Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tebliğin usulsüz olduğunu, davanın konusu memur işlemini şikayet olduğu için itiraz sürelerinin kararı öğrendikleri tarihten itibaren başlayacağını, karar taraflarına tebliğ edilmediği için kararı öğrendikleri gün yani süresi içerisinde şikayet yoluna gidildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Alacaklı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yasal 7 günlük süre içinde yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, şikayet dilekçesinde "Müvekkil, 03/09/2020 tarihinde Adana 3.İcra Müdürlüğünün 2020/6318 Esas sayılı takip dosyası üzerinden aleyhine icra takibi yapılmış olduğunu ve bahse konu tebligatın temmuz ayı sonu itibariyle muhtara teslim edilmiş olduğunu öğrenmiştir." ibaresinin yer aldığı ve ödeme emrinin tebliğ tarihinin "öğrenme tarihi olan 03/09/2020" olarak düzeltilmesine karar verilmesinin talep edildiği, dolayısıyla şikayet dilekçesindeki "temmuz ayı sonu itibariyle" ifadesiyle kastedilenin tebliğ mazbatasının muhtara teslim tarihiyle ilgili olduğunun açık olduğu, yine ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin öğrenildiği tarihin şikayet dilekçesinde "03/09/2020" olarak belirtildiği ancak şikayetçinin 02/09/2020 tarihinde vatandaş portal uygulaması üzerinden usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği, buna göre 05/09/2020 tarihinde yapılan şikayetin yasal...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde katılma yolu ile şikayetçi vekili ve şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, 25.03.2015 tarihli sıra cetvelinde ikinci sırada şikayet olunanın, 3. sırada ise şikayetçinin alacağına yer verildiğini, şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyada borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığını, TK 21. maddedeki usule uyulmadan tebliğ yapıldığını, bu nedenle şikayet olunanın geçerli bir haczinin de bulunmadığını ve şikayetçinin haczinin önceki tarihli olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/8209 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibinde müvekkili adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu nedenle söz konusu tebliğ tarihinin müvekkili şirketin ıttıla tarihi olan 10/03/2022 tarihi olarak düzeltilmesine ve iş bu tarihin tebliğ tarihi olarak sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davaya konu ödeme emri tebligatında ise tebliğ memuru tarafından muhatabın adreste bulunmama sebebi, muhatabın adresinden geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği belirtilmeden matbu beyan ile tebligatın muhtara bırakıldığını, söz konusu tebligatın bu haliyle açık bir şekilde usul ve mevzuata aykırı olduğunu, yine söz konusu dosyada müvekkili şirket adına çıkartılan kıymet takdiri tebligatının da usulsüz olduğunu, ödeme emri usulüne uygun tebliğ edilmeden yani dosya kesinleşmeden konulan hacizler hükümsüz olduğundan, tebliğ...
Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: ".. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligatlardan 01/04/2019 tarihinde haberdar olunduğunun belirtildiği, şikayetin ise öngörülen 7 günlük süreden sonra 11/04/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla; usulsüz tebliğe yönelik şikayetin süreden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 33....
Davalı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayet yoluna müracaat ettiğini belirttiğinden, incelenmesine ihtiyaç duyulan davalı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle icra hukuk mahkemesine bulunduğu şikayet neticesinde Bakırköy 3. İcra Hukuk Mahkemesi 2014/369 E. sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşme şerhli olarak evraka eklenip gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacıya gönderilen birinci haciz ihbarnamesi, tebliğ evrakındaki posta memuru kaşesine göre, bilinen en son adrese tebliğ yapılmaksızın doğrudan Teb.K.21/2. Maddesine göre mernis adresine yapılmış olup bu tebliğin usulsüz olduğu açıktır. Ancak; ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi ise 14.11.2018 olup, her ne kadar davacı tarafça 21.11.2018 tarihinde usulüne aykırı tebligatları muhtarlıktan alarak ihbarnamelerden haberdar olduğu ve bu tarihte itiraz ettiği beyan edilmiş ise de dosya kapsamında bu itiraza rastlanılmadığı, üçüncü haciz ihbarnamesine 10.12.2018 tarihli itirazının bulunduğu gibi davacının usulsüzlüğünü iddia ettiği ihbarname tebliğlerinin iptali yönünde usulsüz tebliğleri öğrendiğini beyan ettiği 21.11.2018 tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye yapılmış bir şikayeti de mevcut değildir. Dolayısı ile birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine yönelik olarak, usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılan 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, borçluların icra mahkemesine başvurularında; icra emri tebligatlarının usulsüz tebliğ edildiğini, zarfların içinde dayanak kredi sözleşmeleri ve ihtarnamelerin bulunmadığını, tebliğ tarihi olarak öğrenme tarihinin esas alınmasını, ihtarnamenin tebliğine dair hiçbir bilgi ve belgenin bulunmadığını, ihtarnamede tebliğ şerhlerinin ekli olmaması nedeniyle ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ileri sürerek usulsüz tebligatların ve icra emrinin iptalini talep ettikleri, mahkemece, HMK'nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına...
nun 16. maddesine göre; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” Somut olayda iptali istenen ihbarnamelerde her ne kadar 3. kişinin isim ve soyisminin yazımlarında yanlışlık yapılmışsa da 3. kişinin ihbarname gönderilen kişinin kendisi olmadığı yönünde husumete dayalı bir şikayeti bulunmamaktadır. 3. kişinin şikayet nedenleri nazara alındığında mahkemeye şikayet süresi muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gündür. Şikayetçi 3. kişiye 1. haciz ihbarnamesi 05.02.2014 tarihinde, 2. haciz ihbarnamesi 28.02.2014 tarihinde, 3. haciz ihbarnamesi ise 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğu yönünde açıkça bir şikayeti de bulunmamaktadır....
nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunlu olup, tebligatı çıkaran mercii tarafından söz konusu şerh verilmeden tebliğ memuru tarafından T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamayacağı açıktır. Yine Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat bulunmalıdır. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 E. - 1991/344 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise, en geç şikayet tarihinde usulsüz tebligatı öğrendiğinin kabulü gerekir....