WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, davacının usulsüz olduğunu iddia ettiği, tebligat ve konusunu en geç 20.07.2007 tarihinde öğrenmiş olduğundan Tebligat Yasasının 32. maddesine göre tebliğ tarihinin 20.07.2007 olarak kabul edilmesi gerekirken, tebligatın iptaline karar verilerek, kararın yeniden tebliğe çıkarılmasının hukuki dayanağı bulunmamaktadır. -2- 2008/10215 - 15762 Davacı tarafından yapılması gereken iş yukarıda açıklanan usulsüz tebliğ durumunu öğrenir öğrenmez bu hususu belirtip Tebligat Yasasının 32. maddesi gereğince öğrenme günü tebliğ tarihi kabul edilerek, bu tarihten itibaren yasal süresi içinde temyiz yoluna başvurmak olmalıydı. Ancak, davacı tarafından usulsüz tebligata itiraz edilmekle birlikte, yasal süresi içinde temyiz yoluna başvurulmadığından, karar yeniden kendisine tebliğ edilerek, temyiz olanağı sağlanamaz....

    Nitekim dosya içinde bulunan ve davacı vekili tarafından dava dışı Garanti Bankası .../... şubesine çekilen ... 16.Noterliği’nin 11.4.2011 tarihli ve 9975 yevmiye nolu ihtarnamesinde, bankadaki davacı hesabından usulsüz işlemlerle çekilen bu paralar bildirilmekte ve usulsüz ödeme toplamı olan 1.146.262,08 TL’nin aralarından dava konusu ... 7.İcra Müdürlüğü'nün 2011/3714 esas sayılı takip dosyası da bulunan takip dosyalarına veya davacının banka nezdindeki hesabına yatırılması istenmektedir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Akşehir İcra Dairesi'nin 2021/1841 Esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin ve icra takibinin iptali gerektiğini, Akşehir İcra Müdürlüğü tarafından ödeme emrine takip dayanağı eklenmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali gerektiğini, aynı zamanda usulsüz tebliğ nedeniyle tebliğ tarihinin müvekkilinin tebliğden haberdar olma tarihi olan 09.11.2021 tarihi olarak nazara alınması gerektiğini, dosya içerisindeki mevcut tebligatın usulsüz olduğunu kabul edilmediğini, söz konusu tebligatın incelenecek olursa İcra Dairesi tarafından yapılan ilk tebligatın olduğu ancak Tebligat Kanunu'nun 21....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ..., ..., ... mirasçıları dahili davacılar ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.05.2010 gün ve 103-59 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava dilekçesinde; 108 ada 8 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında yanlışlıkla davalı adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın vekil edenlerinin zilyet ve tasarrufu altında bulunduğunu, tapu kayıtlarının olduğunu açıklayarak 108 ada 8 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile eşit paylar oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalının yapılan araştırmalarda açık adresine ulaşılamadığından ilanen tebliğ yoluna gidildiği mahkemenin gerekçesinden anlaşılmaktadır....

        İcra Müdürlüğünün 2008/6806 E. sayılı dosyası üzerinden davalı-borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı borçlu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve açılan itirazın iptali davasında dava dilekçesi ve duruşma gününün takibe itiraz eden vekile 25.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği, vekil tarafından dosyaya sunulan 19.03.2009 havale tarihli dilekçede, eldeki itirazın iptali davasının takibi yönünden müvekkili ile arasında anlaşma bulunmadığını, davayı davalı vekili sıfatıyla takip etmeyeceğini, tebligatın davalı asile yapılmasını istediği, mahkemece, kesin delil bildirilmesine yönelik tebligatında 01.06.2009 tarihinde vekile yapılması üzerine vekil tarafından dosyaya sunulan 09.06.2009 tarihli dilekçede tekrar davayı vekil sıfatıyla takip etmeyeceğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, asile tebligat yapılmasını bildirdiği, bu sefer mahkemece tekrar vekil adına tebligat çıkarıldığı, bilirkişi raporunun ise davalı asil adına tebliğe çıkarıldığı...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, alacaklıya borcu olmadığını, işletilen yıllık % 27 ticari faizin hatalı ve fahiş olduğunu, bonoda çift vade bulunduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi, takibin ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ancak beyan edilen öğrenme tarihine göre süresinde yapılan borca itirazın ise ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının davacı bankanın müşterisi olduğunu, dava dışı ...’nın davacının yetkili çalışanı olup bir takım usulsüz işlemler ile yine dava dışı ...’un hesabından talimat dışı davalının hesabına para aktarıldığını, davalının daha sonra bu parayı tahsil ettiğini, haksız işlem nedeniyle ...'a ödeme yapıldığını, davalı ile ... arasında işbirliği olduğunu, usulsüz işlem nedeniyle oluşan banka zararının tazmini için davalı aleyhine başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kıymet taktiri ve satış ilanının usulsüz tebliğine dayalı olarak icra mahkemesine başvuran borçlu, kıymet taktirinin iptali ile taşınmaz ihalesinin feshini talep etmiş olup, mahkemece kıymet taktiri ile satış ilanı tebligatının usulsüz yapıldığı gerekçesiyle fesih kararı verilmiştir. 1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde: Alacaklı taraf, katılma yoluyla temyiz talebinde bulunmuş ise de, temyiz harcı yatırmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HMK'nun 297/2. maddesi gereği hüküm...

                Tüm dosya kapsamına göre; dava, 15/10/2010 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı ile sayaçsız ve sözleşmesiz olarak elektrik kullanımının tespiti sonrasında enerji bedeli, faiz ve KDV alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. ... seri nolu kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağının incelenmesinde ... Cad. No: ... adresinde kaçak elektrik kullanılmış olduğunun tespit edilmiş olduğu, tutanağın elektriği kullanan temsilcisi olarak ... tarafından da imzalanmış olduğu görülmüştür....

                  İstanbul İli, Ataşehir İlçesi'nde başka bir adrese taşınması konusunda, Yönetmelikte belirlenen usul takip edilmeksizin gerçekleşen durumun usulsüz nakil olduğunun kabul edildiği, ancak; burada usulsüz kapatma şartlarının oluşmadığı, zira; bir okulun açılış, kapanış ve nakil sürecine ilişkin gerekli başvuruların kurucu veya kurucu temsilci tarafından yapılabileceği, kurucunun bu yönde bir başvurusunun olmadığı, yetkisiz okul müdürü tarafından yapılan başvurunun hukuki bir sonucunun olmadığı, bu başvurudan hareketle uyuşmazlıkta okul kapatma iradesinin bulunduğundan hareketle usulsüz nakil olarak başlayan sürecin usulsüz kapatmaya dönüştüğünden bahisle kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatının iptali ile kurucuya beş yıl süreyle kurum açma izni ile kurum devir alma veyahut da kuruma ortak olma izni verilmemesi yolunda tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu