Somut olayda, ödeme emrinin, muris borçluya 10.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, murisin 08.01.2014 tarihinde vefat ettiği, mirasçı olan borçluya ise, ödeme emrinin 04.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 05/01/2016 tarihinde icra mahkemesine başvurarak itirazlarını sunduğu, bu durumda borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan borçlunun ödeme emrini haricen öğrendiğinden söz edilebilmesi için, borçluya usulsüz de olsa yapılmış bir ödeme emri tebligatının bulunması zorunludur. Takip dosyasında ise borçlu ... adına usulsüz de olsa yapılmış bir ödeme emri tebligatı yoktur. Bu durumda, adı geçen borçlu yönünden borca itiraz süresinin, tebliğden önce başladığını söylemek mümkün değildir. O halde mahkemece, borçlunun itirazının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ve 23/02/2019 tarihinde davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliği usulüne uygundur. Hal böyle olunca tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine, İmzaya itiraz yönünden; Başvuru 2004 Sayılı İİK'nun 168/4 ve 170.maddesine dayalı imzaya itirazdır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde imzaya itiraz etmek isteyen borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekir. Aksi takdirde imzaya itiraz süre aşımı nedeniyle reddedilir. Küçükçekmece 2.icra Müdürlüğü'nün 2019/2060 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçluya gönderilen ödeme emri davacı borçluya 23/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu vekili imzaya itirazı 23/02/2019 tarihinden itibaren işleyen 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra 29/01/2021 tarihinde ileri sürmüştür....
nun 170/1. maddesi ve aynı kanunun 168/1-4 ve 168/1-5. maddesi uyarınca, imzaya itirazın ve kesinleşmeden önceki dönemdeki zamanaşımı iddiasının, ödeme emrinin tebliğ tarihinden veya tebliğin usulsüz olması halinde ise, usulsüz tebliğin muhatap tarafından muttali olunduğu tarihten itibaren beş günlük yasal süre içerisinde, icra mahkemesine yapılması gerekmektedir. Somut olayda ise, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere borçlu tarafa yapılan örnek 10 ekli ödeme emriği tebliği usulsüzdür. Bu halde ise TK.'nun 32. maddesi uyarınca usulsüz tebliğin muttali olunduğu tarihin tebliğ tarihi sayılacağından icra takibine ilişkin itiraz süresi tespit edilen bu tarihten itibaren başlar. Takip dosyasının incelenmesinde ise, 15.11.2012 tarihinde talimat icra dairesince haciz yapıldığı ve haciz esnasında hazır bulunan borçlunun haciz tarihinde ödeme emri tebligatını öğrendiği borçlu tarafından icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 22.11.2012 tarihinde yapıldığı görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,belgenin tasdikli suretinin gönderilmediği iddiası ile şikayette bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde takipten tebligatla haberdar olunduğunu beyan etmiş, tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin iddia ve şikayette bulunulmamış istinaf dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu ileri sürülmüştür....
O halde şikayetçi borçlulara yapılan örnek (10) ödeme emri tebligatı usulsüz olup, mahkemece şikayetin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçluların usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihe göre tebligat tarihinin düzeltilmesine, buna göre süresinde olan diğer itiraz ve şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ........ tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum’un aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) İlamsız icra takiplerinde ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 07.04.2006 tarihinde davalı......'...
Mahkemece;"2004 sayılı iik'nın 17. maddesi gereğince şikayetin kısmen kabulü ile davacıya ödeme emri ve dayanak belgeyi içeren tebligatın usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2019/118683 esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde davacı borçluya örnek 10 nolu ödeme emri ve dayanak belgelerin tebliği tarihinin ıttıla tarihi olan 24/12/2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali, ödeme emrinin yeniden tebliği, takibin durdurulması, hacizlerin kaldırılması ve borca itiraz taleplerinin reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 01.06.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığına yönelik şikayet ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunduğu, başvurusunda usulsüz tebligat şikayetinde de bulunmasına rağmen mahkemece bu husus gözardı edilip imzaya itirazın esastan incelenerek sonuca gidildiği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmalıdır. Ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiği sonucuna varılması halinde diğer şikayet ve itirazların süre yönünden reddi, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti halinde ise, TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi düzeltilerek, buna göre şikayet ve itiraz süresinde ise işin esasının incelenmesi, aksi takdirde istemin süreden reddi gerekir....
Bu nedenle, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliği edildiği iddiasıyla yaptığı şikayetin Mahkemece reddi kararına yönelik istinaf sebep ve gerekçesine itibar edilmemiştir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı icra mahkemesine dilekçe veren borçlu ödeme emri tebliği yapılan yerde değil Giresun ili Keşap ilçesi Gülpınar köyünde ikamet ettiğini, yurdışında olduğu sırada anne ve babasının evine haciz gelmesi ile öğrendiğini Türkiye'ye 20/05/2013 tarihinde geldiğini ve süresinde borca itiraz ettiğini senedi imzalamadığını belirterek imzaya itiraz ettiği mahkeminin davacının 03/05/2012 tarihinde takipten haberdar olduğunu buna rağmen 7 gün içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığını belirterek...