İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Sarayönü İcra Dairesi'nin 2019/143 Esas sayılı dosyasıyla davalı tarafından davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı hakkında takip kesinleştikten sonra davacıya ait taşınmaza haciz konulduğunu, davacıya çıkarılan 26/08/2019 tarihli tebliğ mazbatası evrakı incelendiğinde, borçlu adına çıkartılan kıymet takdir raporu tebligatında; “muhatap tevziat saatlerinde çarşıda olması nedeniyle 7201 sayılı T.K. 21.maddesine göre bağlı bulunduğu mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılmıştır. İmza vermekten kaçınan komşusu Mesut Çolak'a haber verilmiştir.” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiğini, tebliğ sırasında, adresinde bulunmayan muhatabın tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmeyeceğinin tespit edilerek tebliğ evrakına şerh edilmediği, bu durumda borçluya çıkartılan kıymet takdir raporu ve tebliğ işlemlerinin T.K.'...
satış ilanı dahil tüm tebligatların usulsüz olduğunu, icra müdürlüğünce belirlenen 14/07/2021 tarihi itibarı ile kıymet takdirinin üzerinden 2 yıllık sürenin geçmiş olacağını, kıymet takdir raporu ve satış ilanının diğer hissedarlara tebliğ edilmediğini, taşınmazın hisseli olması nedeni ile satışın ortaklığın giderilmesi yolu ile yapılması gerektiği halde taşınmaz hissesinin tek başına satışına karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, 26/04/2017 tarihinde taşınmazın imar durumunda değişiklik olduğunu, bu nedenle güncel imar durumu istenilmeden ve imar değişikliği dikkate alınarak güncel kıymet takdiri yapılmaksızın satış işlemi yapılamayacağını bildirerek, icra emrinin tebliğ tarihinin 09/07/2021 olarak tespitine, takibin iptaline, İstanbul ili Tuzla ilçesi Tepeören Mahallesi 313 ada 9 parsel sayılı taşınmazın satışının düşürülmesine karar verilmesini istemiştir....
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, borçlu tarafından satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun ileri sürüldüğü ve borçlunun kıymet takdirine itiraz ettiği görülmektedir. O halde mahkemece, duruşma açılarak, borçlunun, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü kıymet takdir raporunun ve satış ilanının tebliğine ilişkin işlemlerin usulüne uygun olup olmadığı denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunulmuş ise de, davacı yanın kıymet takdirine itirazı karşısında bu iddiasının dinlenilmesi olanaklı değildir. Diğer taraftan taşınmaza takdir edilen ve satışa esas muhammen bedelin düşük olduğu iddia ediliyorsa bu iddianın yukarıda da ifade edildiği üzere açık seçik olarak ileri sürülmesi gerekir. Bu durumda dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ihaleye fesat karıştırıldığı ve taşınmazın kıymet takdirinin kesinleşmediği, takdir edilen değerin düşük olduğu iddia edilmediğinden, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde satılması nedeniyle zarar unsuru gerçekleşmemiştir. Davacılar İİK'nın 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığından, ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmayıp zarar unsurunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....
Ancak meskeniyeti şikayeti, şikayete konu taşınmaza konulan haczin öğrenildiği tarihten itibaren İİK.nun 16/1. Maddesinde belirtilen 7 gün içerisinde yapılması gerekir. Somut olayda; söz konusu taşınmaza haciz konulduğuna dair 25/02/2021 tarihinde düzenlenen 103 davet kağıdı, 04/03/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup şikayet ise 15/06/2021 tarihinde 7 günlük süre dolduktan sonra yapılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince şikayetçi-borçlu T1 şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur. Şikayetçi T1 vekili istinaf dilekçesinde, 103 davetiyesinden haberdar olmadıklarını beyan etmiş ise de; şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddia yoktur. Y.12. HD.nin 2019/851 E. 2019/5126 K. Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır....
Davacı/borçlu vekili, şikayet dilekçesinde satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmekle birlikte, açıkça icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirinin usulsüz olduğunu, taşınmazın değerinin düşük takdir edildiğini ileri sürmemiştir. Diğer yandan esas takip dosyası içeriği incelendiğinde; davacı/borçlu vekili olarak Av. T2 takip dosyasına 05/10/2018 tarihinde vekaletname sunduğu, kıymet takdiri raporunun Av....
İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf dilekçesinde; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gibi takipten haberdar olduğu kabul edilen kıymet takdir raporuna dair tebligatında usulsüz olduğunu,kıymet takdir raporunun tebliğinin usule uygun olduğunun kabul edilmesi halinde dahi cebri icra işlemleri uygulanacak kişiye İİK'nın 168. maddesinde sayılı yasal başvuru haklarının hatırlatılmaması gerektiğini, bu husustaki eksikliğin hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetinde olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. C....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...davacı vekili dava dilekçesinde takip dosyasında müvekkiline yapılan tebligatların usulsüz olduğunu iddia etmiş ise de örnek 6 nolu icra emrinin 10/05/2021 tarihinde borçlu eşi Sultan Şimşek'e , kıymet takdir raporunun 22/06/2021 tarihinde borçlu eşi Sultan Şimşek'e, kıymet takdir raporunun 22/06/2021 tarihinde yine birlikte ikamet eden eşine, satış ilanının da 05/09/2021 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiği, takibe, kıymet takdirine, satış ilanına, şartnameye yaptığı itirazların süresinde ve yerinde olmadığı, Altındağ Karapürçek mahallesi 22646 ada 4 parselde kayıtlı bodrum kat 3 nolu bağımsız bölümün değerinin 130.000,00 TL olarak takdir edildiği, 30/09/2021 tarihli açık arttırma sonucunda 110.000,00 TL bedelle alacaklı bankaya ihale edildiği, dosyada ihalenin feshini gerektirecek bir durum görülmediği..." gerekçesi ile "davanın reddine, ihale bedelinin %10'u oranında para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye gelir...
GEREKÇE : Uyuşmazlık, kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin usulsüz tebliğ şikayeti ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 4.İcra Dairesinin 2019/1438 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T5 Vekili tarafından, borçlu T1 aleyhine, toplam 25.563,65 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, icra dosyasında 16/12/2019 tarihinde taşınmaza haciz konulduğu, taşınmaza ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 10/08/2020 tarihinde tebliğ ediliği, davacı tarafından haczedilmezlik iddiasıyla 06/10/2020 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici hükümlerden olup, yargılamanın her safhasında resen gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır....
Şti., ve T1 aleyhine 1 adet bonoya dayanak toplam 40.551,44 USD alacağın tahsili için örnek 10 ödeme emri düzenlendiği, 28/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine şikayete konu taşınmaz üzerine 21/03/2019 tarihinde haciz şerhi konulduğu, bu hacze ilişkin 103 davetiyesinin 23/01/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, aynı taşınmaz için alınan kıymet takdir raporunun ise borçluya 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....