Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkin bir iddia bulunmamasına rağmen davanın usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet iddiası olarak eksik ve yanlış nitelendirilerek gerekçe oluşturulduğu ve hükmün buna göre tesis edildiği görülmektedir. Bunun yanında, mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin olarak, davanın 13/09/2019 tarihinde açılması karşısında haczin 14/09/2019 tarihinde öğrenilmesinden sonra 7 günlük süre içinde şikayette bulunulmadığı yönündeki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır. Yine, hükümde süresinde olmayan davanın reddine denilmesine rağmen, gerekçede ödeme iddiası yönünden esasa ilişkin değerlendirme yapılması da doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, davacının talepleri gözönünde bulundurularak dava ve şikayetlerin konusunun açıkça belirlenmesi, her bir iddia yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak somut ve açık gerekçelendirmek suretiyle hüküm kurulmasıdır....

Davacı koyulan hacizden haberdar olduğu 22/03/2022 tarihinden önce kendilerine hacizle ilgili yapılan tebligatlardan haberdar olmadıklarını usulsüz olduğunu beyanla müvekkili Can Güzel’in söz konusu hacizleri ve usulsüz tebliğ edilen 103 davetiyesini öğrenme tarihlerinin 22/03/2022 düzeltilmesini istemiş olup; Davalı tarafından da cevap dilekçesinde; davacılar Rukiye Güzel ve Can Güzel’in meskeniyet iddiasında bulundukları taşınmazın haczedildiğini ve satış işlemlerinin başladığını önceki tebliğleri usulsüz olarak ileri sürseler bile en geç meskeniyet iddiasına konu taşınmazın kıymet takdirine ilişkin bilirkişi raporunun Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2017/5538 sayılı dosyasından 21/08/2019 tarihinde dosya borçlusu Can Güzel'in eşi diğer davacı Rukiye Güzel'e tebliğ edildiği 21/08/2019 tarihinde öğrendiklerini ileri sürmüştür....

/Samsun" adresinde oturduğu, bu haliyle 04.03.2016 tarihli tebligatın usulüne uygun olduğu, posta memurunca hatalı olarak imzası alınan muhtar...in imzasının alınmasından sonra üzerinin çizilerek doğru muhtara tebligatın yapılmış olması nedeniyle borçlu tarafça iddia edilen usulsüzlük iddiasının yerinde olmadığı, bu nedenle takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerektiği, meskeniyet şikayeti yönünden yapılan değerlendirmede; 103 davetiyesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlunun tebligat yapılan adresinin mernis kayıtlarında yer alan adresi olduğu, bu haliyle 103 davetiyesinin de usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, dava tarihi nazara alındığında meskeniyet şikayeti için geçerli 7 günlük yasal sürenin aşıldığı, bu haliye meskeniyet şikayetinin de reddine karar vermek gerektiği, kıymet takdirine itiraz yönünden yapılan değerlendirmede; bilirkişi tarafından hazırlanan raporda evin kıymetinin 170.000,00 TL olarak belirlendiği, İcra Müdürlüğü tarafından hazırlattırılan raporda...

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın yasal olmadığını, somut olayda müvekkiline 103 davetiyesinin usulen tebliğ edilmediğini, hacizden kıymet takdir raporunun tebliği ile haberdar olunduğunu, 103 davetiyesinin bizzat müvekkiline tebliğ edilmediğini, tebellüğ eden şahsın da müvekkilini haberdar etmediğini, müvekkilinin 103 davetiyesinin kendisine tebliğe çıkarıldığından haberdar olmadığından bu tebligatın usulsüz olduğunu iddia etmesinin beklenemeyeceğini, dava konusu taşınmazın müvekkilinin haline münasip meskeni olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetidir. İzmir 2....

    İcra Müdürlüğünün 2018/14520 esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetine ilişkindir. Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/14520 esas sayılı dosyasındaki meskeniyet şikayeti incelendiğinde; İİK'nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun’un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Somut olayda, borçluya İİK'nun 103. davetiyesinin 22/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 20/08/2019 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olmadığının kabulü gerekir. Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde; yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmayacağının re'sen değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmişse de, usulsüz tebliğ iddiasının şikayete bağlı olarak incelenebileceği ve dava dilekçesinde bu hususta şikayette bulunulmadığı sabit olmakla bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Bursa 20. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6679 E....

    ın temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu ..., ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi, hacizlerin kaldırılması istemi ve ayrıca meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına, diğer hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu, buna göre de bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığı, dolayısıyla borçlunun meskenine, maaşına ve taşınmazlarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği ve bu aşamada meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir....

      Mahkemece; Davacı tarafın 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti bakımından davanın kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/177300 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile 103 davetiyesinin tebliğ tarihinin 28/12/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, davacı tarafın meskeniyet şikayetinin kabulü ile Kayseri ili, Yahyalı ilçesi, Balcı Çakırı Mahallesi, 101 ada, 5 parsel, Bahçeli Kargir ev niteliğindeki taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunun tespiti ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/177300 Esas sayılı takip dosyasındaki davacıya ait taşınmazına konulan haczin kaldırılmasına, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

      Davalı alacaklı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun meskeniyet ve haczedilmezlik şikayetlerini yasa gereği (iik md 16) 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapması gerektiğini, Davacı 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 02.10.2021 tarihinden itibaren 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde meskeniyet iddiasını ileri sürmediğinden açılmış bulunan davanın reddi usul ve yasa hükümlerine uygun olduğunu, davacının usule ve yasaya uygun şekilde usulsüz tebligata ilişkin herhangi bir şikayeti ayrıca açtığı bir usulsüz tebligata ilişkin şikayet davası da bulunmadığını, bu hali ile mahkemece davacının hacizden haberdar olma tarihinin bildirdiği öğrenme tarihi olmayacağı 103 davetiyesinin teb kan 35 e göre tebliğ edildiği tarih olacağını, icra dosyasında davacı vekilinin 35 e göre tebligat yapmadan önce dosyaya sunulmuş harçlandırılmış, vekalet pulu bulunan bir vekaletnamesi ve UYAP'ta vekil kaydı bulunmadığını, Ayrıca söz konusu meskeniyet iddiasına konu taşınmaz...

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hacizden bu tarihte haberdar olamadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 10.09.2015 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dilekçesinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu mahkemece resen gözetilemeyeceği gibi, borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürmediği bu iddiasını temyiz aşamasında ileri sürmüş olması da, şikayet konusu yapılmayan hususların temyiz aşamasında değerlendirilemeyeceği tabii olduğundan sonuca etkili olmayacaktır. O halde; borçlunun şikayete konu haciz işlemine muttali olma tarihinin ... 1....

        Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın haczedildiği, haczin borçlu vekiline 103 davetiyesi ile 20/01/2020 tarihinde avukat Fatma Aygören'e tebliğ edildiği, borçlu vekili Fatma Aygören 103 davetiyesi ile kıymet takdiri raporunun borçluya asile tebliğini 22/01/2020 tarihli dilekçesinde beyan etmiş ise de, avukat Fatma Aygören tarafından tebliğ evrakı 20/01/2020 tarihinde alındığından ve bu tarihte avukat Fatma Aygören'in vekillikten istifası söz konusu olmadığı gibi, borçlunun 11/02/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, süresinden sonra tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürmüştür....

        UYAP Entegrasyonu