İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İİK'nın 82/12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğu, şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı, davacıya 103 davetiyesinin 18/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayeti süresinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir. Somut olayda, davacının "Güvendik Mah., 194 Sok., No:6, İç Kapı No:1, Urla/İzmir" adresine çıkarılan ödeme emri tebligatı "adresin kapalı olması nedeniyle en yakın komşu Fikret Güniada'dan sorulmuş, muhatabın İzmir'e gittiği sözlü beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat mahalle muhtarı Gökhan Balıkçıoğlu imzasına teslim edilmiş, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet ve diğer itirazları yanında, zamanaşımı itirazında da bulunduğu, mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak tespit edildikten sonra, zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Şikayet ve itiraz tarihi olan 06.03.2013 tarihi itibariyle alacaklı, yukarıda tarihi belirtilen temlik gereği artık ...'tır. Davalı olarak gösterilen ...'ın 05.03.2013 tarihi itibariyle alacaklı sıfatı kalmadığından sıfat yokluğu (aktif husumet ehliyeti olmadığından) hakkındaki usulsüz tebligat şikayeti ve imza itirazının reddi yerine adı geçen yönünden şikayet ve itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına (iptaline) ve ... aleyhine %20 orandan tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesi doğru değildir. O halde mahkemece; temlik veren ... hakkında istemin pasif husumetten reddine karar vermek gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 2- Temlik alacaklısı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yukarıda da belirtildiği gibi temyiz incelemesine konu şikayet ve itiraz yönünden ilgili ve yasal hasım, alacaklı sıfatını Noter temliknamesi ile kazanan ...'tır. Hal böyle olunca, mahkemece alacaklı ...'...
Ancak taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nın 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, istinaf dilekçesinde de haczi öğrendiği tarihte dava açtığı için süresinde olduğunu belirtmiştir. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin olarak borçluya 103 davetiyesinin 31/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davetiyenin haczedilen taşınmaza ilişkin olduğu, borçlunun 05/09/2018 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla süresinden sonra yapılan şikayette İlk Derece Mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi isabetlidir....
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan uyuşmazlığın ilk olarak ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayet olduğu, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davacının öğrenme tarihi olarak bildirdiği tarihin aksini gösterir bir bilgi veya belge bulunmadığı, ilamsız takiplerde borca itirazın ise icra dairesine yapılması gerektiği, icra mahkemesine yapılan itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 06/03/2019 olarak tespitine, esasa ilişkin itirazların reddine karar verilmiştir....
Yeşilova Küme Evleri No: 14 Akdeniz/Mersin" adresine göre tebliğ olunduğu " aynı adreste birlikte ikamet eden Sezgin Avcı imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 22/12/2021 tarihinde tebligat işlemi yapıldığı, borçlunun 04/01/2022 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe ile müracaat edip tarafına örnek 7 tebliğ olunduğunu bildirdiği, tebliğ tarihinin 31/12/2021 olduğu süresi içinde itiraz ettiği beyanı ile borcu olmadığından itiraz ettiğine dair 04/01/2022 tanzim tarihli dilekçe ibraz ettiği görülmüştür. Yukarıda belirtildiği üzere davacının adresine yapılan tebligatta muhatabın nerede olduğu araştırılmaksızın doğrudan birlikte ikamet eden imzasına tebligat yapılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bu hali ile anılan tebliğ işlemi usulsüz ise de; usulsüz tebligat TK.32 maddesine göre öğrenme ile sıhhat kazanır....
Şikayet edilen alacaklı temyiz başvurusunda; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 16., TK md. 21/2., 667, 670, 675 sayılı KHK'lar, 3....
ya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, diğer borçlu ...'ya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti yanında sair şikayet nedenlerini de belirterek 06.11.2013 tarihli taşınmaz ihalesinin feshini istediği, mahkemece ileri sürülen diğer fesih nedenleri hiç tartışılmayarak borçlu ...'ya satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne dair verilen kararın, alacaklıların temyizi üzerine Dairemizin 08.12.2014 tarih, 2014/20319 E., 2014/28517 K. sayılı ilamı ile özetle; “tebligat usulsüzlüğünün bizzat muhatabı tarafından ileri sürülmesi gerektiği diğer ilgililerin bu tebligata ilişkin şikayet hakkı olmadığı diğer takip borçlusuna satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 47.750,00 TL alacağa ilişkin olarak ilamsız takip yaptığı, çıkarılan örnek 7 nolu ödeme emrinin davacıya 03/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 08/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmiş, davalı taraf şikayetin gecikmiş itiraza yönelik olduğunu, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965- 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak, borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir....