Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tahliye emrine ilişkin 11.02.2015 tarihli tebliğ işlemi, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmemiştir. Bunun yanısıra haber verilen ... 'nın imzası alınmadığı gibi imzadan imtina durumu da saptanmamıştır. Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. Öte yandan şikayetçi borçlu başvurusunda, tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş olmasına rağmen, adı geçenin İİK.nun 135/2.maddesine yönelik esasla ilgili bir iddiası bulunmadığı tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmekte hukuki yararı yoktur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2020/112 ESAS- 2021/100 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ -İCRANIN GERİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 29....

    İlk derece mahkemesi tarafından; davacı borçlulara ödeme emrinin mernis adreslerine çıkartılıp bila tebliğ gelmesi üzerine mernis adreslerine Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebligat yapıldığı, tebligatların geçerli olduğunu, davanın 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından süresinde açılmayan davanın süreden reddine karar verilmiştir. Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkillerine gönderilen tebligatların TK’nın 21. maddesindeki işlemler yerine getirilmeden tebliğ edildiğini, ayrıca 18 yaşından küçük T2 Mehmet’in velisi yerine adlarına tebligat çıkmasının usulsüz olduğunu, davanın öğrenme tarihinden itibaren süresinde açıldığını belirterek kararın kaldırılarak takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ilişkindir....

    bu kişilerin isim ve imzaları, müvekkilinin adreste bulunmama nedeni yer almaksızın muhtara usulsüz tebliğ edildiğini, Tebligat Yönetmeliği 29/3....

    Sokak No:4, İç Kapı No:4, Kuşadası/Aydın adresine tebliğe çıkarıldığı, muhatabın komşusundan sorulduğu yurtdışında olduğundan bahisle iade edildiği, aynı adrese T.K. 21/2 maddesi gereğince çıkarılan tebligatın mernis adresi şerhi ile 29/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti, İİK'nın 16. maddesi uyarınca, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Davacı borçlu, şikayet konusu işlemi 24/01/2022 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, icra dosyasına da 26/01/2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla, 28/01/2022 tarihinde yapılan usulsüz tebligat şikayeti yasal 7 günlük süresindedir. Somut olayda, davacının Bayraklıdede Mah., Turgut Özal Blv., 4. Sk., No:4/4, Kuşadası/Aydın adresine çıkarılan ödeme emri tebligatında, "muhatap adreste isim ve imzadan imtina eden Seda...soruldu....

    ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; icra dosyası borçlusu olmadığını, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi 2021/144 Esas sayılı dava dosyasından verilen kararın Yargıtay incelemesinde olduğunu, kesinleşmeyen 89 haciz ihbarnameleri dayanak yapılarak, taşınmazı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek 15.02.2022 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptali ile adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde ise kambiyo takibine yönelik borca, faize ve fer'ilerine itirazın da yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda bu itirazların esasının incelenmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran borca itiraz bakımından karar verilmesi yerinde olmamıştır. Mahkemenin kabulüne göre de; davacının borca itirazı reddedildiği halde faize yönelik itirazları bakımından da bir değerelendirme yapılmaması yerinde olmamıştır....

      İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı şirket bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı borçlunun ticaret sicilinde gösterilen adresine Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilen tebligatın usulüne uygun olduğu, usulsüz tebligat şikayeti reddedildiğinden yetkiye ve borca itirazının da ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/10/2020 tarihinden itibaren 5 gün içinde yapılmadığı anlaşıldığından yetkiye ve borca itirazının da reddine karar vermek gerektiği, davacı T1 bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ödeme emri tebliğ tarihine göre davacının yetki itirazı süresinde ise de itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan diğer borçlu SMDN Mücevherat...Ltd.Şti. Yönünden Ankara İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleştiği anlaşıldığından davacı borçlunun yetki itirazının HMK'nın 7/1....

      Yapılan incelemede; davacılara öncelikle TK'nun 10. ve 21. maddeleri gereğince bilinen adresleri itibariyle tebligat çıkarıldığı, bu tebligatların muhatapların "taşındı" şerhi ile iade edilmesi üzerine her iki davacıya mernis adresleri itibariyle TK'nun 21/2. maddesi gereğince mernis şerhli olarak 16/12/2021 tarihinde tebligatın yapıldığı, bu durumda ödeme emri tebliğ edilen adresin davacı borçluların mernis adresi olması karşısında borçlular adresten taşınmış olsa bile TK'nun 21/2 maddesine göre tebliğ yapılmasında yasaya aykırı yön bulunmadığı ve yapılan tebliğ işleminde usulsüzlük olmadığı anlaşıldığından mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı bu nedenle borçlulara ödeme emrinin 16/12/2021 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği, davacı borçluların diğer itiraz ve şikayetlerini ise, İİK'nun 168 ve devamı maddeleri gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapmaları gerektiği ancak iş bu davanın 10...

      O halde mahkemece Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun usulsüz tebliği öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olduğuna karar verildikten sonra, bu durumda da şikayetin İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen (7) günlük yasal sürede olduğunun kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekirken, tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilerek işin esasının incelenmemiş olması doğru değildir. Öte yandan borçlu malik meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Taşınmazla ilgisi olmayan ...'ın şikayet hakkı bulunmadığına göre ... yönünden şikayetin bu sebeple reddedilmemiş olması da doğru görülmemiştir. O halde mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, süre aşımı nedeniyle istemin reddi yönünde hüküm tesisis isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu