İcra müdürlüğünün 2019/6018 E. sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, icra emrinin davacının ipotek akit tablosunda yazılı adresine 22/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, Milas İcra Müdürlüğünün 2019/425 Tal. sayılı dosyasından düzenlenen kıymet takdir raporunun da 24/06/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, dolayısıyla takipten bu tarih itibariyle haberdar olduğunu, ancak şikayetin kıymet taktir raporu tebliğinden çok sonra açıldığını, hesap kat ihtarnamesinin davacıya aynı konutta yaşayan Neşe Türk'e teslim edilerek tebliğ edildiğini, sekiz gün içinde itiraz edilmediğinden müvekkili bankanın alacağının kesinleştiğini, ayrıca davacının sadece ipotek borçlusu olduğunu, takip konusu alacağa ilişkin genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığını, eş rızası ve aile konutu iddialarının dinlenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili tarafından, icra emrinin davacılara usulüne uygun tebliğ edildiği, usulsüz tebliğ şikayetinin de reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, takip borçluları tarafından açılan icra emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti, yetki itirazı, meskeniyet ve maişet şikayetine ilişkindir....
No:14/1 16800 Orhangazi / Bursa...'' adresine T.K 21/1.maddesine göre 20/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, dava konusu taşınmaza ilişkin kıymet takdiri ve 103 davetiyesi aynı adrese tebliğe çıkartılmış, ancak, 04/12/2019 tarihinde iade edilmesi üzerine bu kez kıymet takdiri ve 103 davetiyesi aynı adrese 24/12/2019 tarihinde T.K 35.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Aynı şekilde satış ilanı da aynı adrese önce normal tebligat çıkartılıp, iade edilmesi üzerine bu kez yine aynı adrese 11/02/2020 tarihinde T.K 35.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davacının UYAP kayıtlarında hali hazırda adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresi mevcut değildir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği de davacı tarafça ileri sürülmemiştir. Dolayısıyla, adrese dayalı kayıt sisteminde mevcut kayıtlı adresi bulunmayan davacıya T.K 35.maddesine göre kıymet takdir raporu ve satış ilanının tebliğ edilmesi usule uygundur....
Torbalı/İzmir adresine çıkartılan kıymet takdir raporunun adresten taşındığı gerekçesiyle bila tebliğ iade edildiği, davacının mernis adresine çıkartılan kıymet takdir raporunun TK'nın 21/2 maddesi uyarınca 08/09/2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, satış ilanının da aynı adrese tebliğe çıkartıldığı, bila tebliğ iadesi üzerine TK'nın 21/2 maddesi uyarınca 09/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının 02/04/2021 tarihinde dosyadan fotokopi talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde tebliğ işleminden haberdar olmadığını iddia etmiş ise de, Dairemizce Uyaptan yapılan sorgulamaya göre, davacının tebliğ tarihlerinde merniste kayıtlı adresinin, gerek kıymet takdir raporunun, gerekse satış ilanının tebliğ edildiği adres olduğu belirlenmiştir....
Somut olayda, borçlu şirkete yapılan kıymet takdir raporu tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13.maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı şekilde kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği görülmektedir. İİK'nun 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporu borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı, ayrıca borçlu dava dilekçesinde diğer fesih sebepleri yanında taşınmazın değerinin düşük takdir edildiğini de ileri sürdüğü için, dosyada mevcut kıymet takdir raporu borçlu açısından kesinleşmemiştir....
Davalı T10 istinaf dilekçesinde özetle; 2 yıllık kıymet takdir süresinin geçmesi nedeniyle ihalenin feshine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihalenin yasal süreler içerisinde yapıldığını, şikayetin süresinde olmadığını, süresiz şikayete tabi olan mahiyette de olmadığını, mahkemenin, kıymet takdir süresini hatalı hesapladığını, Gelibolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/14 E. sayılı dosyasının bu dosya için bekletici mesele sayılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ihalenin feshi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen dosyalarda davacı T2 usulsüz tebligat yapıldığı gerekçesi ile, birleşen dosyada ise, kıymet takdir raporunun yasal 2 yıllık süresinin geçtiği gerekçesi ile sair sebepler incelenmeksizin taşınmaz ihalelerinin feshine karar verilmiştir....
maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Somut olayda, borçlu ...'ya gönderilen kıymet takdiri raporu ve satış ilanının mernis adresine TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayete konu tebligat evrakları üzerinde; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; dağıtıcının kendiliğinden kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemini TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligatların usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. a) 27 parsel sayılı taşınmaz yönünden ; İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
DAVA Davacı borçlu taşınmazların uzun zaman önce yapılan kıymet takdiri üzerinden satışa çıkarıldığı ve satışın gerçek rayiç değerin altında gerçekleştiği, kendisine tebligat çıkarılmadığı, çıkarıldı ise usulsüz tebliğ edildiği, ihalenin belirtilen saatte gerçekleştirilmediğini, açık arttırma tutanağının usulsüz olduğunu, şartname ve satış ilanının usulsüz olduğu, icra dosyasının zamanaşımına uğradığı iddialarını ileri sürerek ihalelerin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı alacaklı vekili; davanın süre yönünden reddi gerektiğini, satışın usul ve yasaya uygun olduğunu, taşınmazların kıymet takdiri raporunda belirtilen bedellerin üzerinde satıldığını, hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek davanın esastan reddini talep etmiştir. 2.Davalı ihale alıcıları; davanın reddini talep etmiştir. III....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/5141 Talimat sayılı dosyasında 27/01/2021 tarihinde taşınmaz ihalesinin yapıldığı, taşınmazın 05/08/2019 tarihli kesinleşen kıymet takdir raporuna göre değerinin 170.000,00- TL olduğu, 114.250,00- TL'ye davalı T6'a ihale edildiği, her ne kadar davacı vekilinin müvekkiline satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürse de 25/09/2020 tebliğ tarihli satış ilanına ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın çarşıda olması nedeni ile eşine satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacı tarafa satış ilanı tebliğinden itibaren satış ilanının tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdir raporuna yönelik itirazda bulunmadığından, bu konudaki iddianın yerinde olmadığı, dosyanın incelenmesinde satışa hazırlık ve satış aşamasında ihalenin feshini gerektirir resen incelenmesi gereken bir usulsüzlük bulunmadığı, ilan yapılan gazete tirajının 50.000'in üzerinde bulunduğu...
Maddesine göre satış ilanı tebliğ edilmiş olması usul ve yasaya uygundur. Davacının buna yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir. Satış ilanı tebliği usule uygun olduğundan kıymet takdiri ve icra emri tebliğlerine karşı satış ilanının tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde şikayet yoluna gidilmemiş olması sebebiyle bu tebliğ usulsüzlüklerinin fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceği de açıktır. Öte yandan icra emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması fesih sebebi de değildir. Davacı tarafın buna ilişkin istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir....