Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine konu senedin adres bilgilerinin bulunduğu alanda yazan adrese yani bilinen en son adrese icra ödeme emrinin tebliğinin yapılmadığı, ilk olarak mernis adresine tebliğ yapıldığı açıkça görüleceğini, dolayısıyla 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve yargı kararları ışığında usulüne uygun tebligatın yapılmadığı bahse konu icra dosyasının bu şekilde kesinleştirilerek haciz işlemlerinin yapılması hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmemesine yönelik şikayet olup, dava dilekçelerinde ciro silsilesine yönelik bozukluk bulunması nedeniyle iptali gerektiği yönünde yakınmalar ve talepler olsa da iki davanın aynı anda yürütülemeyeceği, mahkemece usulsüz tebliğe ilişkin davanın sonuçlanana kadar ciro silsilesinde bozukluk olması nedeniyle takibin iptali davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, tebliğ tarihinin 26/05/2022 olarak kabulüne, icra işlemlerinin tedbiren durdurulmasına...
Zira borçludan paranın istenmesi ancak 89/1 ihbarnamesinin kabul edilmesi halinde söz konusu olacağından somut olayda iptali istenen 06/03/2019 tarihli müzekkerenin dosya kapsamına uygun olup olmadığı da incelenmemiştir. Ayrıca her iki evrakın tebliğ mazbataları da icra dosyalarında yoktur. Alacaklı cevap dilekçesinde her iki evrakın/da borçluya elden tebliğ edildiğini savunmuştur. Bu durumda usulsüz tebliğe ilişkin iddialarında incelenmesi gerekeceği de açıktır. Tüm bu nedenlerle davacının hükme yönelik istinafları yerindedir. Kabul edilmeli karar kaldırırmalı öncelikle talebe bağlı kalınarak evrakların davacıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, süresinde bir itiraz olup olmadığı tespit edildikten sonra İİK 89/2 ihbarnamesmin çıkarılma şartlarının oluşup oluşmadığı incelenip oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerekmekle dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2021/739 ESAS- 2021/295 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 20/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; haklarında icra takibi başlatıldığını, takipten 17/09/2021 tarihinde haberdar olduklarını, ödeme emri tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilin bir kuaför komşusu bulunmadığını belirterek belirterek tebligatın iptali ile tebellüğ tarihinin 17/09/2021 olarak kabulünü talep etmiştir. Karar dosya üzerinden verilmiş olup alacaklı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; ''1- )Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile; Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü'nün 2021/9926 Esas sayılı dosyasında davacı/borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 17/09/2021 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, '' karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, somut olayda borçlu T1 için çıkartılan tebligatın muhatabın Çarşıya gittiğinden bahisle imzadan imtina eden annesine yapıldığı ve imzadan imtina eden, “isim vermeyen” en yakın komşusuna haber verildiği, tebligat yapılmaya çalışıldığı, 12.HD’nin 18/09/2014 gün, 2014/15802 Esas, 2014/21674 sayılı emsal kararında da, haber bırakılan komşunun kimliğinin tespiti yapılmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu belirtilerek, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile Adana 8. İcra Dairesinin 2019/15383 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptali ile ödeme emri tebliğ ve öğrenme tarihinin 12/12/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesinin tebliğ mazbatası incelendiğinde; tebligatın yetkili temsilciye yapılmamış olduğu görüleceğini, hatta yetkili temsilcilinin tevziat saatlerinde şirkette olup olmadığının dahi sorulmadığı, yeterli araştırmanın yapılmadığı, doğrudan doğruya şirkette çalışan bir kişiye usulsüz şekilde tebliğ işleminin yapılmış olduğunun görüldüğünü, bu haliyle müvekkili şirkete gönderilen dava dilekçesinin usulsüz tebliğ olduğunu, mahkemeye bu husustaki itirazı belirmiş olmalarına rağmen mahkemece iş bu usuli itirazı değerlendirmeye alınmadığını, bu sebeple usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan yapılmadan verilen hükmün kaldırılması gerektiğini, aynı şekilde bilirkişi raporu için verilen inceleme günü tebliği ve raporun tebliğine ilişkin hususlar da usulsüz olup bu haliyle tanzim edilen edilen rapora itibar edilmesinin de mümkün olmadığını, Ayrıca mahkemeye pasif husumete ilişkin itirazları da iletmiş olmalarına rağmen mahkemece hiç bir gerekçe gösterilmeden...
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; icra dosyası borçlusu olmadığını, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi 2021/144 Esas sayılı dava dosyasından verilen kararın Yargıtay incelemesinde olduğunu, kesinleşmeyen 89 haciz ihbarnameleri dayanak yapılarak, taşınmazı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek 15.02.2022 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptali ile adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/05/2019 NUMARASI : 2019/189 ESAS 2019/287 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebliğ Şikayeti) KARAR : Mersin 2....
Satış ilanının tebliğ edilmediği ve usulsüz tebliğ edildiği iddiası ancak ilgilisince ileri sürülebilir. Somut olayda, ihalenin feshi istemine ilişkin şikayet dilekçesinde, vekile yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde bir iddia bulunmadığından mahkemece resen vekile yapılan tebliğin usulsüz olduğu gözetilemez. Hal böyle olunca, mahkemece, açıklanan nedenle ve başkaca fesih sebebi de bulunmadığı göz önünde bulundurularak ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken; şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan, ilamın davacı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Hükmü temyiz eden davalı vekilince sunulan dilekçenin tebliği için davacı vekiline çıkartılan davetiyenin dağıtım saatlerinde adreste bulunmaması nedeni ile muhtara tebliğ edildiği, ancak tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik etmemesi nedeniyle davetiyenin Tebligat Kanununun 21 ve Tebligat Tüzüğünün 28. maddelerine göre usulsüz tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır.Bu nedenle, temyiz dilekçesinin davacı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....