WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Davacılar şikayetinde ödeme emri usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptalini istemiş; Mahkemece ödeme emri usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilmeden, şikayet süresinde yapıldığı kabul edilerek takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediği gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. İİK.nun 58.maddesi gereğince; "alacak belgeye dayanmakta ise belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında, icra dairesine tevdii mecburidir." Keza HGK.nun 23.5.2011 tarih, 2001/12- 428 E 2001/426 K.sayılı ilamında belirtildiği üzere, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinde zorunluluk vardır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2019/838 ESAS, 2020/87 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-YETKİ İTİRAZI KARAR : İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/838 Esas, 2020/87 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kabulü kararına karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2019/13545 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişilmeden önce yapılan tüm resmi yazışmaların müvekkilinin güncel olan yasal adresine yapıldığını, müvekkilinin söz konusu icra takibinden tesadüfen haberdar olduğunu, tebligatın boşanmış olduğu eski eşinin adresine yapıldığını, adreste kimsenin bulunmaması sebebi ile muhtara bırakılarak takibin kesinleştirildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek, tebliğ tarihinin 11/11/2019 tarihi olarak düzeltilmesini istemiştir....

Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 09/05/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir. Somut olayda, davacının Bitez Mah., Mandalin Cad., No:32/13, Bodrum/İzmir adresine çıkarılan ödeme emri tebligatında, adresin kapalı olması nedeniyle en yakın komşu Şaban Duman'dan sorularak, muhatabın nerede olduğunu bilmediği sözlü beyan edilmiş, beyanda bulunan komşunun imzadan imtina ettiği belirtilerek, en yakın Şaban Duman'a haber verildiği belirtilmiş olup, davacının adresten sürekli mi geçici mi ayrıldığı, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceğinin belirtilmediği anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1. maddeleri gereğince, anılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu halde, Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 09/05/2019 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetin esastan reddedilmesi yerinde görülmemiştir....

DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Trabzon İcra Müdürlüğünün 2021/27749 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takip sırasında müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 22.11.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usule uygun olduğunu, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....

Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Ilgın İcra müdürlüğünün 2010/644 talimat sayılı dosyasından alınan kıymet takdiri raporunu içerir tebligatın usulsüz olduğunu ve gecikmiş itiraz ileri sürerek tebligatın iptalini, meskeniyet şikayeti ileri sürerek haczin kaldırılmasını ve kıymet takdirine itirazını ileri sürerek yeniden rapor aldırılmasını talep etmiş olup; -Davacının usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz şikayeti inceleme yetkisinin, İzmir 14. İcra Dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine aittir. - Meskeniyet şikayetine konu mahcuz taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmaza, asıl takip dosyası olan İzmir 14. İcra Müdürlüğü'nün 2008/5275 Esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, şikayeti inceleme yetkisinin, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu İzmir İcra Hukuk Mahkemelerine ait aittir. - İzmir 14....

Sokak No:4, İç Kapı No:4, Kuşadası/Aydın adresine tebliğe çıkarıldığı, muhatabın komşusundan sorulduğu yurtdışında olduğundan bahisle iade edildiği, aynı adrese T.K. 21/2 maddesi gereğince çıkarılan tebligatın mernis adresi şerhi ile 29/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti, İİK'nın 16. maddesi uyarınca, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Davacı borçlu, şikayet konusu işlemi 24/01/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, icra dosyasına da 26/01/2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla, 28/01/2022 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayeti yasal 7 günlük süresindedir. Somut olayda, davacının Bayraklıdede Mah., Turgut Özal Blv., 4. Sk., No:4/4, Kuşadası/Aydın adresine çıkarılan ödeme emri tebligatında, "muhatap adreste isim ve imzadan imtina eden Seda...soruldu....

Davacı borçlu vekili tevziat saatlerinde iş yerinin kapalı olmasının söz konusu olmadığını, posta memurunun matbu kaşe kullandığını iddia etmişse de tebliğ mazbatalarının resmi evrak niteliğinde olduğu, evrak üzerindeki bilgilerin aksinin davacı borçlu tarafından ispat edilemediği, yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti mahkememizce haklı görülmemiştir. "Davacı borçlu her ne kadar kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayetinde bulunmuşsa da tebliğe çıkarılan adresin genel kredi sözleşmesindeki borçlu kaşesinin üzerinde yazılı adres olduğu, tebligat iade olmuş olsa bile genel kredi sözleşmesinde yazılı adrese çıkarılan tebliğin yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir. Bu nedenle usulsüz tebliğe ilişkin şikayet mahkememizce kabul edilmemiştir. İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2018/2139 E.sayılı icra takip dosyasının mükerrer olduğu iddiasının incelenmesinde ise; mükerrerlik iddia edilen İstanbul 14....

Dava dilekçesinde davacının takipten 14/12/2020 tarihinde haberdar olduğu belirtilmiş ve 15/12/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz edilmesi karşısında, davacının icra takibini öğrendiğini bildirdiği tarihe göre, 11/03/2021 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabul edilmesi doğru olmamıştır. Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresinde olmaması karşısında, takip kesinleşmiş olmakla, icra müdürlüğünün 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacının icra memur işlemlerine yönelik şikayeti de yerinde görülmemiştir....

İcra Müdürlüğünün 2020/14346 Esas sayılı dosyasında ilamsız takip yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin 30/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasıyla 12/08/2020 tarihinde icra dosyasına dilekçe yazarak itirazda bulunduğu, dava dilekçesinde de davacının tebligattan 11/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu açıkça belirtildiği, bu durumda tebligatın yapıldığının öğrenildiği 11/08/2020 tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunulması gerekirken, yasal 7 günlük şikayet süresi geçirildikten sonra 28/09/2020 tarihinde şikayette bulunulduğu gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiğinden sair talepler hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

UYAP Entegrasyonu