Maddesine göre tebligat adres bakımından eksik olduğunu, tebligatın gönderildiği adresin tebligata elverişli olmadığını, müvekkilinin belirtilen adreste olmadığını, icra müdürlüğü tarafından öncelikle müvekkilinin mernis adresi normal tebligat yapılmaması nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yapılan incelemede tebligat adresi olan mahalle cadde ve numaraya göre araştırma yapıldığında adresin Kayseri'de faaliyet gösteren bir özel hastaneye ait olduğunun görüleceğini, ilk yapılan ve iade olan tebligatta adrese gidilip adres mesai saatlerinde kapalı olup muhatabın binada tanınmayıp muhtarın imzalı beyanıyla iade yazdığını, 24 saat açık bir hastanenin adresinin kapalı olup müvekkilinin binada tanınmadığını yazılarak 13/10/2022 tarihinde tebligatın iade edilmesinin tebligatın usulsüz olduğunu gösterdiğini, müvekkiline yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 04/11/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini...
GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2017/13667 E sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 28.694,82 TL miktarlı alacağın işlemiş faiziyle birlikte tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 18/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 04/03/2020 tarihinde verdiği itiraz dilekçesinde ödeme emrinin 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiği, davanın 22/11/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nun 16.maddesi gereğince, usulsüz tebligatın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlayan 7 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine usulsüz tebligat şikayetinin yapılması gerekmektedir....
Borçlu vekiline satış ilânının; "aynı adreste birlikte çalışan ... tebliğ edildi" açıklaması ile 08.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekiline gönderilen diğer satış ilânının da; "aynı adreste çalışan ... tebliğ edildi" açıklaması ile 23.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği, vekile yapılan her iki tebligatta da, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği, bu durumda tebliğ işlemlerinin, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır (HGK'nun 30.01.2013 tarih, 2012/6-644 E.-2013/164 K. sayılı ilamı). İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Akşehir İcra Dairesi'nin 2021/1841 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin ve icra takibinin iptali gerektiğini, Akşehir İcra Müdürlüğü tarafından ödeme emrine takip dayanağı eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, aynı zamanda usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin müvekkilinin tebliğden haberdar olma tarihi olan 09.11.2021 tarihi olarak nazara alınması gerektiğini, dosya içerisindeki mevcut tebligatın usulsüz olduğunu kabul edilmediğini, söz konusu tebligatın incelenecek olursa İcra Dairesi tarafından yapılan ilk tebligatın olduğu ancak Tebligat Kanunu'nun 21....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2019/19127 Esas sayılı takip dosyasında, davalı alacaklı banka tarafından dava dışı borçlular Mehmet Bal ve Abdullah Bal aleyhine banka alacağı nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlulara örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine davacı şirkete maaş haciz müzekkeresinin tebliğ edildiği, davacı tarafından maaş haciz müzekkeresi tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır, aynı Kanun'un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır, tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan...
İcra Müdürlüğünün 2019/11580 Esas sayılı dosyasıyla, davacıların takip konusu alacağa ilişkin sözleşmede kefil olmaları nedeniyle takip başlatıldığını, ancak el yazısı ile sorumlu olunan miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefalet beyanının yazılmaması nedeniyle kefalet akdinin hükümsüz olduğunu, icra mahkemesinin bu hususu resen gözetmesi gerektiğini, ödeme emri ekinde dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde alacaklının iban numarasının bulunmadığını, ödeme emrine el yazısıyla eklemeler yapıldığını, bu eklemelerin paraflanmadığını, ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüz olduğunu bildirerek kefalet akdinin geçersizliği nedeniyle takibin iptaline, bu mümkün görülmezse dayanak belgenin tebliğ edilmemesi, alacaklının iban numarasının bulunmaması ve el yazısıyla eklemeler yapılması nedeniyle ödeme emrinin iptaline, ödeme emrinin iptali istemi kabul görmezse ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/06/2020 olarak kabulüne karar...
nun 21/2. maddesine göre 16/10/2015 tarihinde muhtara tebliğ edildiği, tebliği çıkaran merci tarafından "bu adresin, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu için tebligatın TK.'nun 21/2.maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine" ilişkin bir şerhin tebliğ evrakı üzerine verilmediği, dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince, tebliğ tarihinin beyan edilen öğrenme tarihine göre düzeltilmesine ve buna göre süresinde yapılan itiraz ve şikayetlerin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline çıkarılan ödeme emrinin 29/12/2013 tarihinde müvekkilin mernis adresi olmayan, kira sözleşmesinde belirlenen adreste TK na aykırı olarak Ahmet Koç isimli kişiye usulsüz tebligat yapıldığını, yenileme emri ve diğer tüm tebligatların TK hükümlerine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin mavi kart sahibi olduğunu, Türk Vatandaşlığından çıktığını, Almanya 'da ikamet ettiğini, kısa bir süre için Türkiye'ye geldiğini 06/06/2018 tarihinde Almanya'ya döndüğünü, bu tarihten sonra Türkiye'ye gelmediğini, Almanya'da ikamet etmesi nedeniyle icra takibinden 18/12/2018 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, takibin durdurulmasını, usulsüz tebligat tebliğ tarihlerinin 18/12/2018 tarihi kabulünü, gecikmiş itirazlarının kabulünü talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/968 Esas sayılı dosyasından devam ettiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, tebligata ilişkin memur işleminin iptaline, tebliğ tarihinin müvekkili şirketin tebligattan haberdar olduğu tarih olan 04/07/2019 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına yönelik şikayet niteliğindedir....
Hukuk Dairesi’nin 2021/8190 E. 2022/1256 K. sayılı içtihadında belirtilen usul dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin kararının gerekçede hata edilmesi nedeniyle HMK.nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, gecikmiş itirazın reddine, icra müdürlüğünün 01.09.2020 tarihli kararına yönelik şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Mersin 1....