Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, borçlunun 20.04.2015 tarihinde beyanı üzerine aynı tarihte tescil edilen adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine ....., Mahallesi ....., .....,Kapı No: 10/2 .....Samsun" ödeme emri gönderilmiş, "gösterilen adreste daire 2 boş olup, muhatap ismen tanınmıyor" şerhi ile 30.12.2015 tarihinde tebligatın iade edildiği, bu kez ödeme emrinin aynı adrese gönderildiği, "D2: boş tanınmadı" açıklamasıyla TK'nın 21/2. maddesine göre 19.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tebliğ belgesinde tebligatı çıkaran merci tarafından tebliğ işleminin TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılması yönünde bir şerh bulunmaksızın sözü edilen madde gereğince tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi usulsüz olup, tebligatta (MERNİS adresi) yazılması maddede bahsi geçen şerhin varlığının kabulü için yeterli olmadığı, ayrıca, tebliğ belgesinde tebligatın teslim edildiği muhtarın isim ve imzasının da bulunmadığı, yine...

    Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulduğu görülmüştür. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...uyuşmazlığın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emrinin usulsüz tebliğine dayalı şikayet, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğine dayalı icra emrinin iptali istemi ile borca ve faize itiraz olduğu anlaşılmıştır....

    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin iş bu davayla borca açıkça itiraz ettiğini, ödeme emri tebliğ tarihinin 19/07/2019 olarak düzeltilmesi halinde müvekkilinin geçmişe yönelik olarak borca itiraz etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak takibin veya ödeme emrinin iptaline ya da ödeme emri tebliğ tarihinin müvekkilinin itiraz edebileceği bir tarih olarak güncellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nun 78.maddesi uyarınca açılmış haczin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....

    Maddesine göre muhtara tebliğ sureti ile tebligat yapılması gerekirken gerçek şahıs gibi değerlendirilerek yazlıkçı ve ne zaman geleceğinin bilinmediğinden bahisle iadesinin yasaya aykırı olduğunu, Ahmet Özer isimli komşunun varlığının gerçek olmadığını, bu tebliğin yönetmeliğin aradığı koşulları ihtiva etmemesi nedeni ile yeniden bir tebligat çıkarılması gerekirken TK 35. Maddesine göre tebliğ yapıldığını, bu tebliğde de tebliğ evrakının kapıya asılmadığını, bu nedenle tebliğe çıkarıldığı bildirilen ödeme emri ve protokol fotokopisine ulaşılamadığını, bu hususta tanıkları olduğunu beyanla, davanın kabulü ile usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 13/01/2020 olarak düzeltilmesine, aksi kanaatte ise gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

    Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Zira; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğünün 2019/7466 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, 2016/650 E. sayılı dosyası üzerinden davalı alacaklı tarafından borçlu davacı ve diğerleri aleyhine 22.072,12 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız takibe geçildiği, 7 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1. maddesine göre 18/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, dosyanın yenilenerek yukarıdaki numarayı aldığı, yenileme emrinin de başka bir adreste 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davacının 09/05/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....

      Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2022/44788 Esas sayılı takip dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kira sözleşmesinden kaynaklı icra takibi başlatıldığı, borçluya örnek 13 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti ile iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İcra dairesince borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelemesinde "“Tebligat adresine gidildi....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde yazılı iddia ve beyanlarını tekrar etmekle birlikte usulsüz tebliğ şikayeti ve ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin tebliğ edilmemiş olmasının ağır usulsüzlük olduğu ve kamu düzeni bakımından İİK'nın 16. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğunu, Mahkemenin usulsüz tebliğ şikayetinin reddine dair kararının hatalı olduğunu, ödeme emrine yönelik şikayetin süresiz olmasına karşın süre yönünden reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin bankada "Isparta Kule 1. Kısım Sakarya Cad....

      İflas yolu ile takipte, itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesi uyarınca, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur.Bu durumda, takibin şekline göre uygulanması gerekli olan İİK'nun 172. maddesi uyarınca, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi gerekmekle icra mahkemesine yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup hukuki sonuç doğurmaz.O halde mahkemece, şikayetin açıklanan nedenle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

        İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu