Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayettir. Adana 1. İcra Dairesinin 2019/6349 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Öz T3 Dış Ticaret tarafından borçlu T1 hakkında 02/05/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 182.160,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 03/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

Dayanıklı Tüketim Malları Dağıtım Pazarlama Ticaret Limited Şirketi'ne dava dilekçesinin “yetkili kişilerinin bulunmadığı tebliğ mazbatasına yazılmadan” çalışana tebliğ nedeniyle usulsüz olduğu ; gıyabi hükmün ise, dava dilekçesinin usulsüz olarak tebliğ edildiği aynı adresten tanınmadığı belirtilmek suretiyle iade edilmesi üzerine, davacı vekili tarafından bildirilen davalı işyeri sahibi ve temsilcisi ...'...

    Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması takibin iptali nedeni olamaz. Yukarıda da belirtildiği üzere bu durumda tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekir. O halde mahkemenin karar gerekçesinde de kabul edildiği üzere, borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatı usulsüz olduğundan, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebligatı öğrendiği tarihin tebliğ tarihi olarak esas alınması suretiyle, takibin kesinleştiği tarihin tespit edilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden önce haciz konulmuş ise anılan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      İlk derece mahkemesince; davacının usulsüz tebliğ şikayetinin ve ödeme emrine itirazının reddine karar verilmişse de; davacı tarafın dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde, ödeme emrinin 11.11.2019 tarihinde 150 Evler Muhtarlığına tebliğ edildiğini, o tarihte tarafına ait işyerinin kapalı olduğunu, ev adresinin ise Şirinkent Mahalle Muhtarlığına kayıtlı olması nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyan ettiği ancak mahkemece davacının iddialarının araştırılmadığı görülmektedir....

      nun 35.maddesine göre tebligat yapılması gerekirken bilinmeyen adresteki muhtarlığa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 06/12/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle yaptığı şikayet başvurusunun süresinde olmadığını, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde İcra Mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğunu, davacı borçlunun, ödeme emri tebligatından 06/12/2021 tarihinde haberdar olduğunu açıkça kabul ve beyan etmesine rağmen işbu şikayetini 30/12/2021 tarihinde yaptığını belirterek süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      icra takibini tesadüfen 20/08/2019 tarihinde öğrendiğini, TK'nın 20 maddesine göre tebliğin 15 gün sonra yapılmış sayılacağından icra dairesine yapılan 21/08/2019 tarihli itirazın süresinde olduğunu, bu nedenle takibin durması kararı verilmesi gerektiğini belirterek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin muttali olanan 20/08/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, icra dairesine yaptıkları itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle itirazın süresinde kabul edilerek icra dairesinin itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      No:13/2 Zeytinburnu adresine gönderilip adreste bulunmaması nedeniyle tebligatın yapılamadığını, sonrasında direkt mernis adresine ihtaratlı tebliğ yapıldığını, oysaki öncelikle normal tebligat yapılması ve sonrasında mernis adresine 21/2 tebliğ yapılması gerekirken usulsüz şekilde tebliğ yapılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, sonrasında da usulsüz tebliğ işlemlerine devam edildiğini, 89/2 haciz ihbarnamesininde usulsüz tebliğ edildiğini, 07.11.2019 tarihinde 89/3 haciz ihbarnamesine muttali olunduğunu, lk derece mahkemesi kararının özensiz ve dikkatsiz inceleme neticesinde karar verildiğini celse açılmasına rağmen sanki celse açılmamış gibi karar yazıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği hususlar ve icra emri tebligatının usulsüz olduğu iddialarının doğru olmadığını, ilk tebligatın bila tebliğ dönmesi sonrası haricen tespit ettikleri adrese tebligat çıkartılmasının önünde engel bulunmadığını, tebligatın 21. maddeye göre yapılmadığını ve usule uygun olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda davacı borçlu usulsüz tebligatı 06/11/2020 tarihinde öğrendiğini beyan etmekle icra emrinin tebliğ tarihi 06/11/2020 olarak kabul edilmiştir. Dava dilekçesinin talep sonucu kısmında yer almayan ancak konu kısmında yer alan takibin iptali talebi kabul edilmemiştir zira takibin iptalini gerektirecek herhangi bir neden ileri sürülmemiş, delil gösterilmemiştir ve salt usulsüz tebligat takibin iptali nedeni değildir....

      Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Dava dilekçesinde, davacı borçlunun takipten 20/04/2019 tarihinde haberdar olduğunun belirtildiği görülmektedir. Buna göre usulsüz tebliğ şikayetinde bulunma süresinin son günü 27/04/2019 tarihi olmakla birlikte, bu tarih tatil gününe rastladığından sürenin son günü, izleyen ilk mesai günü olan 29/04/2019 tarihidir. Şikayet tarihi ise 30/04/2019 dur. Bu haliyle şikayetin 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı açık olup, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir. Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verildiğinden hacizlerin kaldırılması talebinin de reddi gerekir....

      İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Her ne kadar satış ilanının ilgililere hiç tebliğ edilmemiş veya usulsüz tebliğ edilmiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebi teşkil etse de satış ilanının tebliğ edilmediğini veya usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ilgili kişinin kendisinin ihalenin feshini talep edebileceği, bir başka deyişle satış ilanı kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen kişinin, diğer ilgili 3. kişilere satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep edemeyeceği, somut olayda ; davacı T1'ı vekil sıfatıyla temsil eden Av. T2 satış ilanının 21/04/2021 tarihinde e-tebliğ edildiği, satış ilanının davacı vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, takip borçlusu Se-fa Teknik Ltd....

      UYAP Entegrasyonu