Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde icra mahkemesi, öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayetini incelemeli, tebliğin usulsüz olduğuna kanaat getirirse ve takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde dava açılmış ise sair itiraz ve şikayetlerin incelemesine geçmeli, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğu veya davanın takipten haberdar olunan tarihten itibaren yasal süresi içerisinde açılmadığı sonucuna varırsa, davanın süre yönünden reddine karar vermelidir. Ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihine göre yasal süresi içerisinde açılmadığı görüldüğü halde davacı borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti taraf delilleri toplanıp incelenmeden, bu hususa gerekçeli kararda yer verilmeden davalı alacaklının imza incelemesine ilişkin delil avansını yasal süresi içerisinde yatırmadığından bahisle davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilemez....

, çekte ciro silsilesinin kopuk olduğunu, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

Temyiz Sebepleri Alacaklı; istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrarı ile ayrıca, mahkemece açılan davada menfi tespit davası gibi geniş anlamda yargılamaya devam edilmesinin usule ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, davacı tarafın imzaya itiraz talebinden vazgeçtiği, açılan davanın esasının ise imzaya itiraz olduğu, dolayısı ile mahkemenin davanın reddine karar vermesi gerekirken icra tetkik mercilerinin dar anlamda yargılama yetkisine sahip olduğu gözetilmeden geniş anlamda yargılamaya devam edilmesi ve hüküm tesis edilmiş olmasının hatalı olduğu, davacı tarafın imzaya itiraz iddiasını davalı taraf olarak muvafakatları olmamasına rağmen değiştirip ve genişlettiği, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığı ve davacının yeni iddiası üzerinden yargılamaya devam edilerek hukuka ve usule aykırı bir hüküm tesis edildiği, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu yönündeki kararın kabul edilebilir olmadığı, bu yönüyle verilen kararın kaldırılması gerektiği, davacı tarafın usulsüz tebliğ yönündeki...

    GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebliğ şikayeti ile kambiyo senetlerine mahsus takipte imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Mahkemece daha önce verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazı ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile buna bağlı olarak da imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir....

      Borçluya ödeme emri 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti yerinde olmadığına, davanın 02.04.2021 tarihinde açılmış olmasına göre Mahkemece davacının imzaya itirazının süre yönünden reddi kararı usulüne uygundur. Ancak, anılan yasal düzenleme uyarınca borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti de 5 günlük süreye tabi olduğu halde bu şikayetin de süre aşımından reddi gerekirken esasa yönelik inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının imzaya itirazı ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin süre yönünden reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İİK'nun 170/.... maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/.... maddesine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 29/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülerek .../08/2016 tarihinde imzaya ve borca itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk derece mahkemesince, borçlunun öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre itirazlarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve istinaf başvurusunun da ... Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, ... Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temlik alan ... Varlık Yönetim A.Ş.'...

        İcra Müdürlüğünün 2019/1417 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ işlemi sırasında evde olmayan müvekkilinin geçici olarak mı, kalıcı olarak mı bulunmadığı hususunun araştırılmadığını, tebliğ mazbatasına Uşak'ta olduğunun yazıldığını, müvekkiline bu tebliğ ile ilgili olarak komşusu tarafından da haber verilmediğini, takip dosyasında taraflarına vekalet verilmeden önce davacı vekilliğinin Av....

        , takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti, imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu itiraz dilekçesinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, senetteki imzanın davacıya ait olmadığını ve borcunun olmadığını iddia ederek takibin durdurulmasına ve davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

          UYAP Entegrasyonu