Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Mahkememiz dosyası, icra takip dosyası, Yargıtay içtihadı hep birlikte değerlendirildiğinde; İcra müdürlüğünce ödeme emrinin asile tebliğ yapılması usulsüz olmayıp, tebliğ işlemi eksikliği söz konusu olduğu, bu hususta icra müdürlüğünce ödeme emrinin vekile de tebliğ yapılması hususunda işlem tesisine, davanın kısmen kabulüne, Bakırköy 7. İcra dairesinin 2019/21877 Esas sayılı takip dosyasındaki icra emrinin asile tebliği usulsüz olmayıp icra emrinin vekile de tebliğine," dair karar verildiği görülmüştür....

İstinaf Sebepleri : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya borçlularına yapılan tebligatın, tebligat kanunu hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, ödeme emirlerinin iptali gerektiğini, borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan işlemlerin doğru olmadığını, ödeme emri tebliği ile borçlunun itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğunu, ayrıca 7 günlük süreye tabi olduğu düşünülse dahi murise ya da mirasçılarına usulüne uygun olarak "ödeme emri" tebliğ edilmeden iş bu şikayet süresinin işlemeye başlamayacağını, borç muhtıralarının da yine müvekkili mirasçılara usulsüz olarak tebliğ edildiğini, müvekkillerinin usulsüz tebligatlardan, ödeme emirlerinden ve borcun sebebinden 17/08/2020 tarihinde haberdar olduklarını, usulsüz tebligatlara dayanarak dosya kapsamında konulan hacizler ve yapılan takip işlemlerinin yok hükmünde olduğunu, usulüne aykırı tebligatlar nedeniyle müvekkillerinin ıttıla...

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, şikayetçinin terditli birinci talebi olan ödeme emrinin iptaline ilişkin talebinin reddine, terditli ikinci talebi olan usulsüz tebligat iddiasına dayalı şikayetinin kabulü ile; Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/10421 Esas sayılı takip dosyasında şikayetçi borçlu Taibe Güzel adına yapılan 21/12/2021 tarihli ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun tespitine, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, ödeme emri tebliğ tarihinin 06/01/2022 tarihi olduğunun kabul ve tespitine karar verilmiştir....

İstemin Özeti : Davacı adına, 1995 yılının Aralık, 1996 yılının Ocak dönemleri için salınan katma değer vergisi ile kesilen vergi cezası ve gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; ilanen tebliğ yolunun yükümlünün adresinin bilinmediği durumlara ilişkin tebliğ şekli olduğu, ödeme emri davacının bilinen adresine tebliğ edilebildiğine göre, ihbarnamelerin de bu adrese tebliği gerektiği, ihbarname tebliği usulsüz olduğundan kamu alacağının usulüne uygun gerçekleşmediği gerekçesiyle iptal eden ... Vergi Mahkemesinin ... gün ve E:...; K:... sayılı kararının; davacının bilinen adreslerinde bulunmaması nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 103'üncü maddesi uyarınca ilanen yapılan tebligat üzerine tahsil edilebilir duruma gelen kamu alacağı için, düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir. Tetkik Hakimi ...'...

    Somut olayda, tanık beyanı ile birlikte tebliğ mazbatası incelendiğinde, borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin "muhatap çarşıda olup evrak mahalle muhtarı Seyit Ali Gülveren'e tebliğ edilip 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırıldı....Sami Aktaş'a haber verildi " şerhiyle 25/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emri tebliğ mazbatasında tebliğin TK'nun 21. maddesine göre yapıldığının anlaşıldığı, borçlunun tevziat saatlerinde adreste bulunmayıp, çarşıda bulunduğuna dair araştırmanın kimden yapıldığının tespit edilmediği görülmekte olup, ödeme emri tebligatının T.K.'ya ve yönetmelik hükümleri gereğince denetime elverişli olmadığı ve yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme günü olarak bildirilen 03/01/2022 tarihinin ödeme emri tebliği olarak düzeltilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

    Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

      Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

        Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

          İLGİLİ MEVZUAT : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54. maddesinde; ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 55. maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, yine olay tarihinde yürürlükte bulunan 58. maddesinde ise; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği düzenlemelerine yer verilmiştir....

            Sayılı dosyasındaki davacı borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 06/05/2019 olarak düzeltilmesine, davacının usulsüz tebliğe muttali olduğu tarih itibari ile takibin kesinleşmemiş olmasından bahisle uygulanan hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 14....

            UYAP Entegrasyonu