Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir. Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
No:2 İç Kapı No:40 Sincan/Ankara adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebligat yapıldığını, tüm tebligatların Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine uyarınca usulüne uygun olarak yapıldığını, davacının sadece 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğunu iddia ettiğini, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olduğunu kabul ettiğini, 89/1 haciz ihbarnamesinin davacının Büyük Bölcek Mah. 2411. Sk....
Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E. - 1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur. Eş söyleyişle, henüz ortada usulüne uygun olmayan bir tebligat dahi bulunmazken, böyle bir tebligatın gönderileceği öğrenilmiş olsa bile, bu şekilde sonraki bir tarihte yapılacak tebligata muttali olunduğunun kabulüne olanak yoktur. Usulsüz tebligatın yapıldığı tarihten sonraki bir tarihte gerçekleşen ıttıla ile ancak bu tebligat geçerli sayılabilecektir. Diğer taraftan, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Somut olayda, borçluya 18.09.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının 2 adet faturaya dayalı olarak icra takibi başlattığını, takibi haricen 21/03/2021 tarihinde öğrendiklerini, ödeme emrinin 04/03/2021 tarihinde muhtara teslim edildiğini, tebligatın usulsüz olduğunu, tebligatın 7201 sayılı tebligat kanununa uygun olarak yapılmadığını, tebligatın 21. Maddeye göre de usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın öğrenme tarihi olan 21/03/2021 tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde icra dosyasına itirazda bulunulduğunu, icra dosyasından müvekkilinin adına çıkartılan ve muhtara tebliğ edilen tebligatın usulsüz olduğunu usulsüz tebligatı müvekkilinin öğrenme tarihinin 21/03/2021 olarak düzeltilmesini, davanın kabulünü talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince,"Usulsüz tebligat şikayete konu davacıya gönderilen tebligat mazbatası ayrıntılı incelendiğinde '' danışma Ümit Özen'' 'e sorularak gerekli tebliğ işlemi yapılmıştır....
Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişilere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur. Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri hâlinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur. Kural olarak tebligat usulsüzlüğü şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmekte ise de, elektronik tebligat adresi mevcutken normal yolla tebliğ çıkartılması kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğundan süresiz olarak şikayet edilebilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı da bulunmamaktadır Yargıtay 12. H.D.'...
Mühendislik ...” adresinde dava dilekçesi tebliğ edildiği, gerekçeli karar ile davacının temyiz dilekçesinin ise “Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ...” adresine gönderilerek bila tebliğ döndükten sonra aynı adreste 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulsüz olarak tebligat yapıldığı anlaşıldığından, adı geçen davalıların daha önce tebligat yapılan “... Mühendislik ...” adreslerine gerekçeli karar ile davacının temyiz dilekçesinin tebliği, tebligatların bila tebliğ dönmesi halinde aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulünce tebligat yapılması, b-Davalılardan ...'ın “... ve ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlu şirketin, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılan adreste faaliyet göstermesine rağmen ilk gönderilen örnek (7) numaralı ödeme emri tebligatının bila tebliğ dönmesinin usulsüz olduğunu bu nedenle de Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının da usulsüz olduğunu ve tebligattan 20.05.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine...
ve yapılan usulsüz işlemler nedeniyle tebligat evrakının ancak 20 Ağustos 2020 tarihinde ilgiliye teslim edildiğini, kendisinin tebligattan haberdar edilebildiğini belirttiğini, bu usulsüz tebligat sonucu 10 Ağustos 2020 olarak kaydedilen tebligat tarihinin değiştirilerek tebligat evrakı ve tebligattan haberdar olunan gerçek tebliğ tarihi olan 20 Ağustos 2020 olarak değiştirilmesi talebiyle 26 Ağustos 2020 tarihinde İcra Hukuk Mahkemesi’ne şikayet yoluna başvurduklarını, ancak yerel mahkeme belirtildiği şekilde tebligat tarihini gerçek tarih ile değiştirmesi yahut tahliye emrini iptal etmesi gerekirken, şikayetini reddettiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve tahliye emrinin tebligat tarihinin 20.08.2020 olarak düzeltilip takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Davacı açtığı dava ile Usulsüz Tebligat, Yetkiye ve Borca İtiraz ile takipten önce zaman aşımı iddialarını öne sürmüştür. Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2018/1672 E. sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının 21.07.2020 tarihinde bizzat icra dairesine başvurarak takip dosyasında örnek aldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere usulsüz tebligat iddiasının öğrenilmesinden itibaren yasal yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde öne sürülmesi gerekmekte olup, 12.08.2020 tarihinde açılan işbu davanın yasal yedi günlük hak düşürücü süreden sonra olduğu anlaşılmakla usulsüz tebligat iddiasının süre yönünden reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2021 NUMARASI : 2021/834 E. 2021/811 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 13. İcra Müdürlüğü'nün 2021/9868E. sayılı dosyasında, davalı- alacaklı tarafından müvekkil hakkında takip başlatıldığını, müvekkilin 03.09.2021 tarihinde dosyaya itiraz ettiğini, itiraz neticesinde talebinin reddedildiğini, icra müdürlüğü kararının müvekkile tebliğ edilmediği, tebligat usulsüz olup, müvekkilin usulsüz tebliğden 07.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu, bunun üzerine icra dosyasına 08.10.2021 tarihinde yeniden dilekçe verdiğini, müvekkile gönderilen ilk tebligatın adresin kapalı olmasından dolayı iade edildiğini, yeniden tebligat yapılması gerekirken TK 21/2 maddesine göre tebligat yapılmasının yersiz olduğunu beyanla; tebliğ tarihinin 07.10.2021 olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir....