Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Usulsüz tebliğ şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

Davacıların, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacılara, 07/05/2018 tarihinde de ödeme emri tebliğ edildiği, bu tebliğin usulsüzlüğünün şikayet konusu edilmediği, dolayısıyla şikayet süresinin bu tarihten itibaren başladığı, ancak usulsüz tebligat şikayeti 05/12/2019 tarihinde yapılmış olup, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....

dosyasına da itirazını yaptığını, icra dairesince davacının adresine gönderilen tebligatın usulsüz olması nedeni ile memur muamelesini şikayet ve usulsüz tebligatın tebliğ tarihinin müvekkilinin öğrenme tarihi olan 07/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesine, takibin durdurulmasına, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

şikayet eden 3. kişi vekilinin şikayet dilekçesinde 89/2. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet eden vekili 14.08.2020 tarihli itiraz dilekçesinde ikinci haciz ihbarnamesi yazılacağına sehven birinci haciz ihbarnamesi yazıldığını ve dolayısı ile itirazın ikinci haciz ihbarnamesine karşı yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ve bu kabule göre ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğine dair icra müdürlüğü kararının iptalini talep etmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde şikayet eden borçluya 06.08.2020 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tebliğ mazbatası ile sabittir. 3. kişi vekili ise icra dosyasına Uyap üzerinden itiraz dilekçesini 14.08.2020 tarihinde göndermiştir....

borçluya 29.12.2020 tarihinde MERNİS adresine tebliğ edildiği, borçlunun 2020 yılı şubat ayından beri TK 21/2 gereği tebligatın yapıldığı adreste ikamet ettiğini, duruşma tarihine kadar yurt dışına çıkmadığını beyan ettiği, borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, tebliğ tarihi itibariyle davacının MERNİS adresinde bulunduğu, gecikmiş itiraz hakkını verecek somut mani ve mazerete yönelik delil bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir....

    İstinaf Sebepleri Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; ödeme emri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini, kıymet takdiri ve satış ilanının da kendisine usulsüz tebliğ edildiğini, adrese daha önce dosyadan yapılan bir tebligat bulunmadığını, mernis adresine doğrudan TK. m. 21/2 şerhli tebligat göndermesinin yasaya aykırı olduğunu,satış ilanının kendisine hiç tebliğ edilmediğini, dosyasaki bütün tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini ihalenin 04.03.2022 tarihinde yapıldığını, ihaleden en geç ihale günü haberdar oldukları kabul edilse dahi 11.03.2022 tarihinde fesih istemiyle şikayet yoluna başvurduklarını, usulsüz tebliğ şikayeti için sürenin dolmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. C....

      A.Ş.’nin temsilcileri aracılığıyla usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte hacizlerin kaldırılması amacıyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; şikayetin kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. Tüzel kişiler ancak yetkili organları aracılığı ile (yasal temsilci/kanuni mümessil) şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabileceklerdir. Yasal temsilcinin süresinde başvurmasına ve vekil tayin etmesine engel mücbir sebep bulunmadıkça, bir başkasının şirketi temsilen icra mahkemesine başvurması mümkün değildir. Somut olayda; (......

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti, gecikmiş itiraz, ödeme emri ekinde dayanak belgenin gönderilmediği ve ödeme emrinin imzasız ve mühürsüz olduğu iddialarına dayalı ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve ödeme emri iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/36188 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı-borçlu şirkete 05/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 26/01/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davacı-borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile gecikmiş itiraza ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde; HMK. 'nun 114/1- ı maddesinde de açıkça belirtildiği üzere; aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olması dava şartı niteliğinde olup, HMK.'...

        Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet edilen borçlu temyiz dilekçesinde; takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ödeme yapılamadığı gibi takibe itiraz da edilemediğini, 30 günlük ödeme süresinin usulsüz tebligat nedeniyle başlamadığını, takip konusu kiraların pandemi dönemine ait olmakla, mücbir sebep nedeniyle ödenememesinden borçlunun sorumlu tutulamayacağını ve takip öncesi gönderilen ihtarnamenin tek kiralayan tarafından keşide edilmesi ve iki haklı ihtar gönderilmemesi nedenleriyle tahliye şartlarının oluşmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; temerrüt nedeniyle tahliye talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., 68., 269/2., 269/a., 7226 sayılı Kanun Geçici md 2. 3....

          Yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinde T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine herhangi bir aykırılık bulunmadığı görüldü, Ayrıca şikayeçinin gecikmiş itiraza yönelik yapılan değerlendirmesinde; şikayet eden taraf vekilince gerekçe olarak müvekkilinin tebligat yapıldığında şehir dışında olması gösterilmişse de iş bu durum İ.İ.K'nun 65.maddesinde sayılan haklı nedenlerden biri olmadığından, yapılan bu işlemde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, tebligatın T.K. 10., 21., Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16. ve Tebligat Tüzüğünün 13., 14. maddelerine uygun olduğu görülmekle usulsüz tebliğ şikayeti ve gecikmiş itiraz talebinin reddine " karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu