İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/681 ESAS- 2022/12 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-ÖDEME EMRİNİN İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 10....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasına dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi şikayeti ve imzaya itiraza ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülerek beyan edilen tarihe göre ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilmiş olup verilen bu karar yönünden istinaf başvurusu bulunmamaktadır. Davacının imzaya itiraza ilişkin talebi hakkında İlk Derece Mahkemesince HMK.nun 20. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacı imzaya itiraza ilişkin verilen açılmamış sayılmaya ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş, yenileme dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürmüştür....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince usulsüz tebliğ tespit edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltildiği ve buna göre davacının 22/10/2020 tarihinde kendisine ödeme emrinin tebliğ edildiğinin kabulü sonucuna ulaşıldığı, kalan icra takip işlemleri yönünden artık bu tarihten itibaren icra dosyasından ve yapılan işlemlerden haberdar olan davacının icra takibine ve bu icra takibi içerisindeki işlemlerin iptali talebine yönelik davanın reddi yönünde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu ve bu anlamda, şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK'nın 353- 1- b-1. maddesi gereğince şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiş ve aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; Davanın kabulü ile; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/42627 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihin 25/02/2021 olarak düzeltilmesine, İcra Müdürlüğünün 26/02/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrindeki (borcunuzu itiraz süresi içerisinde öderseniz ile başlayan kısmın ödeme emrinden çıkartılmasına,) 1.500,00- TL'nin iade talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Mahkemece; Davacı T1 usulsüz tebligat şikayeti bakımından davanın süreden reddine, davacı T1 takibin iptali talebinin süreden reddine, davacı T2 takibin iptali talebinin reddine, davalı tarafın tazminat talebinin reddine, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, borçlu hakkında başlattığı ilamsız icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince,Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; Çan İcra Müdürlüğünün 2020/198 esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulsüz tebliğine ve ilam vekalet ücretine ilişkin şikayetlerin süresinde olmadığından reddine, Ödeme emrinin ve takibin iptali taleplerinin reddine, Takip tarihinden itibaren işleyecek faiz türünün kanuni faiz olarak belirlenmesine, ödeme emrinin bu şekilde düzeltilmesine, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı borçlu vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuş, gerekli istinaf harçları yatırılmıştır....
Mahkemece;"Şikayetin kabulü ile Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2021/7204 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin tebliğ tarihinin 11/11/2021 olarak düzeltilmesine, davacının diğer talepleri hakkında düzeltilen tebliğ tarihi gözetilerek icra müdürlüğünce karar verilmesine, 20/10/2021 tarihli ödeme emrinin iptali talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, ödeme emrinin iptaline ve ıttıla tarihinin 28.03.2014 olarak tespitine, yine borca itirazı kabul edilerek takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....
A.Ş'ye ödeme emrinin çıkartıldığı, tebligatın iadesi üzerine Ticaret Sicilindeki adresine TK 35.maddesi uyarınca 07/05/2022 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden davacı şirketin icra takibinin iptali ile tebligatın usulsüzlüğü işlemine ilişkin işbu şikayeti yaptığı anlaşılmıştır. İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır (Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2004 bas. Sahife 137 HGK.nun 08.10.2003 tarih ve 2003/12- 574 E 2003/564 K. Sayılı içtihadı). Bir diğer anlatımla, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki takibin bütün ortaklar hakkında başlatılması zorunludur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır....