Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sürece muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi kabul edilecek olmakla mahkemece usulsüz tebligat şikayeti ile TK'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin haberdar olunan 04/06/2021 tarihi olarak tespitine ve düzeltilmesine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamasına, birleşen 2021/161 Esas sayılı dosya yönünden yapılan incelemede Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2020/1992 Esas sayılı dosyasının 7 örnek ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve tespit edilerek 04/06/2021 tarihi olarak düzeltilen ödeme emri tebligatı üzerine borçlunun yasal süresi içinde 09/06/2021 tarihinde borca ve takibe itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, kesinleşmeyen takipte haciz kalkmakla meskeniyet iddiasına dayalı davanın konusuz kaldığına ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına, Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2020/4485 Esas sayılı takip dosyası yönünden ise, davacı borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi...

Davacı borçluya daha sonrasında ödeme emrinin tebliği için çıkartılan tebliğ zarfı üzerine, tebligatı çıkaran icra müdürlüğünce, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesine uygun olarak şerh verilmediği, tebliğ zarfı üzerinde adres hanesine yazılan "Mernis Adresi" ibaresine dayanılarak, tebliğ memuru tarafından, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu ve bu haliyle tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmış ve usulsüz tebligata ilişkin şikayetin kabulüne, şikayetçi borçlu usulsüz tebligat işleminden 05/05/2016 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiğinden ve bu tarihten önce ıttılaya ilişkin belge bulunmadığından davacı borçlu'ya yapıaln ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05.05.2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/717 Esas - 2019/307 Karar sayılı kararı ile takibin devamına karar verildiği, bu kararın 12/07/2019 tarihinde istihkak iddia eden davacı 3.kişiye tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının icra dosyasında bulunduğu, bu tarihten itibaren 7 gün içinde istihkak davası açılması gerekirken yasal 7 günlük süre geçirildikten sonra 03/01/2020 tarihinde dava açıldığı, bu nedenle açılan davanın süresinde olmadığı, davacı tarafça ayrı bir usulsüz tebligat şikayeti ve iş bu davada netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığı anlaşılmakla, davanın süre aşımından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süre aşımından REDDİNE, " karar verildiği görülmüştür....

Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 16. maddesi kapsamında usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nın 58. maddesine dayalı şikayet ve aşkın haciz şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece davacının imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük hak düşürücü süre içerisinde ileri sürmediği gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak davacının vekile tebligat yapılması zorunlu olduğuna yönelik şikayeti hakkında hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan ve taşkın haciz şikayeti bakımından taşkın haczin devamı süresince bu konuda şikayette bulunulabileceği dikkate alınmaksızın bu şikayet hakkında da hiçbir inceleme ve değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir....

Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti, İİK 170. Maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Takip dosyasının incelenmesinde; borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu gönderildiği ve 103 davetiyesinin 14/05/2019 tarihinde bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Açılan davada 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu tebliği işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik bir iddia bulunmamaktadır....

Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti, yetkiye ve borca itiraz ile mükerrerlik ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/1231 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı ciranta T5 tarafından, davalı borçlu düzenleyenler T3 ve T1 ile borçlu lehtar T2 hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/51 E.-K....

Açık, anlaşılır, net şekilde ve çelişkiyi ortadan kaldıracak şekilde düzenlenmiş olan el yazısı ve doküman grafolojisi alanında uzman bilirkişi heyetinin 03.10.2022 tarihli raporuna göre, bonolardaki imzanın davacı Cengiz Amedi'nin eli ürünü olduğu" gerekçesiyle itirazın reddine, İİK'nın 170 gereği imzaya itirazla beraber takibin durdurulmasına karar verilmediğinden davacı aleyhine kötüniyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında aldırılmış olan iki heyet raporunun birbirleri ile çelişkili olduğunu, çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın tekrar heyete gönderilmesi ile bilirkişi raporu aldırılması gerekli iken mahkemece aleyhe olan raporun hükme esas alındığını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve imzaya itiraz istemine ilişkindir....

şekilde yapılmamış olması sebebiyle mahkemece söz konusu usulsüz tebligata dair haklı ve hukuka uygun şikayetin kabulü ile bahsi geçen tebligatların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/727 KARAR NO : 2021/2847 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2020 NUMARASI : 2019/773 ESAS, 2020/596 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 10....

Maddesi gereğince gecikmiş itirazın şartlarının tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü, geçerli bir mani nedeniyle itirazın süresinde yapılamaması ve maninin kalktığı günden itibaren üç gün içerisinde gecikmiş itirazın ve süresinde yapılsaydı, itiraz sebeplerinin ve gecikmiş itiraza maniye ait delillerin sunulmasının gerektiği ancak dava dilekçesinde takipten 30/06/2017 tarihinde ıttıla ettiklerinin bildirilip davanın 05/07/2017 tarihinde üç günlük süreden sonra açıldığı ve mani bildirilmediği, bu hali ile gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı gibi süresinde yapılmadığı, dilekçe ve davanın tebligat usulsüzlüğünün ayrıca ve açıkça dile getirilmediği nedenle usulsüz tebligat şikayeti olarak da değerlendirilemeyeceği, bu nedenle kararın doğru olduğu ancak gecikmiş itirazla diğer dava sebeplerini ayırıp ayrı ayrı hükmedilmediği '' gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, gecikmiş itiraz şartları oluşmadığından...

UYAP Entegrasyonu