resen denetlenmek zorunda olduğunu ,takip dayanağı çek ile ilgili muhatap banka tarafından "karşılıksızdır" işlemi yapılmadığını ,karşılıksız işlemi yapılmayan çekin kambiyo senedi vasfına sahip olmadığı ,icra müdürlüğü kendisine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığını veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re'sen incelemek zorunda olduğunu ,icra müdürlüğünce yapılan işlemin açıkça İİK 168/1 maddesine aykırı olduğunu ,icra müdürünün...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemlerin doğru olmadığını, İİK’nun 61. maddesine göre ödeme emri tebliği ile borçlunun itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup, süresiz şikayete tabi olduğunu, borçluya usulsüz de olsa daha önce yapılmış bir ödeme emri tebligatı olmadığından olayda 7201 sayılı yasa’nın 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmadığı halde mahkemece, şikayet süresinde kabul edilerek şikayetin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğunu, 7201 sayılı Kanun’un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılacağını, muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edileceğini, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacağını, davaya konu olan icra...
Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda takibin kambiyo takibi olduğu, davacının usulsüz tebligat şikayeti yanında borca itiraz ettiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde (sadece usulsüz tebliğ düzeltilmesi talebi varsa 7 gün) şikayet yoluna başvurarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemesi ve borca itiraz etmesi gerektiği, davacı vekili dilekçesinde takipten 22/06/2019 tarihinde haberleri olduğunu belirtmiş olduğu, buna göre dava açma süresinin son gününün 27/06/2019 tarihi Çarşamba gününe denk geldiği, bu günün resmi tatil olmadığı, davanın ise 28/06/2019 tarihinde açıldığı, buna göre usulsüz tebligat şikayetinin yasal süre içinde yapılmadığı, borca itirazların da yine yasal 5 günlük süre içinde yapılmadığı anlaşıldığından davacının usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazlarının süre yönünden reddine...