İcra Dairesinin 2019/9308 sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin hem şekil yönüyle eksik ve hatalı olup hem de usulsüz tebliğ edildiğini, takip talebi ve ödeme emrinde alacaklı vekilinin ve icra müdürlüğünün hesap numaralarının bulunmadığını, davacının 6284 sayılı kanun gereği yasaklı olduğu adrese tebligat yapıldığını, takip talebinde borcun dayanağına ilişkin hiçbir belgenin mevcut olmadığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak hareket ettiğini belirterek; Bursa 14. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9308 sayılı dosyasından davacıya gönderilen ödeme emrinin iptalini, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligatın iptali ile söz konusu ödeme emrinin 08/11/2019 tarihinde davacıya tebliğ olduğunun tespit ve kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya Bursa 14....
Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine yönelik şikayetinin sübut bulmadığından reddine ve davacının borca itirazını takibin şekline göre icra dairesine yapması gerektiğinden, istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilince müvekkili aleyhine davalı banka tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2021/4549 ve 2021/4550 Esas sayılı takip dosyaları ile ilamsız takip başlatıldığını, bahse konu takiplerdeki ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinden gecikmiş itirazda bulunduklarını, ayrıca mirasın reddi nedeniyle takibin iptali ve davacı borçlunun maaşı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde gecikmiş itiraz talebi usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile belirtilen tarih itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine, dava konusu her iki takip dosyalarındaki hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
Davacının bilinen adresine ödeme emri gönderilmeden, doğrudan mernis adresine ödeme emri gönderildiği, iadesi üzerine TK'nın 21/2.maddesine göre tebliğ işlemi yapıldığı anlaşıldığından, davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ işlemi usulsüzdür. Açıklanan nedenlerle, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsizdir. Dolayısıyla Mahkemenin, yetkiye, borca ve fer'ilerine itirazın süreden reddine ilişkin kararı da isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 bendi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, Mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti, yetkiye, borca ve fer'ilerine itirazlar hakkında yeniden karar verilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince KABULÜ ile İstanbul 8....
ilişkin olan dayanak belgelerin ödeme emrine eklenmesi ve bu belgelerin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmesi gerekirken somut olayda müvekkili şirketi yetkilisinin yerleşim yeri adresine usulsüz bir tebliğ yapıldığını, bu tebliğin ekinde dayanak belgeler olmadan sadece ödeme emrinin gönderilmiş olması iptal gerektireceğini belirterek, bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Gecikmiş İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2021/637 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi uyarınca gönderilen ödeme emrinin usule aykırı şekilde tebliğ edildiğini, müvekkilinin tebliğ işleminden 18.05.2021 tarihinde haberdar olduğunu, öte yandan usulsüz tebligat şikayetinin reddi halinde gecikmiş itiraz talebinde bulunduklarını ileri sürerek öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine aksi halde gecikmiş itiraz talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde, davacı Oğuz Yılmaz'a ödeme emri 27/12/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar mahkememizde usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itiraz davalarını 09/08/2020 tarihinde açmıştır. İİK 168/4. Maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz etmek isteyen borçlu yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak borca itirazını bildirmek durumundadır. Davacı takip borçlusu Şenay Yılmaz'a ödeme emri 28/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, mahkememizde borca itiraz davasını 09/08/2020 tarihinde açtığından süresinde olmayan borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz tebliğ şikayeti olup, AKS sisteminde kayıtlı olan "Merkez Mah. Güldemet Sok. No:2 İç kapı no:1 Gaziosmanpaşa İstanbul" adresine gönderilen tebligatın iade olması nedeniyle aynı adrese TK 21/2 maddesi şerhli olarak tebligat çıkarıldığı anlaşılmıştır....
Maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takiplerde borçlunun yetkiye, imzaya, borca ve faize yönelik bütün itirazlarını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yetkili mahkemelere yapmasının gerektiği, borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebligatının 17/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 12/12/2019 tarihinde itirazda bulunulduğu, usulsüz tebliğ şikayetinin ise asıl dosyada süreden reddine karar verildiği anlaşıldığı, Birleştirilen dosyada zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede, yapılan işlemler arasındaki tarihler nazara alındığında takip konusu bonolar bakımından 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu anlaşıldığından; Asıl dosyada davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine, birleştirilen dosyada davacı borçlunun borca ve imzaya itirazının süreden reddine, birleştirilen dosyada davacı borçlunun zamanaşımı itirazının esastan reddine, karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...
N:34 Sancaktepe/İSTANBUL" adresine T.K. 35. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğini talep ettiği ve bu ödeme emrinin PTT'den alınan gönderi sorgulama ekran çıktısına göre 08.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, T.K. 35. madde uyarınca yapılan bu ödeme emri tebliğine ilişkin olarak açıklama kısmında "muhatap adresi kapısına yapıştırma" ifadesi yer aldığını, anılan bu tebliğ işleminin her ne kadar usulsüz olsa da, icra memuru tarafından müvekkili şirket aleyhine yapılan bu icra takibinin kesinleştiğinin kabul edildiği ve akabinde müvekkili şirketin mal varlığına haciz konulmak üzere işlem yapıldığını, müvekkili şirket tarafından hiçbir şekilde haberdar olunmayan işbu icra takibine konu alacağın tahsili için usulsüz tebliğ işleminin yapıldığı adreste bulunan malların haczi ve muhafazası için 17.07.2019 tarihinde İstanbul Anadolu 6....