Dosya incelendiğinde; davacılardan T2 icra emrinin 17.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekilinin işbu davayı 07.02.2020 tarihinde açtığı, davacılar vekili borçlu şirket yönünden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası bulunmakla birlikte T2 yönünden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunmadığı, esasen davacı T2 icra emrinin bizzat tebliğ edildiği, bu durumda davacı T2 tarafından ileri sürülen iddialardan 7 günlük şikayet süresine tabi olan hususların ilk derece mahkemesince süreden reddi, kamu düzeninden olan ve süreye tabi olmayan şikayet sebepleri bakımından işin esasının incelenmesi gerekmekte olup, ilk derece mahkemesince süreye tabi olan hususlara yönelik şikayet başvurusunun süreden reddi gerekirken esastan reddi doğru değildir. Bu durumda yukarıda belirtilen açıklamalara göre istinaf incelemesi, davacı T2 yönünden kamu düzeninden olan hususlar çerçevesinde, diğer davacı ECS Gay. Yat. Ort. Ltd....
ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebliğ işleminin, posta memurunca gerekli araştırma yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, zira muhatabın adresi terk ettiği tespit edilmediği gibi haber kağıdının kapıya asıldığının da şüpheli olduğunu ve icra takibinden 24.6.2022 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebligatının iptalini, tebligatı öğrenme tarihinin 24.6.2022 olarak kabulünü ve uygulanan tüm hacizlerin kaldırılması ile takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulsüz tebligat halinde muhatabın tebliğ tarihine ilişkin beyanının esas olduğunu, kendilerinin de beyan ettikleri tarihe göre süresinde dava açtıklarını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, takip dosyasında ödeme emrinin davacıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, sonrasında davacı vekili tarafından 06/08/2018 tarihinde takip dosyasına vekaletname sunulduğu ve 09/10/2019 tarihli dilekçe ile de haciz kaldırma talebinde bulunulduğu görülmüştür. Bu durumda davacının usulsüz tebligata ilişkin başvuru süresi 06/08/2018 tarihinde başlamış durumdadır....
kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, karar verildiği görülmüştür....
Somut olayda, borçlunun, adres kayıt sisteminde adresinin bulunmadığı, ipotek akit tablosundaki adresinin; “...” olduğu, satış ilanının, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre; “..." adresinde tebliğ edildiği, dolayısıyla satış ilanının, borçlunun ipotek akit tablosundaki adresinden başka bir adresine gönderilerek tebligatın yapıldığı, bu durumda anılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca; ihalenin feshi, ihale tarihinden itibaren 7 günlük sürede istenebilir. Aynı maddenin 7. fıkrası uyarınca ise; satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi, öğrenme tarihinden başlar. Ancak bu süre her halükarda ihale tarihinden itibaren (1) seneyi geçemez. Öğrenme tarihinin belirlenmesinde şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı delil ile ispatlanabilir....
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, tebligatı alan kişiyi müvekkilinin tanımadığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi durumunda icra işlemlerinin yapılması ve kişinin hak kaybına uğraması halinde bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu, usulsüz tebligat sonucunda takibin kesinleştiğini, müvekkilinin aleyhine tahliye davası açıldığını söyleyerek takibin ve takip işlemlerinin, usulsüz tebligatın iptaline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda, şikayetçi borçlunun, UYAP üzerindeki resmi kayıtlara göre şikayete konu takip dosyasından 28.04.2021 tarihi itibariyle haberdar olduğu ancak işbu şikayet için icra mahkemesine 7 günlük süre geçtikten sonra 19.10.2021 tarihinde başvurduğu anlaşıldığından şikayetin hak düşürücü süreden reddine'' karar verildiği görülmüştür....
itirazımın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına, Mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; davacı borçlunun "Esat Caddesi No: 73/4 Küçükesat-Çankaya/Ankara" adresine 02/04/2009 tarihinde "..iş yeri yetkilisi çarşıda olduğundan daimi çalışan Kemal Ateş'e" tebliğ edildiği, icra dosyası incelendiğinde 14/04/2009 tarihinde itiraz dilekçesi ibraz ettiği, usulsuz tebliğ şikayetinde bulunmayarak takibin kesinleştiği, şikayetin öğrenmeden itibaren yedi günlük yasal süresi içerisinde şikayete konu olabileceği dolayısıyla somut olayda yasal 7 günlük sürenin geçmiş olduğu" şeklindeki gerekçe ile ''Davacının usulsüz tebliğ ve icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve borcun tüm ferileri ve zamanaşımına yönelik şikayetlerinin REDDİNE'' karar verilmiştir....
Davacı borçlunun tebligat usulsüz olsa dahi tebliğe muttali olduğu tarihten itibaren İİK 16/1 maddesi gereği usulsüz tebliğ şikayetini yasal 7 günlük şikayet süresinde yapması gerekirken süre dolduktan sonra 26/10/2018 tarihinde davanın açıldığı anlaşılmakla" şeklinde açıklanan gerekçe ile süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili istinaf başvurusunda özetle; örnek 7 ödeme emrinin tebligatların usulsüz olması nedeniyle tebligatların 23/10/2018 tarihinde öğrenildiğini, dava dilekçesinde ödeme emrinin de usule uygun olarak yapılmadığı belirtildiği halde bu konunun incelenmediğini, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin mahkemece bir değerlendirme yapılmadığını, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu belirterek, mahkeme kararının yeniden yargılama yapılmak üzere kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, Eskişehir 6....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/1248 ESAS - 2020/1059 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı ve davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan takipte örnek no:7 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, icra takibinden 26/11/2019 tarihinde fiili haciz için gelindiğinde haberdar olduklarını, ayrıca müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun da bulunmadığını, bu nedenle borca, fer'ilerine ve faizlerine de itiraz ettiklerini belirterek usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, usulsüz yere tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline, usulsüz...