DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık; ödeme emrinin usulsüz tebliği ve takibin iptali talebinden ibarettir. Genel haciz yoluyla başlatılan takiplerde asıl olan ödeme emrinin tebliğinden itibaren kanuni süresi içinde itirazın icra müdürlüğüne yapılmasıdır. Kanuni süreden kasıt ise, ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair iddianın öğrenilmesi tarihinden itibaren 7 gün içinde usulsüz tebligat şikayetinin icra mahkemesinde İİK. 16/1 maddesi gereğince dava ikamesi ile olacağı aşikardır. O halde, davacı asıl tarafından icra takip dosyasına ibraz edilen borca itiraz dilekçesinde takipten 12/01/2021 tarihinde haberdar olduğunun bildirilmiş olması anılan tarihten itibaren 7 günlük süre içinde dava açması halinde usulsüz tebligat iddialarının yargılaması yapılacağı aşikardır. Ancak, davacı tarafça davanın açılma tarihi nazara alındığında kanuni süresi içinde öğrenme tarihinden itibaren açılmış davanın bulunmadığı sabittir....
Dava dilekçesinde davacı borçlu, imzaya itirazla birlikte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise de, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti hakkında öncelikle karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadan ve dolayısı ile imzaya itirazın süresinde olup olmadığı dahi değerlendirilmeden, imzaya itirazın esas hakkında karar verilmesi isabetsizdir. Somut olayda, davacı borçluya ödeme emrinin 02.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacının icra mahkemesine 11.02.2020 tarihinde başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya itirazda bulunduğu görülmüştür....
Somut olayda, davacı borçlulara ödeme emri 06/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yasal süresi içerisinde (10/07/2018 tarihinde) yukarıda belirtilen hususlarda itiraz ve şikayetlerde bulunmuş olmaları karşısında, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetini ileri sürmekte hukuki yararlarının mevcut olmadığının kabulü gerekir. Ödeme emrinde, kanunen bulunması gereken hususların yer aldığı, yine ödeme emrine ilişkin tebligat mazbatalarının incelenmesinde; takip dayanağı belgenin bir örneğinin ödeme emrinin ekinde gönderildiği açıkça belirtilmiş olup, belirtilen nedenlerle, ödeme emrinin iptali istemi de yerinde değildir. Davacı taraf, takipten önce ödeme yaptığına dair, İİK. 'nun 169/a-1....
No:25 İç Kapı No: 10 Şişli/İstanbul” adresi olduğu dolayısıyla tebliğ tarihi itibariyle TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılan adresin davacının mernis adresi olmadığı ve yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Gaziosmanpaşa 6. İcra Müdürlüğünün 2021/74665 Esas sayılı dosyasında davacıya ödeme emrinin 21.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine'' karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, davacının mernis adresine gönderilen ödeme emrinin tanınmadığından bahisle iade döndüğünü, aynı adreste TK 21/2.maddeye göre tebligat yapıldığını, ilk derece mahkemesi kararını kabul etmediklerini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin herhangi bir hatası olmadığı dikkate alındığında vekalet ücreti ve yargılama giderinin taraflarına yükletilemeyeceğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Sayılı içtihadı gereğince ihalenin feshine karar verilmiş ise de; ihale alıcısının aynı zamanda alacaklı olduğu, benzer bir olayda, Dairemizce “ Şikayetçi vekili hesap kat ihtarının müvekkili şirkete usulsüz tebliğ edildiğini bu nedenle ilamlı takip yapılamayacağını, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini , asıl borçlu şirkete ve kefillere hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini dolayısıyla ihalenin feshi gerektiğini beyan etmiş ise de, ihalenin feshi, İİK.nun 134 ve BK.nun 226. maddesinde yazılı nedenlere dayanılarak istenebilir. Hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edilmesi , bu nedenle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı hususu ve icra emrinin usulsüz tebliğ edilmesi ilgili kanunlarda fesih sebebi olarak sayılmamıştır. Dolayısıyla anılan istinaf sebebi yerinde değildir.” denilerek istinaf başvurusu reddedilmiş ve Dairemizin kararı aynı sebeplerle temyiz edilmiş ve Y.12.HD.nin 2021/1021 E. 2021/1277 K. sayılı ilamı ile onanmıştır....
İptali istenen itiraza yönelik olarak ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla İzmir 1.İcra Hukuk Mahkemesinin .../... esas sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti talep edilmiş ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda 07/12/2021 tarihli karar ile ödeme emrinin usulsüz olduğunun tespitine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine toplam 13.836,29 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine gidildiği, davacı vekilinin 24/06/2020 tarihinde icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünün 02/07/2020 tarihli kararı ile 25/11/2019 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, itirazın süresinde olmadığından bahisle takibin devamına karar verildiği, takip borçlusu vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği 18/06/2020 tarihinde takipten haberdar olduklarından bahisle 02/07/2020 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, takipten 18/06/2020 tarihinde haberdar olduğunu iddia eden davacı tarafın 18/06/2020 tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerektiği, 7226 Sayılı Kanun ile uzatılan sürenin son gününün 30/06/2020 tarihi olduğu, bu nedenle şikayetin süresinde yapılmaması nedeniyle verilen kararın yasaya uygun olduğu...
İcra Müdürlüğünün 2020/6176 Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 29.09.2020 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra takibinde alacaklı gözüken T3 çekte yetkili hamil olmadığını, ödeme emrinin müvekkili şirkette doğrudan evrak almaya yetkili olmayan kişiye tebliğ edilmiş olup tebligatın müvekkili şirkete verilmediğini beyanla usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09.10.2020 olarak düzeltilmesine, takip dayanağı 25/04/2020 keşide tarihli 80.000,00 TL bedelli çekte alacaklı T3 yetkili hamil olmadığından takibin iptaline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ve itirazın süresinde yapılmadığını, takip talebinde alacaklının "Epoten Yapı ... Ltd....
emrinin incelenmesinde takip dayanağı borcun sebebinin yazılı olmadığı gibi ödeme emri ekinde herhangi bir belge de tebliğ edilmediğini ödeme emrinin düzeltilmesi gerektiğini belirterek şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 27/07/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda, iddianın yukarıda özetlenen içeriğine göre başvurunun 7 günlük itiraz ve şikayet süresine tâbi bulunduğu açık olup, bu süre ise icra emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, şikayet edene hesap kat ihtarı tebligatı yapılmış olmakla, her ne kadar tebligat usulsüz ise de borçlu tarafından en geç icra emri tebliğ tarihinde bu husustan haberdar olunduğu nazara alındığında şikayetin süresinde olmadığı görülmüştür....'' şeklindedir. İlk derece mahkemesi tarafından icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de somut olayda, icra emrinin 02.09.2016 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin ve diğer itirazlarının icra emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılmadığı anlaşılmıştır....