WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi" gerekli olup, bu durumda, usulsüz tebliğ şikayeti, 7 günlük süreden sonra yapılmış olmakla icra emri tebliğ işlemi kesinleşmiştir. Bu durumda Mahkemece, usulsüz tebliğ ve diğer şikayetlerin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

    O halde, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden, sair şikayet ve itirazların esas yönünden reddi yerine, davacının bir kısım talepleri incelenmeksizin, yalnızca usulsüz tebliğ şikayetinin esası incelenmek suretiyle şikayetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1- b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin süre yönünden reddine, davacının sair itiraz ve şikayetlerinin esas yönünden reddine, davacının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile HMK'nın 353/1- b-2. maddesi gereğince Bakırköy 9....

    da aynı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, yapılan işlemlerden yeni haberi olduğunu, PTT görevlisi hakkında görevi kötüye kullanma suçundan şikayette bulunulduğunu belirterek, gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını istemiştir....

    Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığı , müvekkili tarafından kullanılmayan adrese usulsüz tebligat yapılmak suretiyle takibin kesinleştiğini, müvekkilinin bankadaki parasına haciz konulduğunu, taraflarınca usulsüz tebligatın iptaline ilişkin İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/954 E. Sayılı dosyası ile açılan davada teminat karşılığında paranın alacaklı görünen yönetime ödenmesinin engellendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından "Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

    Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının takibin e-devlet üzerinden öğrenildiği tarih olarak bildirilen 14/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamasına rağmen, mahkemece 103 davetiyesinin de ödeme emri ile aynı adrese ve aynı tebliğ şerhi ile usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    İcra Hukuk mahkemesi'nin 25/04/2021 gün, 2019/723 Esas ve 2021/989 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve gerekçeleri ile sınırlı olarak yeniden yargılama yapılarak hüküm inşa edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine" karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda "Davacı T2 yönünden; Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, şikayet ve kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, 2- Diğer davacılar T4 T1 T3 yönünden; Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/15327 E. sayılı dosyasında davacı- borçlulular adına gönderilen takibe konu ödeme emri tebliğ tarihinin 20/05/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, Şikayetin KABULÜNE, İstanbul 11....

    Sokak no 5/8 Antakya/Hatay" olduğunu, ödeme emrinin müvekkili ile hiçbir bağlantısı bulunmayan Köseoğlu İnşaat'ta birlikte çalışana tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ işleminin maaş haczi nedeniyle 28/08/2020 tarihinde öğrenildiğini, aynı gün takibe itiraz ettiklerini belirterek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 28/08/2020 olarak düzeltilmesine ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; itiraz süresi geçtikten sonra yalnızca menfi tespit davası açılabileceğini, bu nedenle borca itiraz yönünden icra mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının tebligata ilişkin iddiasının doğru olmadığını, ödeme emrinin 25/09/2019 tarihinde muhatabın işe gitmesi nedeniyle birlikte oturan yeğeni Mehmet Yalçınkaya imzasına tebliğ edildiğini, ayrıca müvekkili ve davacı borçlu arasında yapılan sözleşmeye göre davacının adresinin "Odabaşı mah....

    No:7/1 Çukurova Adana" adresine TK'nın 21/2 maddesi gereği tebliğ edildiği, usulsüz tebliğde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi olduğu, davacı ödeme emrinin öğrenme tarihi olarak 16.02.2021 olduğunu ileri sürdüğü, ancak davacının Adana 4....

      Şikayetçinin başvurusu, kendisine gönderilen İİK’nun 89/1, 89/2 ve 89/3. maddeleri kapsamında düzenlenen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, mahkemece yapılacak iş; şikayetçiye gönderilen birinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, birinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi çıkarılamayacağından, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi yok hükmünde olduğundan ilk haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar vermekten ibarettir. O halde mahkemece, karar yerinde belirtilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ileri sürüldüğü düşünülerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

        , bu belgelerin UYAP sisteminde 16/01/2020 tarihine kadar görünmediğini, bu durumda İİK'nın 65. maddesine göre maninin kalktığı tarihin 13/01/2020 olduğunu bildirerek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 13/01/2020 olarak düzeltilmesine, aksi kanaat halinde gecikmiş itirazlarının kabulü ile borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu