Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile takibin iptaline yönelik talebinin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
ait olmadığını, bonodaki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 24/05/2022 olarak kabul edilmesine ve itirazların süresinde olduğunun kabulüne, dosyadaki usulsüz tebligata dayanan tüm hacizlerin fekki ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu şirketin keşideci sıfatı ile iki farklı temsilinin çift imzası ile yetkilendirilme yapıldığı ve takip konusu çekte yalnızca bir temsilcinin imzasının bulunmasının yeterli olmayacağından, takibin şirkete yöneltilemeyeceği iddiası İİK'nun 168/5 ve 169. maddeleri kapsamından borca itiraz olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesi uyarınca 31.12.2014 tarihinde takip durdurulduğuna göre, borca itirazın kabulü halinde, borçlu aleyhine icra inkar tazminatı verilmesi gerekir. O halde mahkemece; borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce, davanın icra takibinde yapılan kıymet takdirine itiraz niteliğinde olduğu, davacının bununla birlikte kıymet takdiri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürdüğü, kıymet takdirine itiraz davasına bakan mahkemece raporun usulsüz tebliğ edildiği iddiasını da inceleyerek bu iddiayı yerinde görür ise itirazın esası yönünden inceleme yapması gerektiği, itiraza konu kıymet takdir raporunun Mersin 3. İcra Dairesi’nin 2020/40 Talimat sayılı dosyası üzerinden aldırıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Mersin 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek tebliğ tarihinin 29/07/2022 olarak düzeltilmesi için 06/09/2022 tarihinde dava açtığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia eden davacının tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunması gerektiği, davanın öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılarak Muhatabın öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Tebliğ tarihi olarak muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi esas alınmalıdır, ancak muhatabın beyan ettiği tarih yoksa yada beyan ettiği tarihten daha önce tebligattan haberdar olduğu belirlenirse usulsüz tebligat şikayeti yönünden yasal süreler belirlenen öğrenme tarihinden itibaren işler. Somut olayda; borçlu ...'nun icra müdürlüğüne yaptığı 13.02.2013 tarihli başvuruda borcu kabul ederek, taksitle ödeme taahhüdünden bulunduğundan en geç bu tarih itibariyle takipten ve ödeme emrinden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda borçlunun 18.11.2013 tarihinde icra mahkemesi nezdinde takibe ve borca itirazı süresinde değildir....
etmek üzere 20.02.2020 tarihinde müvekkillerinin tümü bakımından bu şekilde borca itiraz etmek taraflarınca uygun görüldüğünü, her ne kadar müvekkillerinin Süren Sezer ile Avedis Sezer, kendilerine tebliğ edilen ödeme emrini 19.02.2020 tarihinde tebellüğ etmişse de müvekkillerinin T1'e ödeme emri tebliğ edilmediğini, daha sonra 17.03.2021 tarihinde müvekkili T1 bakımından takip, hukuka aykırı olarak kesinleştirilmiş olup; 17.03.2021 tarihinde müvekkil hakkında haciz işlemi gerçekleştirildiğini, dosya ve mezkûr haciz tutanağı üzerinde yapmış olduğumuz tetkikler neticesinde müvekkili T1'e tebliğ edildiği belirtilen ödeme emrinin, usulsüz olarak tebliğ edilmiş olduğu taraflarınca fark edilmiş; hemen akabinde işbu dilekçemiz ile de usulsüz tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 30/06/2015 tarih, 2015/15169 Esas - 2015/18431 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sari itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüşler, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmiş, kabul edilen öğrenme tarihine göre süresinde olduğu anlaşılan diğer itiraz ve şikayetler hakkında ise hüküm kurulmamıştır.Tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilip Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligat tarihi düzeltildiğine göre, düzeltilen tebliğ tarihine göre borçluların sair itiraz ve...
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen nedenleri tekrarlamakla birlikte, borca itiraz ve tebligatın usulsüzlüğü sebeplerini içeren borca itiraz dilekçesinin icra dosyasına öncelikle sunularak ilgili icra dairesinin tensip düzenlemesinin beklendiğini, borca itirazın kabul edilip edilmeyeceği bilinmediğinden icra dairesince tensip düzenlendikten sonra şikayet yoluna başvurulduğunu, ne var ki icra dairesi üç günlük süre içinde karar vermediğinden sehven şikayet süresi olan 7 günlük sürenin aşıldığını, her ne kadar dava usulden reddedilse de tebligatın alenen usulsüz olduğunun ortada olduğunu, tebligatın usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğini icra müdürünün denetlemekle yükümlü olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir....
İcra müdürlüğünün 2019/9167 sayılı dosyasından başlatılan icra takibine müvekkiline yapılan usulsüz tebligat sebebiyle durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 yıllık zamanaşımına uğraması nedeniyle borca itiraz ederek, takibin durdurulmasına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği hususunun tamamen gerçek dışı olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konya 12. İcra Müdürlüğü'nün 2019/6167 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, senedin vade tarihi itibariyle üç yıllık zamanaşımı dolmadığından şikayet ve borca itirazın reddine karar verilmiştir....