nin kayıtlı adresi olan "Halide Edip Adıvar mah.Balcı sk.No:20/04 Şişli/İstanbul" adresine tebliğe çıkartıldığı, çıkartılan bu tebligatın iade edildiği,davalı alacaklı vekili tarafından icra müdürlüğü dosyasına açılan taleple borçluya çıkartılan ve bila tebliğ iade edilen adresin borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı olduğu belirtilerek TK'nun 35. maddesine göre ödeme emri tebliğinin talep edilmesi üzerine de borçlunun belirtilen adresine gönderilen ödeme emrinin 22.09.2018 tarihinde T.K.'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür. Yine, takip talebi ve ödeme emrinde de borçlu şirketin adresinin tebligat yapılan ve kayıtlı adresi olan" Halide Edip Adıvar mah....
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun yapıldığını, imza itirazının süresinde olmadığını belirterek itirazın reddi ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. III....
Bu açıklamalar ışığında ihtiyati haciz kararının infazı sırasında borcun kabulü, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere icra takip işlemi olmayan ihtiyati haczin tatbiki sırasında gerçekleştiğinden, hukuki nitelik olarak harici ikrar olup bu ikrar başka emare ve delillerle teyit edilmediğinden bağlayıcı sayılamaz. Borçlunun ihtiyati haciz sırasında ki ikrarının müzayaka altında yapıldığı düşünüldüğünde ve yasal olarak ancak ödeme emri tebliği üzerine senedi inceleme ve itiraz olanağı doğacağı gözönünde tutulduğunda, bu ikrarın ödeme emri tebliği ile doğan imza itirazı olanağını ve dava hakkını ortadan kaldırmayacağının kabulü gerekir (HGK. 23.01.2008 tarih 2008/12-25 E. 2008/3 K.). Mahkemece İİK. 170 maddesi hükümleri gereğince işin esasına girilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borçlunun itirazları hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından ödeme emrine yönelik şikayette, borca ve faize itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, taraflarca istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça ödeme emrine belge eklenmediği iddia edilmiş, mahkemece ödeme emri tebligat parçası icra müdürlüğünden istenmesine rağmen tebligat parçasının temin edilemediği anlaşılmıştır. Ödeme emrine takibe konu belgelerin eklenmediğini iddia eden borçlunun bu iddiasını kendisine tebliğ edilen ödeme emri tebligat parçasını ibraz ederek ispat etme imkanı bulunmaktadır. Davacı borçlu tarafça ödeme emri tebligat parçası ibraz edilmediğinden bu yöndeki şikayetin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
, yapılan ödeme emri tebliği usule aykırı olduğundan, kıymet takdiri raporunun tebliği de dahil olmak üzere usule aykırı yapılan ödeme emri tebliğinden sonraki tüm tebliğlerin usule aykırılık teşkil ettiğini beyanla istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve senedin teminat için verildiğini, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve takibin iptalini istediği, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan borca itirazın kabulüne ve takibin iptaline...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından 16.01.2012 tarihli takip talebi ile 30.06.2009 vade tarihli senede dayalı olarak, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı ve adı geçen borçluya örnek (10) nolu ödeme emrinin 03.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin ise ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, senedin kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek 09.04.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
Bu durumda muteriz borçlu tarafından yapılan usulsüz tebligat şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürede olduğunun kabulü gerekir.Öte yandan borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebliğ işleminin; “muhatabın adreste oturduğu tespit edilmiş, adres kapalı olduğundan evrak mahalle muhtarına teslim edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği, bu hali ile tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğu görülmektedir.O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri...
Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu muris hakkında icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 01.6.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takip devam ederken borçlunun 22.11.2008'de öldüğü, alacaklı vekilinin takibin borçlunun mirasçılarına yönlendirilmesini talep ettiği, şikayetçi ... adına düzenlenen muhtıranın 26.10.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayetçi adına tebliğ edilen muhtıraya ilişkin tebliğ mazbatasında her nekadar "12.7.2011 tarihli muhtıra ve ekinde örnek 7 ödeme emri, bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesi ile ihtarname vardır" ibaresi yazılı ise de, ödeme emri ve takip dayanağı belgelerin mirasçıya bilgi amaçlı gönderildiğinin kabulü gerekir. Zira, mirasçının murisin sağlığında kesinleşen takip işlemlerine itiraz hakkı olmamakla birlikte mirasçıya ödeme emri tebliği ona murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz hakkı vermez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu vekili icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve borca itirazlarının yanı sıra müvekkiline, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve buna bağlı olarak icra işlemlerinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti hakkında bir hüküm kurmadan, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı, ancak öğrenme tarihine göre, itirazların 5 günlük süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin...