İcra Md. 2019/122 Tal. sayılı dosyasından kıymet takdir raporu düzenlendiğini, kıymet takdir raporunun borçlu/davacıya ve tüm ilgililere tebliğ edilerek kesinleştiğini, kıymet takdir raporunun kesinleşmesi ile birlikte taşınmazın Manisa 2....
İstinafa konu kararın ihalenin feshi olduğu, ihale tarihinin 28/08/2019, dava tarihinin 03/09/2019 olduğu, davacı vekili beyanlarında satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu, mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, davacının o tarihte cezaevinde olduğunu, kıymet taktir hesabının hatalı olduğunu, kıymet taktir raporununda usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ipotek bankanın muvafakatının alınmadan satış işleminin yapıldığı, ihalenin usulsüz olduğunu ve satış işleminin düzenlenmediğini beyan etmiş, davalı vekili beyanlarında davacının kısıtlı olduğunu, bu haliyle vekil aracılığıyla açılan davanın usulsüz olduğunu beyan etmiş, 3183 Sayılı Kanunun 93/son maddesi uyarınca, satış ilanının bir suretinin borçluya, vekil veya mümessiline, taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerin adresi belli olanlara tebliği zorunlu olup, satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. 6183 Sayılı Kanunun "Tebliğler ve Müddetlerin Hesaplanması" başlıklı...
edildiğini, bu durumun açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihaleye sadece bir kişinin katıldığını ve ihalenin açılış rakamından ihaleye girdiğini, kıymet takdir raporu ve satış ilanının borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, kıymet takdir raporunun taşınmazlardaki diğer haciz sahibi ilgililere tebliğ edilmediğini bu durumunda ihalenin feshi nedeni olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 09.08.2011, kıymet takdiri raporunun da 06.09.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 103 haciz davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ve kıymet takdirinin tebliği üzerine oğlunun bildirmesi neticesinde takipten ve hacizden haberdar olduğunu belirterek icra mahkemesine 09.09.2011 tarihinde başvurarak borca itiraz ettiği görülmektedir. Borçlu tarafından en geç borca itiraz ettiği 09.09.2011 tarihinde haczin öğrenildiği, buna karşın İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin bu tarihten itibaren 7 günlük süreden sonra 13.03.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece; meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
No:1/14 Küçükçekmece İstanbul olarak ilan edilmiş olduğunu, ilan tarihinden sonra müvekkilin eski adresine TK 35 uyarınca yapılan tebligat usulsüz olduğunu, müvekkil, usulsüz yapılan tebligat nedeniyle yapılan kıymet takdiri raporundan haberdar olamamakla birlikte hali hazırda tanzim edilen kıymet takdiri raporunda taşınmazların değerinin noksan çıkarılması nedeniyle maddi yönden hakları zayii olmakta olduğunu, müvekkil kıymet taktirinden haberdar olur olmaz kıymet taktirine raporuna itiraz davası açtığını, tebligatın usulsüz olarak yapılmış olduğunu, kıymet taktirine olan itirazlarımız hakkında karar oluşturulmadan taşınmazın satışının istenmesi kanunen mümkün olmadığından, Mudanya İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen tüm satış işlemlerin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 26/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aynı talepleri içerir davayı aynı zamanda Bursa 5....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, usulsüz tebliğden dolayı satıştan haberdar olmadığını, ayrıca satış ilanının bir kısım ilgililere tebliğ edilmediğini, kıymet takdir raporunun müvekkiline tebliğ edilmediğinden kıymet takdir raporuna itiraz edilemediğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; İstanbul 5....
Davacı vekilinin kıymet taktiri raporunun tebliğ edilmediği ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği iddiası bakımından yapılan incelemede, her ne kadar davacı vekili kıymet taktiri raporunun tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de, icra dosyasında kıymet taktiri raporunun borçlu vekiline 30/01/2022 tarihinde e-tebliğ yoluyla usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, yine satış ilanının borçlu vekili Av. Mehmet Durmuş ve Av....
e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
kıymet takdiri tebliğ mazbatası da incelendiğinde görüleceği üzere kıymet takdiri müvekkiline usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, tebliğ mazbatasında muhtarın imzası olmadığı gibi gerekli araştırma da yapılmadığını, kıymet takdiri kesinleşmeyen bir taşınmazın satışı söz konusu hukuken mümkün olmadığını, yine kıymet takdiri tebliğ mazbatasına bakıldığı zaman görüleceği üzere ismini vermek istemeyen komşudan muhatabın tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği hususları araştırılmadığını, davacı müvekkiline yapılan tebligatların usule uygun olarak yapılmadığından dolayı müvekkili hukuki hakları olan kıymet takdirine itiraz ve ihaleye iştirak haklarından mahrum kaldığından ihalenin feshi gerekmekte olduğunu, dava konusu taşınmaza yapılan kıymet takdirleri usulsüz ve mevzuata aykırı olduğunu, takip dosyasından alınan kıymet takdirinde müvekkiline ait taşınmaz kaydında görülen arsa payı yazılmadığını, bu usulsüzlük şartname ve ilana da yansıdığını, bilirkişi tarafından kıymet...
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise, anılan madde hükmü uygulanmaz. Satış ilanı ve kıymet takdiri raporu borçlu vekiline tebliğe çıkarılmadığından ve usulsüz de olsa bir tebliğ işlemi olmadığından 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır....