Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbiti icra müdürüne değil; bu hususta şikayet vaki olduğu takdirde, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hakkında ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği yönünde karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ortaköy (Aksaray) İcra Müdürlüğü'nün 2011/194 Esas sayılı dosyasından davacıya çıkartılan ödeme emri, 20/06/2011 tarihinde, 2011/594 Esas sayılı dosyadan 29/12/2011 tarihinde, 2011/597 Esas sayılı dosyadan 29/12/2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ödeme emirlerinin iptali ile tüm hacizlerin kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkiline ait olan Kayseri ili, Kocasinan ilçesi, Kavakyazısı Mevkiinde bulunan, 2496 ada, 3 parsel 4 numaralı bağımsız bölümün müvekkilinin haline münasip evi olması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin ve meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile usulsüz tebligat şikayeti olduğundan, mahkemece yalnızca tebligatın usulsüzlüğü ile TK. 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, gecikmiş itirazda bulunulması halinde incelenebilecek olan borca itirazın reddine ilişkin karar verilmiş olması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ ve BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu 14/04/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğini, ıttıla tarihinin 12/04/2017 tarihi olduğunu belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 12/04/2017 tarihi olarak belirlenmesine, davalı-alacaklı ile arasında her hangi bir temel ilişki bulunmadığını, davalının kendi adına düzenlettirdiğini, TKHK madde 4/5 gereğince taksitler halinde ve nama düzenlenmediği için kambiyo senedinin geçersiz olduğunu, buna ilişkin olarak takipten önce İstanbul 6. Tüketici Mah'nin 2017/185 E.sayılı dosyasında davalı T3 ve Livcona karşı menfi tespit davası açtıklarını, davalının tüketiciyi yanıltmaya yönelik eylemlerini diğer ortağı olan Livcon'dan bir harf ile ayrılan Livkon Eğitim Danışmanı Org. Ltd....
İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne, borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....
Sayılı dosyasında 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ şikayeti incelendiğinde; Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır ” hükmü yer almaktadır. Madde metni, iki hali birlikte düzenlemiştir. Bunlardan ilki “adreste bulunmama”, diğeri ise “tebellüğden imtina”dır....
olduğunu beyan ederek, usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme günü olan 22/06/2020 olarak tespitine, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ işleminin geçersizliğini, hacizlerin kaldırılmasını ve takibin ve ödeme emrinin iptalini istediği anlaşılmıştır.Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile İİK. nun 16.maddesine dayalı tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayeti olup, şikayetin aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca göre haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır....
Ayrıca belirtmek gerekir ki, hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması TMK'nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer. Somut olayda, alacaklı tarafça, genel kredi sözleşmesine dayanılarak asıl borçlu ve ipotek maliki şikayetçi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatılmış, borçlu vekili, usulsüz icra emri tebliği şikayeti ile birlikte öğrenme tarihine göre yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; diğer şikayetleri ile birlikte hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenle icra emri gönderilemeyeceğini de ileri sürerek takibin iptalini istemiştir. İpotek borçlusu ... adına çıkartılan ihtarnamenin muhatabın 2.adresine gönderilen tebliğ evrakının adresin kapalı olması nedeniyle 11 numaralı komşusuna haber verilerek muhtar imzasına tebliğ edildiği açıklaması ile 23.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
Somut durumda davacıya dava konusu hacze ilişkin 103 davetiyesi 08/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup dava 27/02/2020 tarihinde açılmıştır. Davacı dava dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliği iddiasında da bulunmuş olup meskeniyet şikayeti yönünden davanın süresinde olup olmadığının tespiti ancak bu iddiaya dayalı şikayetin öncelikle incelenmesi ile mümkündür. Davacı 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayetinde tebligat parçasında yazılan isimde bir komşusu olmadığı, haber kağıdının kapısına yapıştırılmadığı vakıalarına dayanmış, kıymet takdiri raporu tebliği ile hacizden haberdar olduğunu bildirmiştir....