GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığına ilişkin şikayet, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. İskenderun İcra Dairesinin 2018/9947 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 tarafından borçlular Zeynep Çığrım ile T1 hakkında 22/03/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 35.336,25 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, bononun kambiyo senedi vasfına haiz olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 26/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 10/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının usulsüz tebliğe ilişkin istinaf talebinin değerlendirilmesinde, Somut olayda; borçluya ödeme emrinin "Esenyurt Mahallesi Çayır Sokak No:12 Merkez/Sivas" adresine tebliğe çıkarıldığı, "muhatapla birlikte oturan ablası Zeynep Çığrım imzasına tebliğ edildi” şerhiyle 26/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Usulsüz tebliğ şikayetini tebligatın muhatabı ileri sürebileceği ve şikayetçinin usulsüz tebliğ şikayeti yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, Haczin düştüğü ve kaldırılması gerektiğine ilişkin şikayetin ise alacaklı tarafın satış avansı yatırdığı ve haczin düşmediği kanaatine varılmakla yerinde olan icra müdürlüğü işlemine karşı şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, verilen kararın yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin Adana Kozan Turunçlu Mahallesinde bulunan taşınmazı borçlu Davut Alpaslan’dan satın aldığı, taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz konulduğunu, borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, satış avansının da süresinde yatırılmadığını, haczin İİK 106 ve 110. maddeleri gereğince kaldırılması gerektiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca, borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, takip dosyasının yapılan incelemesinde satış ilanının şikayetçi borçluya 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi borçlunun icra mahkemesine sunduğu dilekçesinde, açık artırma şartnamesi ve ilanın incelendiği belirtildiği ve satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğine dair herhangi bir iddia ileri sürülmediğine göre, usulsüz olarak yapıldığı ileri sürülen tebliğ işlemlerinden de satış ilanının tebliğ tarihi itibariyle haberdar olunduğunun kabulü gerekir. 28.01.2015 tarihinde muttali olunan usulsüz tebliğ işlemlerine ilişkin 08.04.2015 tarihinde yapılan şikayet, yukarıda açıklanan Yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır....
Dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir. Kendisine ödeme emri gönderilen 3. kişinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince 3. kişinin bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Hukuk Dairesi 2022/409 Esas-2022/439 karar sayılı dosyasında aynen “Somut olayda, borçlu vekili şikayet dilekçesinde her ne kadar tebliğ tarihinin 25/02/2021 olarak düzeltilmesini talep etmiş ise de UYAP kayıtları üzerinden yapılan incelemede; icra dosyası içerisinde kayıtlı ödeme emrinin ve taranarak kaydedilen tebliğ mazbatasının evrak işlem kütüklerine göre borçlu Ayşe Görgün'ün vatandaş portal üzerinden 08/02/2021 tarihi ve sonrasında ilgili evrakı okuduğu ve takipten haberdar olduğu anlaşılmıştır.” demek suretiyle borçlunun beyan ettiği tarih ile bağlı kalınmaması gerektiği ve dosyayı daha önce uyaptan inceleyip incelemediği araştırılmalıdır şeklinde karar verildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenizin ödeme emri tebligatını usulsüz kabul ettiği takdirde davalı kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmetmemek gerektiğini, işbu şikayet konusunun usulsüz tebliğ işlemine dayanmakta olup salt tebliğ memurunun eyleminden kaynaklandığını, bu sebeple davalı müvekkilin kendisi...
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Öte yandan, İİK'nun 87. maddesinde düzenlenen; “Haczi yapan memur, haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında ehli vukufa müracaat edebilir” hükmü gereği, icra memurunca, haczedilen taşınmazların satışa esas olmak üzere değeri belirlenir. İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler....
Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/1969 tarihli 1967/172 Esas, 1967/107 Karar sayılı kararı) Somut olayda, davacı hakkında başlatılan icra takibinde ödeme emri Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince 27/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı icra müdürlüğüne verdiği 15/12/2020 tarihli dilekçesi ile usulsüz tebligata ilişkin beyanlarını, yetkiye ve borca itirazlarını bildirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılmalıdır.HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/4964 esas,2016/24725 karar ,2019/10594 esas, 2019/14552 karar, 2019/8587 esas, 2020/4815 karar ve 2019/13971 esas, 2020/6410 karar sayılı kararları) Bu kararlar içeriği nazara alındığında tebliğ usulsüzlüğü kamu düzenine ilişkin bir husus olmayıp mahkememizce yapılan tebliğ işlemine ilişkin bir usulsüzlük bulunup bulunmadığı resen denetime tabi tutulamayacaktır. İnceleme sadece 6100 sayılı HMK'nın 25 ve 26....
Bu nedenle mahkemece, şikayetçi borçlu şirket haricinde diğer borçlular adına yapılan tebligatların incelenmesi ve yine yukarıda izah edildiği üzere borçlu şirketin vekili tarafından temsil edilmesi nedeni ile satış ilanı adı geçen vekiline çıktığı halde, şirketin kendi adresine yapılan tebligatların incelenmesi de isabetsizdir.Ancak şikayet dilekçesinde tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunun ileri sürülmüş olması nedeni ile bu durumda incelenecek olan, şikayetçi borçlu vekili adına çıkarılan satış ilanı tebligatıdır. Zira İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örnegi borçluya tebliğ edilmelidir....
Satış ilanı davacı şirket yetkilisine ayrıca ipotek maliki sıfatıyla tebliğ edilmiş olup, eşine 27.10.2018 tarihinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinde Necmi Varıcı'nın davacı olarak gösterilmediği, şirket yetkilisi kendi adına dava açmadığı için eşine yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiası yönünden değerlendirme yapılmasına gerek görülmemiştir. Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....