İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Somut durumda İİK 65. maddeye dayalı gecikmiş itiraz söz konusu olmayıp usulsüz tebliğ iddiası bulunduğundan öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük sürede şikayetçi olunması gerekir. Takip dosyasına 19/07/2019 tarihinde haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi sunulmakla bu tarih itibarı ile davacının aleyhine yapılan takipten ve işlemlerden haberdar olduğunun kabulü halinde 23/07/2019 tarihinde yaptığı şikayet yasal sürededir. Davacı vekili takip dosyasına 19/07/2019 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesinde 89/2 ihbarına itiraz ettiğini bildirmiştir....
/02/2022 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline icra dosyasından yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek usulsüz tebligat nedeni ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/02/2022 tarihi olarak kabulü ile tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 13 Örnek ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun aradığı usullere riayet edilmeksizin tebliğ edildiğini, müvekkilinin 13 örnek ödeme emrinin tebliğ tarihi gözüken 19/04/2022 tarihinde Fransa'da bulunduğunu, davalıya ait pasaport ve yurda giriş çıkış damgalarının dosyaya ibraz edildiğini, 13 örnek ödeme emri tebligatı usulsüz olup ıttıla tarihi olan 01/07/2022 tarihinde icra dosyasına borca itiraz dilekçesi verildiğini, mahkeme gerekçeli kararında " ... ödeme emri tebliğine ilişkin ıttıla tarihi 01/07/2022 tarihi olarak belirtildiğinden ve dosyaya sunulan yurtdışı giriş çıkış damga bilgilerine göre de icra dosyasından yapılan 19/04/2022 tarihli tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından ... " görüşüne yer vererek tebligatın usulsüz olduğunu kabul ettiğini, mahkemenin bir taraftan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu kabul etmesi diğer taraftan da usulsüz tebligata rağmen temerrüdün oluştuğunu belirtmesinin çelişkili olduğunu, kaldı...
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olmakla, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince yedi günlük süreye tâbi olup, süresinde ileri sürülmediği takdirde mahkemece re'sen nazara alınamaz. İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin REDDİNE, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden takibe konu borca faize ve ferilerine ve yetkiye itiraz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ ve borca itiraza ilişkindir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İstinaf yolu ile Daire önüne gelen uyuşmazlık; ilamsız takipte gecikmiş itiraz isteminden oluşmaktadır. İlk derece yargılaması sonucunda, istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurarak İlk Derece Mahkemesi kararınının kaldırılması isteminde bulunmuştur. Gönderilen tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülerek icra mahkemesine başvurulması “şikâyet” niteliğindedir (12. HD, 9.3.2015, E. 2015/3935, K. 2015/5133). Usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde (İİY m. 16/1) şikâyet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gerekir (HGK, 5.6.1991, E. 1991/12- 258, K. 1991/344)....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda, davacı borçlu Aydın Yılmaz'a gönderilen ödeme emirinin 10/01/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 17/10/2020 tarihinde itirazını yaptığı anlaşılmıştır. Davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir itirazının da bulunmadığı" gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, senedin sahte olduğunu, icra dosyasında çıkarılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda imzaya itiraz istemine ilişkindir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürülmesi "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun 16/l. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda; borçluya örnek 7 ödeme emrinin 08.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 16.12.2015 tarihinde takip dosyasına vekalet sunduğu, aynı tarihte de icra müdürlüğüne sunulan itiraz dilekçesi ile takipten 14.12.2015 tarihinde haberdar olunduğunun bildirildiği, ancak icra mahkemesine başvurunun 21.07.2016 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Bu durumda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/l. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; şikayetin süre aşımından reddi gerekirken, istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....