WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihalenin kanun ve usul dairesinde yapıldığını, şikayetin süresinde açılmadığını, ihalenin feshini talep edene satış ilanının 31/03/2021 tarihinde tebliğ olunduğunu, bu nedenle şikayet edenin satıştan 31/03/2021 tarihinde haberdar olduğunu, kendisinin de bu satış ilanı tebligatı ile ilgili hiçbir iddiasının olmadığını, satıştan haberdar olan şikayet edenin davayı süresinde açmadığının ortada olduğunu, şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, şikayet eden 2017 yılındaki tebligatın usulsüzlüğünü iddia etse dahi en azından tebligatın kendisine yapılması ile hakkındaki tebligatı öğrenmiş olduğunu, bu sebeple usulsüz tebligata ilişkin iddiaların dinlenemeyeceğini, bu sebeple şikayet tarihleri usulsüz tebligatın öğrenildiği tarih itibariyle başladığından şikayetin süresinde açılmadığının sabit olduğunu, kendisine usulü dairesinde bir çok tebligat yapıldığını belirterek, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece daha önce tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....

II.TEMYİZ SEBEPLERİ Müşteki vekilinin temyiz istemi, istinaf dairesince yapılan yargılamada, sanığa yapılan tebligatın işçisine yapıldığı, adreste bulunmama sebebinin yazılmadığı ve bu sebeple tebligatın usulsüz olmasının gerekçe olarak gösterildiği, icra dosyasının tetkikinde ve sanığın yerel mahkemede verdiği ifadede usulsüz tebligata ilişkin bir şikayetinin olmadığı, usulsüz tebliğ olduğu düşünülse dahi öğrenme ile sürenin başlayacağı, icra dosyasında o tarihten itibaren yapılan işlemlerin sanığın bilgisi dahilinde olduğu, şikayetin mevcudu eksiltme üzerine olduğu, sanığın takipten haberdar olduğu, fiili haciz yapılarak malların bizzat sanığın babasına bırakıldığı, salt tebligatı yapan memurun işlemi dolayısıyla sanığın icra işlemlerinden haberdar olmadığının değerlendirilmesinin, usulsüz tebligata ilişkin şikayet olmamasına rağmen bu hususun nazara alınmasının genel hukuk kurallarına aykırılık teşkil ettiğinden bahisle kararın temyiz incelemesi sonucu bozulmasına ilişkindir....

    Davacı/borçlu dava ve istinaf dilekçesinde; müvekkiline ilk çıkartılan satış ilanının bila tebliğ iade edilmesi işleminin usulsüz olması nedeniyle TK'nın 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin de usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Tüzel kişilere ne şekilde tebliğ yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir....

    Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2016/4846 Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı T4 vekili tarafından, borçlular Ahmet Altun ve T1 aleyhine 92.254,28 TL. asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, örnek 10 ödeme emrinin 11/04/2016 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davacı tarafından 06/06/2016 tarihinde ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. (Benzer yönde Yargıtay 12....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2015/133-2015/375 Esas-Karar sayılı mahkeme kararı ile 1. haciz ihbarnamesinin iptaline, öğrenme tarihinin 05.02.2015 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve usulsüz tebligat nedeniyle 1. haciz ihbarnamesi geçersiz sayıldığından 3. haciz ihbarnamesinin de hukuki sonuç doğrumasının mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile 3. haciz ihbarnamesinin hukuken geçersiz olduğunun tespitine karar verildiği görülmektedir. Haciz ihbarında bulunulan 3.kişinin kendisine gönderilen haciz ihbarı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi İİK'nun 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı Yasanın 16/l. maddesi gereğince bu şikayetini işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir....

      Davalı ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihi olan 19.01.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini istediğine göre, mahkemece verilecek karar bu davanın sonucunu etkileyeceğinden öncelikle açılan şikayet davasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca davacı kararın davalı tarafından temyiz edilmesinden sonra dosyaya sunduğu 03.05.2017 tarihli dilekçesi ile davanın konusunun kalmadığını bildirdiğine göre, bu husus da incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir....

        Mahkeme; şikâyet eden borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin ilk olarak borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın iade edilmesi üzerine, mernis adresine gönderildiği ve TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebliğ edildiği, tebligat evrakında, tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından Tebligat Kanunu’nun 23/1- 8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına yönelik meşruhat” verildiği gözetildiğinde, yapılan tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’nun 23/1- 8. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddelerine göre usulüne uygun olduğu, resmi belge niteliğindeki tebligat evrakının içeriğinin aksinin şikayet eden tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, yetkiye ve borca itirazların ise ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük sürede ileri sürülmemesi nedeniyle süreden reddine karar vermiştir...

        Somut olayda, şikayetçi borçlunun 24.05.2022 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; şikayetçi tarafından kendisine yapılan satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünü ayrıca ve açıkça fesih nedeni olarak ileri sürmediği görülmektedir. Bu itibarla, usulsüz tebligat mahkemece re'sen incelenemeyeceğinden, satış ilanı tebliğ edilen davacı borçlunun, İİK 134/2. Maddesi uyarınca ihale tarihinden(19.04.2022) itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra 24.05.2022 tarihinde yapmış olduğu ihalenin feshi isteminin, süre aşımı nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiştir....

        Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen davacının, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu da, ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez. Şikayetçilerin 19.07.2017 tarihli şikayet dilekçelerinin incelenmesinde; borçlu muris ...'e yapılan kıymet taktir raporu ve satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün açıkça fesih nedeni olarak ileri sürülmediği, sadece kıymet taktir raporu ve satış ilanının tüm ilgililere tebliğ edilmediğinin ileri sürüldüğü, muris ...'e çıkartılan kıymet taktir raporunun muhtara yapıldığını ve haber kağıdı yapıştırılmadığı iddia edilmiş ise de, kıymet taktir raporunun Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca eşi ...'...

          UYAP Entegrasyonu