WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin birinci fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçlu, icra dosyasına sunduğu 05.08.2014 tarihli borca itiraz dilekçesinde ve şikayet dilekçesinde, ödeme emrinden 05.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş olup, bildirilen bu öğrenme tarihine göre icra mahkemesine 27.08.2014 tarihinde yaptığı başvurusu yukarıda açıklanan yasa hükmünde öngörülen yedi günlük şikayet süresinin geçmesinden sonradır....

    - K A R A R - Şikayetçiler vekili, 24.05.2017 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunan alacaklının 1. sıraya kaydedildiğini, müvekkillerinin alacaklı olduğu takip dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 23.08.2016 tarihinde icrai haciz konulduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında taşınmaz üzerine 24.06.2016 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu ve borçluya gönderilen ödeme emrinin 10.08.2016 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş gibi göründüğünü, ilk bakışta davalının ihtiyati haczinin 16.08.2016 tarihinde icrai hacze dönüştüğünün düşünüldüğünü, ancak doğru olmadığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçluya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, borçlunun söz konusu tebliğ işlemlerine vaki herhangi bir itirazının olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

      Bölge Adliye Mahkemesince; usulsüz tebligata dair şikayet ilamında tebligatın usulsüzlüğünün tespit edildiği ancak usulsüz tebligatın ıttıla tarihinin görülen tahliye dosyasında 04.04.2017 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesi ile duruşma gününü bildiren davetiye ile öğrenildiğinin tespit edilip hükme bağlandığı, böylece borçlunun temerrüt başlangıç tarihinin 04.04.2017 olduğu, yasada öngörülen 30 günlük ödeme süresi beklenilmeden davanın 23.03.2017 tarihinde açıldığı ve temerrüdün oluşmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine, Bölge Adliyesi Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalının ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürerek, usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesini istediği, mahkemece şikayetin reddedildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi : Konya 3.İcra Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı şikayet eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, sıra cetvelinin birinci sırasındaki şikayet edilenin takip dosyasındaki ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle takibin kesinleşmediğini, ayrıca gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin de usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle müvekkilinin haczinin daha önce olduğunu belirterek sıra cetvelinin düzeltilmesini talep etmiştir....

          Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12-258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde; muhatabın tevziat saatlerinde bulunmaması nedeniyle tebligatın muhtara bırakıldığının bildirildiği, ancak Tebligat Kanunu 21. maddesi gereği gerekli araştırmaların yapılmadığı anlaşıldığından, tebliğ işleminin usulsüz olduğu görülmektedir. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

            Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince borçlunun bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 06/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin 16/03/2020 olduğunun bildirildiği, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra, 02/09/2020 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunulduğu anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, öğrenme tarihinin16/03/2020 olduğu gözetilerek öğrenme tarihine göre, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi yerinde değildir....

            Dairemiz bozma ilamının adı geçen şikayet olunan asile tebliğe çıkarıldığı, ilamın 2l.09.2015'te evrak memuruna tebliğ edildiği, şikayet olunan vekilince, yapılan tebliğin usulsüz olduğu ileri sürülerek, 20.10.2015 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunulduğu anlaşılmış olup, bozma ilamı tebliğinin usulsüz olması nedeniyle, şikayet olunan ... vekilinin karar düzeltme talebinin süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden, karar düzeltme sebeplerinin incelenmesine geçilmiştir. 2- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme İsteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukanda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan ... vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Ödeme emri davacı borçluya 22/01/2020 tarihinde tebliğ olunmuş kabul edildiğinden davacı icra mahkemesine yapması gereken şikayeti ve borca itirazı 04/08/2020 tarihinde 7 günlük şikayet ve itiraz süresi geçtikten sonra yaptığından mahkemece süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....

              Bu durumda, borçlu ... adına gönderilen ödeme emri tebligatı, usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan, adı geçen borçlu yönünden usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin, şikayet dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 17.10.2015 tarihi olarak düzeltilmesi gerekir. Öte yandan, İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri gereğince, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar....

                Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olması nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Borçlu vekili, öğrenme tarihi olarak 03.02.2015 tarihini bildirmiş olup, 11.02.2015 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. Bu durumda mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu