WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, müvekkilinin adreste aktif olduğu halde imzası bulunmayan ve müvekkili tarafından tanınmayan kişinin beyanı ile ilk tebligatın iade edildiğini, icra dosyasından hesaplara gelen haciz bildirimleri ile 06/05/2021 tarihinde haberdar olduklarını, adres kapalı olduğunda icra müdürlüğünce adres araştırması yapılması gerektiğini, adresin mersiste kayıtlı olduğunu görerek Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre tebligat yapması olduğunu, ancak icra dairesince adres araştırması yapılmadan doğrudan Tebligat Kanunu m.35'e göre yapılan tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, tebliğ evrakının bir nüshasının adres kapısına asılmadığını, tebliğ memurunca tebliğ mazbatasının kapıya asılma tarihinin de yazılmadığını, mazbataya basılan matbu kaşenin boş bırakıldığını, icra dairesince yapılan usulsüz işlemlere tebligat memurunun da gerçekleştirdiği usulsüz işlemler eklenerek huzurdaki hukuka aykırı sonucun ortaya çıktığını belirterek,...

DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda; usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrendikleri tarih olan 28.06.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini ve usulsüz olarak gönderildiği iddia olunan tebligatın gönderilmemiş sayılmasına, usulsüz yapılan tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden, icra dairesinde yapılan hacizlerin tensiben kaldırılmasına ve takibin tedbiren durdurulmasına, kambiyo senedi vasfını yitirdiği iddia olunan belgelere dayanak yapılarak başlatılan takibin yasal koşulları bulunmadığından zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline, takibe konu evrakların dolandırıcılık suretiyle elde edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün ... İcra Daireleri olmadığı, borçlunun ikamet adresinin bulunduğu ... Mahkemesinin ve icra dairelerinin olduğunu, yetki yönünden ve esas yönünden takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

    Tebliğ imkansızlığından çıkış merciine iade" şeklinde açıklama yapıldığı; davacı şirketin tebliğ yapılan adreste tanınmadığına ilişkin beyanının alındığı kişinin ad ve soyadının tebliğ mazbatasında yazılı olmadığı, posta memurunun ilk tebliğ işleminin yapıldığı sırada davacı şirkete ilişkin gerekli araştırma yapılmadığı; ilçe emniyet müdürlüğü tarafından yapılan araştırmada da davacı şirketin tebligat yapılan adreste aktif olarak faaliyette bulunduğunun tespit edilmesi nedeniyle; davacı şirkete bila tebliğ edilen ilk tebligatın posta memurunun çevreden gerekli araştırmayı yapmaması nedeniyle bila tebliğ iade edilmesine neden olduğu ve bu şekilde iade edilen tebligatın usulsüz olduğu; bu nedenle usulsüz olarak iade edilen tebligata dayanılarak davacı şirkete TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapılamayacağı gerekçesiyle davacı borçlu T1 San. Tic. Ltd....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, şikayetçi borçluya gönderilen örnek 7 ödeme emri tebligatının "20/08/2020 günü adrese gidildi muhatabın adreste oturduğu tevziat sırasında çarşıda olduğundan aynı adreste birlikte oturduğunu beyan eden reşit ve ehil ablası Fatma Şimşek tebliğ edildi." şeklinde meşruhat verilerek tebliğ edildiği, mahkememizce yaptırılan kolluk araştırması neticesinde şikayetçi borçlunun 2 kattan oluşan aileye ait binadan ikinci dairede tek yaşadığının, birinci kat dairede ise ablasının oturduğunun tespit edildiği, buna göre birlikte oturmayan şikayetçi borçlunun ablasına yapılan tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 3. İcra Dairesinin 2020/5361 esas sayılı icra takip dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğinin tespiti ile öğrenme tarihinin 17/12/2020 olarak düzeltilmesine, borca itirazın reddine karar verilmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/1248 ESAS - 2020/1059 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı ve davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan takipte örnek no:7 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra takibinden 26/11/2019 tarihinde fiili haciz için gelindiğinde haberdar olduklarını, ayrıca müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun da bulunmadığını, bu nedenle borca, fer'ilerine ve faizlerine de itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, usulsüz yere tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline, usulsüz...

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Davacının, tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun, dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili değildir. Somut olayda, borçlu ...'ye yapılan ödeme emrine ilişkin tebligatın, doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapıldığı gibi Tebligat Kanunu'nun 23/8. maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebliğ evrakı üzerine yazılması zorunlu olduğundan ve şikayete konu 04.05.206 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakında bu kaydın da bulunmadığı anlaşıldığından tebliğ işlemi usulsüz olup, başvuru bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir....

      Ancak; İİK'nun 128. maddesinde kıymet taktirine ilişkin raporun ve satış ilanının borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebliğ edileceği hükmüne yer verilmiştir. Ne var ki, tebligat, sadece muhatabını ilgilendiren bir işlem olup; satış ilanının ve kıymet taktiri raporunun tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edildiği hususu ancak kendisine tebligat yapılmadığını iddia eden ilgilisi tarafından bizzat ileri sürülebilir. Somut olayda davacı davalı hissedar T6 satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş mahkemece de bu iddiaya değer verilerek ihalenin feshine karar verilmiştir. Bu şekilde mahkemece davacının diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremeyeceği tartışmasızdır....

      Muhatabın ... olduğunu beyan eden ve sürekli yanında çalışan ehil ve reşit yetkilisi/işçisi ... imzasına tebliğ edildi." şerhi ile ... isimli şahsa tebliğ edildiği görülmektedir. Dairemizde, asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK'nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu şikayetinin İİK 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi kanaatine varılarak görüş değişikliğine gidilmiştir....

        Somut olayda; davacı borçlunun "Esat Caddesi No: 73/4 Küçükesat-Çankaya/Ankara" adresine 02/04/2009 tarihinde "..iş yeri yetkilisi çarşıda olduğundan daimi çalışan Kemal Ateş'e" tebliğ edildiği, icra dosyası incelendiğinde 14/04/2009 tarihinde itiraz dilekçesi ibraz ettiği, usulsuz tebliğ şikayetinde bulunmayarak takibin kesinleştiği, şikayetin öğrenmeden itibaren yedi günlük yasal süresi içerisinde şikayete konu olabileceği dolayısıyla somut olayda yasal 7 günlük sürenin geçmiş olduğu" şeklindeki gerekçe ile ''Davacının usulsüz tebliğ ve icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri ve zamanaşımına yönelik şikayetlerinin REDDİNE'' karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu