Uyuşmazlık; İİK 'nın 89/1, 2 ve 3. maddeleri gereğince düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ve 27/07/2021 tarihli memur işlemine yönelik şikayet niteliğindedir....
Şikayet, genel haciz yoluyla ilamlı takipte borçluya yapılan icra emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasına yöneliktir. Takip dayanağı ilam incelendiğinde, borçlunun ilamda vekil ile temsil edildiği, ilamın bozulması üzerine yeni ilama göre düzenlenen icra emri ve kapak hesabının borçlunun vekiline 29.07.2019 tarihinde UETS adresine elektronik yolla usulüne uygun şekilde, borçlu asıla ise 27.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı, işbu davada vekile çıkartılan icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemekte olup, sırf icra ceza mahkemesince nafaka yükümlülüğüne uymamak suçundan ceza verilmesini önlemek adına asıla yapılan icra emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. 6100 sayılı HMK'nın 73., 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 41. ve 7201 sayılı Tebliğat Kanunu'nun 11. maddeleri uyarınca vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile çıkarılması zorunludur....
günlük hak düşürücü süre içerisinde 1. haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olduğunun şikayet konusu yapılması gerekirken hak düşürücü süre geçtikten sonra şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddası İİK'nun 16. maddesi kapsamında bir "şikayet" olup, bu şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca, şikayet konusu işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda, borçluya 30.01.2014 tarihinde yenileme emrinin tebliğ edildiği, ancak borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yenileme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetine dair bir iddiasının olmadığı görülmüştür. Bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemini, kendisine yenileme emrinin tebliğ edildiği 30.01.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 28.05.2014 tarihinde yapılan başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğu anlaşılmıştır....
Şti. tarafından Aquaesmar Plastik Denizcilik San ve Tic. ismine düzenlenen 07/01/2017 tanzim 25/04/2017, 10/05/2017 ve 25/05/2017 ödeme tarihli 3 adet senedin oluşturduğu, 10 örnek ödeme emrinin borçlu davacıya T.K'nın 21/1 maddesine göre 06/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, Turgut Özal Cad., No:97/1A, Kaynaklar, Buca/İzmir adresinde borçlu davacının huzurunda 22/03/2018 tarihinde haciz işlemine başlandığı ve borçlu davacının haciz mahallini terk ettiğinin tutanağa yazıldığı anlaşılmıştır. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 22/03/2018 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....
Yargıtay’ca incelenmesi istenen kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğ işlemine ilişkin şikayet hakkında verilecek kararlar bu maddede tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan, kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğ işlemine yönelik şikayet yönünden temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin alacaklı vekiline 10.06.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 13.06.2014 tarihli temyiz dilekçesi ile aynı gün temyiz harcını yatırarak katılma yoluyla mahkeme kararını temyiz etmesi üzerine, mahkemece 13/06/2014 tarih ve 2014/115 – 2014/239 sayılı ek kararla "Davalı vekili 13/06/2014 tarihli dilekçesinde; mahkememiz tarafından verilen 03/04/2014 tarih, 2014/115 Esas ve 2014/239 karar sayılı ilamın temyizen bozulmasını talep etmiş ise de; kararın davalı vekiline 03/04/2014 tarihinde tefhim edildiği, tefhimden itibaren yasal 10 günlük süre geçtikten sonra temyiz dilekçesinin ibraz edildiği...
Şti'nin sigortalı çalışanı olduğunu, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığını, müvekkil şirketin hacizlerden 13/11/2019 tarihinde şirkete ait bir aracı satmak istediklerinde haberleri olduğunu, usulsüz tebliğ edilen 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerini iptalini ve tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında özetle; Şanlıurfa 1.İcra Müdürlüğünün 2018/6372 esas sayılı icra takip dosyasından davacı borçlu hakkında icra takibi başlatıldığı, icra takibine davacı vekili dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurulması “şikayet” olduğu anlaşıldığından ve süresinde itiraz edilmediğinden haciz ihbarnameleri kesinleştiğinden icra müdürlüğü kararı usul ve yasaya uygun olduğundan bu karar yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiştir....
Usulsüz tebliğ şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yasal yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin başlangıcı usulsüz tebliğin öğrenildiği tarihtir. Somut olayda, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat evrakında sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese TK'nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” bulunmadığı, arkadaki şerhe göre de T.K'nun 21/2.maddesi gereğince yapılan tebligatın bu hali ile usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemenin tebligatın usulüne uygun olduğu yönündeki gerekçesi yerinde değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2022 NUMARASI : 2022/615 ESAS 2022/1163 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Öncelikle, müvekkilinin tüm malvarlığına usulsüz tebliğ işlemine dayanılarak haciz konulduğundan ve bu dosyada verilecek olan kararın beklenmesi halinde müvekkilinin malvarlığının satılması ihtimali bulunduğundan tensiple birlikte teminatsız olarak Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü’nün 2021/34107 Esas sayılı dosyasındaki tüm işlemlerin durdurulmasını, bu talebin reddi halinde satış işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, Şanlıurfa 2.İcra Müdürlüğü’nün 2021/34107 Esas sayılı dosyasında, müvekkili hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yoluna gidilmiş, bu takip kapsamında Örnek 7 ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, söz konusu tebligatın 13/01/2022 tarihinde muhtara tebliğ edildiği iddia edilerek takip kesinleştirilmişse de tebliğ işlemi usulsüz olduğunu, müvekkili...
nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; Davacı vekili tarafından istinaf başvuru dilekçesinde müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin süresiz olduğunu ileri sürmüş ise de; 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur....