DAVA Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz olduğu, borca ve fer'ilerine itiraz ettikleri, Ticaret Sicil Gazetesi evrakından anlaşılacağı üzere borçlu şirketin yetkililerinin...ve ... olduğu, belirtilen kişilerin 20 yıl süre ile yetkili kılınmış olduğu, başkaca bir yetkili bulunmadığı, anılan senet metninde bulunan imzanın borçlu şirket yetkililerine dolayısıyla borçlu tüzel kişiliğine ait olmadığı iddiaları ile usulsüz tebligat nedeniyle 27.11.2017 öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, borca konu takibin iptaline, karşı taraf aleyhine İİK'nın 170. maddesi uyarınca %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını ve icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....
Karar sayılı ilamı neticesinde davalının haklı şikayeti kabul görmüş ve itirazı süresi içerisinde sayıldığından icra takibindeki borca itirazı kabul gördüğünü, dolayısıyla borca itiraz ile icra işlemlerinin durduğu bir icra takibi türü olan genel haciz yoluyla icra takibi (örnek-7 icra takibi) karşısında borca itiraz eden davalının bu aşamada usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle dosyaya sunduğu teminat mektubu üzerine mahkeme tedbir uygulanmasının davalının mağduriyetine yol açtığını, huzurda görülmekte olan dava bir itirazın iptali davası olduğunu, ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....
Şikayetçiler vekili istinaf başvurusunda özetle; murise yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü hususunda çekişme bulunmadığını, mirasçıların öğrenme tarihinden itibaren usulsüz tebligata ilişkin şikayet hakkının bulunduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile yetkiye, borca ve zamanaşımına dair itirazların çerçevesinde takibin iptaline karar verilmesini, aksi halde murisinin ağır hastalığının bulunması, takibe itiraz imkanı olmaması nedeniyle geçikmiş itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Aziz Nesin Blv. 53- 56 Karşıyaka/İZMİR'' adresinin geçerli tebligat adresi olarak bildirildiğini, sözleşme uyarınca adreste yapılacak değişikliğin bankaya bildirilmesi gerektiğini, davacının takibi öğrendiğini iddia ettiği tarihte borca itiraz etmeyerek sadece tebligatın usulsüz yapıldığını ve yetki itirazında bulunduğunu, bunun dürüstlük ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, yeniden yargılama yapılarak şikayetin ve yetki itirazının reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca yetki itirazına ilişkindir. İzmir 5....
Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin takipten 01/10/2019 tarihinde haberdar olduğunu, 02/10/2019 tarihinde de takip dosyasına borca itiraz dilekçesi verildiğini belirttiği, takip dosyasının incelenmesinde de, davacı borçlu vekili tarafından imzalı 02/10/2019 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının 02/10/2019 tarihinde takipten haberdar olduğu, usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süreden sonra, 02/12/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....
İcra Müdürlüğünün 2020/3144 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkillerinin menkul ve gayrimenkullerine haciz konulduğunu, müvekkili T1 sabit ikametgah sahibi olmasına rağmen, tebligatın muhtara yapıldığını, müvekkilinin icra takibini öğrenir öğrenmez yasal süresinde borca itiraz ettiğini, T.K'nın 21. maddesına göre yapılan tebligattan sonra müvekkiline ayrıca 7 günlük itiraz süresi verilmesi gerektiğini, müvekkili T2 de sabit ikametgah sahibi olmasına rağmen, yakınına tebligat yapıldığını, müvekkilinin bekar ve yalnız yaşadığını, müvekkilinin yakınına yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkilinin icra takibini öğrenir öğrenmez borca itiraz ettiğini, icra müdürlüğünün borca itirazın reddine karar verdiğini belirterek, 19/10/2020 tarihli icra müdürlüğü kararının kaldırılmasını veya düzeltilmesini istemiştir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
Maddesine dayalı usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti ile İİK'nın 169. Maddesine dayalı yetki itirazına ilişkindir. İİK'nın 18/3 maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesi takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerekmektedir. Somut olayda usulsüz ödeme emrine ilişkin şikayetin niteliği ile İİK'nın 169. maddesine dayalı yetki itirazının borca itiraz niteliğinde olup duruşmalı incelenmesi gerekliliği karşısında mahkemece duruşma açılarak tarafların delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususa riayet edilmemesi sebebiyle karar usul ve yasaya aykırıdır....
Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile takibin iptali talebi yanında icra emrinde asıl alacağın nelerden ibaret olduğu, aylık nafakanın kimler adına ve ne nafakası olarak talep edildiği icra emrinde yazmadığından ayrıca müşterek çocuk Batuhan 07/06/2020 tarihinde 18 yaşını doldurduğundan ve müşterek çocuk davacı annesi ile birlikte yaşadığından icra emrinin iptali talebinde de bulunulmuşsa da ilk derece mahkemesince, davacının usulsüz tebliğ şikayeti, icranın ve takibin iptali taleplerine dair hüküm kurulmasına rağmen hükmün gerekçe kısmında davacının dava dilekçesindeki gerekçeleri değerlendirilerek icra emrinin iptali talebi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır....