Nazilli İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; şikayetin kabulü ile, Nazilli İcra Müdürlüğünün 2021/4931 Esas sayılı dosyasından davacı borçlu şirkete ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitiyle TK'nın 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02/09/2021 tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabulüne, öğrenme tarihine göre yasal sürede takibe itiraz edildiğinden henüz kesinleşmemiş takipte davacı borçlu şirket yönünden uygulanan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece; Davanın kabulü ile; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/42627 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihin 25/02/2021 olarak düzeltilmesine, İcra Müdürlüğünün 26/02/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrindeki (borcunuzu itiraz süresi içerisinde öderseniz ile başlayan kısmın ödeme emrinden çıkartılmasına,) 1.500,00- TL'nin iade talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda ödeme emri tebliğ mazbatasında "muhatap gösterilen adreste bulunmadığından kendisiyle birlikte çalışanı ...e" şerhiyle tebliğ edildiği, tebligatın şeklen usule uygun olduğu anlaşılmıştır. Ancak şikayetçi, tebligatı alan "...", çalışanı olmadığını ileri sürmüş mahkemece şikayetçi borçlunun beyanına göre düzenlenen 06/03/2015 tarihli polis tutanağı esas alınmak suretiyle Yüksel Bilgin'in muhatabın çalışanı olmadığından bahisle tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiştir. Hükme esas alınan söz konusu tutanak gerekli araştırmayı içermediği, itiraz eden borçlunun beyanına göre düzenlendiği dikkate alındığında şikayetin kabulünü gerektirecek mahiyette bir belge değildir. O halde mahkemece, tebliğ tarihi itibariyle muhatap yerine tebligatı alan Yüksel Bilgin'in itiraz eden borçlunun çalışanı olup olmadığı hususunda ...'...
Somut olayda şikayetçi ... adına çıkartılan İİK 89/1 haciz ihbarnamesi teblig şerhinde "tebligatın TK 21/2. maddeye göre yapılacağı"na dair kaydın yer aldığı, yine tebliğ şerhinde " muhatap adresten taşınmış olup merciin istemi üzerine TK 21/2 gereği....'a 12.06.2014 'te tebliğ edildi, 2 nolu haber kağıdı kapısına kapıştırıldı" ifadesinin yer aldığı görülmektedir. Şikayet konusu yapılan tebligatın, TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek, şikayetçiye önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre çıkartıldığından usulsüzdür. Fakat şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı borçluya ödeme emrinin12.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği,takibe 11.05.2017 tarihinde itiraz ettiği taşınmaz üzerine haczin ise 12.04.2017 tarihinde konulduğu görülmüştür. Bakırköy 4. İcra Hukuk mahkemesinin 2017/487 esas 2017/804 karar sayılı ilamı ile icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin 10.05.2017 olarak kabulüne karar verilmiştir. Söz konusu kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 2017/1938 esas 2017/2259 karar sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesi kaldırılmışa ve şikayet reddedilmiştir. Karara karşı yapılan temyiz başvurusunun reddi ve kararın onanması ile 03.07.2019 tarihinde kesinleşmiştir. Davacının tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedildiğinden artık taşınmaz üzerine konan haciz geçerliliğini korur....
Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....
Bu durumda davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 02/06/2021 olarak düzeltilmesi gerekir. Davacı borçlunun takipten önce mirası reddetmesi nedeniyle talebinin İİK 168 maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olduğu ve yasal 7 günlük süre içerisinde icra takip dosyasına yapıldığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken usulsüz tebligat şikayeti ve sair itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf sebepleri yerinde olduğundan istinaf talebinin kabulü ile Şarkışla İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/20 Esas ve 2021/55 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kredi borçlusu ve ipotekli taşınmaz maliki aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, ipotekli taşınmaz malikinin örnek 6 icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, icra emrinde ve takip talebinde bulunması gereken unsurların bir kısmının bulunmadığını, kat ihtarının kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
Zira, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya yapılan satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süreden önce (bu süre Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları ile satıştan 7 gün önce olarak kabul edilmektedir) satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez....
İcra Müdürlüğü 2021/15428 esas sayılı dosyasının incelemesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine eklentileriyle birlikte toplam 39.540,71 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin davacı borçlu şirkete 28/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu tebliğ işleminin usulsüz tebliği şikayeti ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Kanun'un 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda, borçlu şirkete ödeme emrinin “ .........