Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda incelenen takip sürecinde borçlu T1 vekili T2 aracılığıyla İstanbul 27.İcra Müdürlüğü 2017/15491 takip sayılı (Eski 2013/2395takip) dosyası ile aleyhine başlatılan takipte 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/691 esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ ile birlikte icra dairesinin yetkisine borca ve takibe şikayet ve itiraz ettiği, yine aynı vekili aracılığıyla 03/07/2013 tarihindeİstanbul 1 İcra Hukuk Mahkemesi'ne 2013/691 esas kaydı ile yapılan şikayet sonucu takip konusu senet aslı icra kasasına verilmediği için 2014/475 karar sayılı 28/05/2014 tarihinde ödeme emrinin iptalini sağladığı, bu karar nedeniyle davacı/borçlu adına kendisini bu dosyalarda temsil eden vekiline yeniden ödeme emri tebliği üzerine 5 günlük süresi içinde işbu davanın açıldığı, anlaşılmıştır....

Öte yandan TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet eden borçlu vekilinin en geç usulsüz tebliğ şikayetinin yapıldığı tarih olan 13.08.2020 günü icra emrinden haberdar olduğunun anlaşılmasına göre mahkemece Bayburt İcra Dairesinin 2020/153 esas sayılı icra takip dosyasında borçlu T1 icra emri tebliğ tarihinin 13.08.2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, icra emrinin iptaline karar verilmiş ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak usulsüz tebliğ şikayet tarihinin icra emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Hakkında başlatılan kambiyo takibinin kesinleşmesi üzerine davacı 3. kişiye 891/ haciz ihbarnamesinin "Barbaros Mah., 317 Sok., No:26A, Menderes-İzmir" adresinde 22/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı 3. kişi vekili tarafından verilen 01/10/2020 tarihli dilekçe ile haciz ihbarnamesine itiraz edildiği, icra müdürülüğünce itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmıştır. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

bu kişilerin isim ve imzaları, müvekkilinin adreste bulunmama nedeni yer almaksızın muhtara usulsüz tebliğ edildiğini, Tebligat Yönetmeliği 29/3....

İİK'nın 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Bu kapsamda ortaklığın giderilmesi davası sonucu verilen karara istinaden satışı yapılan taşınmazlarda hissedar olan davacıya da satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmesi gereklidir. Şikayete konu ihaleler 25/01/2021 tarihinde yapılmış, ihalenin feshi şikayeti ise 18/02/2021 tarihinde ileri sürülmüştür. Davacı/hissedar dilekçesinde, satış gününün kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi sebebi ile ihalenin feshini talep edip, duruşmalarda ihaleden 14/02/2021 tarihinde haberdar olduğunu ifade etmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan İİK'nın 134/7. maddesinde "Satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet müddeti ıttıla tarihinden başlar....

Ancak meskeniyeti şikayeti, şikayete konu taşınmaza konulan haczin öğrenildiği tarihten itibaren İİK.nun 16/1. Maddesinde belirtilen 7 gün içerisinde yapılması gerekir. Somut olayda; söz konusu taşınmaza haciz konulduğuna dair 25/02/2021 tarihinde düzenlenen 103 davet kağıdı, 04/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup şikayet ise 15/06/2021 tarihinde 7 günlük süre dolduktan sonra yapılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince şikayetçi-borçlu T1 şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Şikayetçi T1 vekili istinaf dilekçesinde, 103 davetiyesinden haberdar olmadıklarını beyan etmiş ise de; şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddia yoktur. Y.12. HD.nin 2019/851 E. 2019/5126 K. Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır....

Borçluların icra mahkemesine başvuruları bu haliyle İİK'nun 16. maddesine dayalı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet ve İİK'nun 170/a-1 maddesine dayalı alacaklının yetkili hamil olmadığına ilişkin kambiyo hukuku bakımından şikayettir. Şikayet hakkında uygulanması gereken İİK'nun 18. maddesinin 3. fıkrasına göre; taraflar gelmeseler bile mahkemece icabeden kararın verilmesi gerekir. Bu nedenle, HMK'nun 150. maddesi (Basit yargılama usulünde aynı Kanun'un 320/4.maddesi) uygulanarak sonuca gidilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece, öncelikle borçlulara yapılan ödeme emri tebligatlarının usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi, tebligatların usulüne uygun olarak yapılmadığının tespiti halinde ödeme emri tebliğ tarihlerinin belirlenerek, başvurunun süresi içinde olduğunun anlaşılması durumunda borçluların İİK'nun 170/a-1 maddesine dayalı şikayetlerinin esasının incelenip sonuçlandırılması gerekir....

    Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile; Ankara 29. İcra Dairesi 2020/6626 Esas sayılı icra dosyasındaki davacı borçlu adına çıkarılan ödeme emri tebliğ tarihinin şikayet tarihi olan 21.01.2021 tarihi olarak düzeltilmesine, düzeltilen tebliğ tarihine göre davacı borçlunun 21.01.2021 tarihinden önce takip dosyasında konulan hacizlerin fekkine karar verilmiştir. Kararın davacı -borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....

      ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ilk tebligat olmasına rağmen doğrudan T.K'nın 21/2 maddesine göre ödeme emri tebliğ edildiğini, tebliğden 02.10.2020 tarihinde haberdar olduğunu, aynı gün İcra Müdürlüğüne itiraz edildiğini belirterek tebliğ tarihinin 02.10.2020 olarak düzeltilmesine, itirazın süresinde yapıldığının tespitine varsa tüm haciz kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emrinin borçlunun mernis adresine tebliğ edildiğini, ödeme emrinde yazılı adres mernis adresi olduğundan tebliğ memurunun üzerinde şerh olup olmadığına bakmadan tebliğ yaptığını, tebliğin “normal tebligat” olarak gönderildiğini, icra memurunun hatasından sorumlu tutulamayacaklarını, dosyada haciz talepleri olmadığından borçlu aleyhine bir mağduriyet yaşanmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

        Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takip konusu borcun zamanaşımına uğradığını ve talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu belirterek icra mahkemesine başvurduğu, ... 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 28.09.2017 tarih ve 2016/1169 E., 2017/714 K. sayılı kararı ile usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığından bahisle şikayetin süreden reddine karar verildiği, iş bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmektedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı itiraz eden borçlunun istinaf başvurusu neticesinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi .......

          UYAP Entegrasyonu