Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/15757 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine şikayete konu borçlunun üzerine kayıtlı bulunan gayrimenkule 25.12.2019 tarihinde haciz konulduğu, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 20.01.2020 tarihinde, kıymet takdirinin borçlu asile 24.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 29.06.2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz edildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu vekiline 20.01.2020 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 02.03.2021 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır....

Davalı, icra hukuk mahkemesinde dava konusu taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti (meskeniyet iddiası)'nin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının haczedilmezlik şikayeti (meskeniyet iddiası)'nin icra hukuk mahkemesince kabul edilerek kesinleştiği ve davaya konu taşınmaz üzerindeki borçlunun babasından intikal edecek hissesi üzerine konulan haczin kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayete konu 103 davetiyesi ve kıymet takdiri Tebligat Kanunu’na göre işlem yapılmadan tebliğ edilmeye çalışılması nedeni ile usulsüz tebliğ edildiğinden kıymet takdiri ve 103 davetiyesi tebliği hukuka aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini, yine usulsüz tebliğ edilen kıymet takdiri ve 103 davetiyesi aynı zarf içerisinde tebliğ edilmiş olup bu iki evrakın hukuken nitelikleri ve itiraz süreleri ayrı olup farklı iki evrakın tek zarfta tebliği bile tek başına hukuka aykırılık olduğunu, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK' nın 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup; tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden dağıtıcı tarafından TK' nın 21/2. maddesine göre tebliğ...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "İncelenen iddia, icra takip dosyasının sureti, 103 davetiyesinin şikayetçi tarafa tebliğ edildiğine ilişkin UYAP sisteminden çıkartılan mazbata sureti ve tüm dosya içeriğinden; İstanbul Anadolu Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/670 sayılı dosyası üzerinden şikayetçi taraf aleyhine icra takibi yürütüldüğü, icra dosyası üzerinden şikayetçi taraf adına kayıtlı taşınmaza haciz tatbik edildiği, haciz konulduğuna dair 103 davetiyesinin takip borçlusu şikayetçi tarafa12/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği işbu şikayetin 02/08/2021 tarihinde ileri sürüldüğü görülmüştür. Meskeniyet gerekçesiyle hacze karşı şikayetlerin İİK 16/1. Maddesi uyarınca 103 davetiyesinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece re'sen dikkate alınır. Yukarıda izah edildiği üzere şikayetçi taraf 103 davetiyesinin kendisine usulsüz tebliğ edildiğine dair iddia da ileri sürmemiştir....

    Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının takibin e-devlet üzerinden öğrenildiği tarih olarak bildirilen 14/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamasına rağmen, mahkemece 103 davetiyesinin de ödeme emri ile aynı adrese ve aynı tebliğ şerhi ile usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    kendisine 103 davetiyesi de tebliğ edilmediğini, bu nedenle kendisine usulsüz olarak tebliğ edilen taşınmaz haczi hakkında öğrenme tarihi olan 03.03.2022 tarihi itibariyle haczedilmezlik şikayetini ileri sürdüklerini, taşınmazın müvekkilinin haline uygun olduğunu beyanla meskeniyet iddialarının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Meskeniyet şikayeti süreye tabidir. Taşınmazın haciz edildiğinin öğrenildiği tarihten itibaren borçlunun 7 gün içerisinde meskeniyet şikayetinde bulunması gerekir. Aksi halde şikayeti süreden red edilir. Müşahhas hadisede takip dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğu gayrimenkul ile ilgili kıymet takdiri raporu borçluya 05/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, işbu dava ise 06/03/2023 tarihinde açılmış olduğundan, süresinde olmayan meskeniyet şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın süreden reddine, karar verildiği görülmüştür....

    İcra Hukuk Mahkemesi 2019/365 E sayılı dosyadaki dava ve talebin ise haline münasip tek evinin haczedilmezliği hakkındaki meskeniyet şikayeti olduğu , iki farklı dava için farklı konu ve talepler içerisinde usulsüz tebligat iddiası bulunuyor olmasının netice itibari ile davaların farklı oluşunu etkilemeyeceğini ,derdestlik koşullarının oluşmadığını, her ne kadar davanın tarafları aynı da olsa davaların dayandığı vakıalar ile dava dilekçesinde belirtilen talep sonuçlarının farklı olduğunu, mahkemece davanın esasına girilerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

    Davacı istinaf dilekçesinde özetle; şikayet tarihinin 17/05/2021 olduğunu, kıymet takdirine itiraz ile meskeniyet şikayetinin aynı dilekçede ileri sürüldüğünü, meskeniyet şikayetinin yetkisizlikle mahkemeye gönderildiği belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Somut olayda; davacı tarafından 17/05/2021 tarihli dilekçe ile meskeniyet şikayeti ile kıymet takdirine itiraz için icra mahkemesine başvurulduğu, davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/236 E. sayılı dosyasında, meskeniyet şikayeti yönünden tefrik kararı verilerek aynı Mahkemenin 17/05/2021 tarihli, 2021/268 E., 2021/320 K. sayılı ilamı ile meskeniyet şikayeti yönünden İstanbul İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verildiği ve bunun üzerine dosyanın istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye gönderildiği görülmüştür....

    O halde borçlunun asıl dava dosyası yönünden istinaf yoluna başvurusunun HMK’nun 353- (1) b)1) maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekir Birleşen meskeniyet şikayeti yönünden de aynı yasal düzenleme geçerli olmakla ve davacının bilinen adresine ve mernis adresine önce normal tebligat usulü ile 103 davetiyesi gönderilmesi, tebligatların 02/04/2019 ve 29/04/2019 tarihlerinde tebliğ edilmeksizin iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi zorunlu meşruhat verilerek çıkartılan 103 davetiyesi tebligatının 24/05/2019 tarihinde TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ edilmesi nedeni ile, 01/07/2019 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti İİK'nun 16. maddesinde öngörülen 7 günlük sürede değildir....

    UYAP Entegrasyonu