DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine kira alacağından bahisle tahliye talepli icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, tebliğ tarihinin 20/09/2019 olarak düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.maddeye uygun tebligat yapılmadığı, muhatabın adreste olmama nedeni, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmediği, ayrıca beyanı alınan ve haber verilen güvenliğin kim olduğunun isminin yazılı olmadığı, bu nedenle şikayetin kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu, davacının 20/09/2019 tarihinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, aynı tarihte icra dosyasına itiraz ettiği, 23/09/2019 tarihinde ihtirazi kayıtla dosya borcunun ödenmesi usulsüz tebligat şikayetinde bulunmasına engel olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine...
Senem Yardım Özandaç’ın genel vekaletnamesi olmadan icra dosyasında ve talimat dosyasında yaptığı işlemlerin iptalini talep ettiğini, Usulsüz tebligatlarla takibin kesinleştirildiğini, almadığı kredilere istinaden takip başlatıldığını, borcunun bulunmadığını ,Satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, talimat dosyasının işlemden kaldırılmasından sonra yenileme işlemi yapılmadan takip işlemlerine devam edildiğini, İhalenin feshi kararı ile ilgili kesinleşme şerhine dair tebligat gönderilmediğini,Tescilden sonra yapılan kıymet takdirine itiraz ettiğini, kıymet takdirine itiraz davasında usulsüz tebligatlar yapıldığını, masraf ve harç yatırmasına rağmen yeni bilirkişi raporunun tarafına gönderilmediğini, davanın reddedildiğini yatırdığı (KT yargılama giderlerinin) paraların kendisine iade edilmediğini,Tapuda tescil yapılmadan icra müdürlüğü ve icra mahkemesince yapılan kıymet takdirinin iptalini talep ettiğini, bu nedenlerle takip dosyasından yapılan usulsüz memur işlemlerinin iptaline karar...
Kişi konumundaki davacı Üç-T1 Madencilik T1 “Zeytin Sokak No:1 Saraylar Marmara/Balıkesir” adresine 89/1. haciz ihbaramesinin gönderildiği, tebliğ parçası üzerinde “tebliğ evrakı muhatap Üç-Ha Kardeşler temsilcisi Yasin Şener imzasına 19/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.” şerhi düşülerek 19/04/2017 tarihinde tebligatın yapıldığı, yasal süresi içerisinde itiraz olunmaması nedeniyle aynı adrese 89/2. haciz ihbarnamesinin gönderildiği, tebliğ parçası üzerinde “yetkili çalışan personel Sevgi Yüksel’e tebliğ edilmiştir.” şerhi düşülerek 20/09/2017 tarihinde tebligatın yapıldığı, yine yasal süresi içerisinde itiraz olunmaması nedeniyle aynı adrese 89/3. haciz ihbarnamesinin gönderildiği, “yetkili personel Sevgi Yüksel imzasına tebliğ edilmiştir.” şerhi düşülerek 08/11/2017 tarihinde tebligatın yapıldığı, itiraz edilememesi üzerine davacının borçlu olarak takibe dahil olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacının ödeme emrinin tebliğine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/2939 esas sayılı dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine, öğrenme tarihi olan 28/04/2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiştir....
Bu halde icra mahkemesi, öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetini incelemeli, tebliğin usulsüz olduğuna kanaat getirirse ve takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde dava açılmış ise sair itiraz ve şikayetlerin incelemesine geçmeli, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu veya davanın takipten haberdar olunan tarihten itibaren yasal süresi içerisinde açılmadığı sonucuna varırsa, davanın süre yönünden reddine karar vermelidir. Ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihine göre yasal süresi içerisinde açılmadığı görüldüğü halde davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti taraf delilleri toplanıp incelenmeden, bu hususa gerekçeli kararda yer verilmeden davalı alacaklının imza incelemesine ilişkin delil avansını yasal süresi içerisinde yatırmadığından bahisle davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilemez....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2022 NUMARASI : 2022/31 ESAS - 2022/811 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 14. İcra Dairesinin 2020/16625 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip nedeniyle kendisine gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, öncelikle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emrini öğrenme tarihinin 12/11/2020 tarihi olarak değiştirilmesine karar verilmesini vekaleten talep etmiştir....
nedeni ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olmasının fesih nedeni olmadığı gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırıldığı ancak kıymet takdir raporu tebliğ işleminin de usulsüz olduğu ve kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği, karara karşı ihale alıcısının temyiz yoluna başvurduğu görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir....
Tarafıma tebliğe çıkarılan tebligat muhtara bırakılmış olup oradan elden ele verilerek son olarak tarafıma tebliğ edilmiştir. .." şeklinde şeklinde beyanı ile borca itiraz ettiğini, 16/05 2022 tarihinde sundukları dilekçe ile de tebligatın usulsüzlüğüne detaylı olarak değinilerek tebliğ işleminin hukuka aykırı gerçekleştirilmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesinin istendiğini ve ayrıca 23/06/2022 tarihli oturumda ıslah isteminde bulundukları, ıslah isteminin reddinin de usulsüz olduğu gerekçesiyle davalarının kabulünün istendiği görülmüştür. Genel haciz yolu ile başlatılan takipte İİK 'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” (12 HD esas no: 2021/7314 karar no: 2022/376) Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır....
Bu durumda anılan takip dosyasından borçluya gönderilipte usulsüz dahi olsa tebliğ edilen bir ödeme emri tebligatı yoktur. Borçluya ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden yapılan bir kısım işlemler doğru değildir.Çünkü ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabilir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabidir. Borçluya usulsüz de olsa daha önce yapılmış bir ödeme emri tebligatı olmadığından olayda 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır....
tebligatların usulsüz olduğunun mahkemenin kabulünde olduğunu, kıymet takdirine itiraz süresinin öğrenme değil tebliğ tarihinden itibaren başlıyor olmasının ve kıymet takdir raporunun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine şikayette bulunulmasının dikkate alındığında itiraz süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı noktasında şüphenin olmadığını, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....