Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B2 Blok 6A/2 Esenyurt/İstanbul adresine tebligat çıkarılmasının talep edildiğini, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde tebligatın yapılma usulünün açıklandığını, bu madde uyarınca müvekkilin önce bilinen adresine, bu adrese tebligatın yapılamadığının anlaşılması halinde adres araştırması ile mernis sisteminde kayıtlı adresine tebligat gönderilmesi gerektiğini, ancak icra dosyasında, davacı müvekkilinin mernis adresinin sorgulanmadığını ve bilinen adresinden sonra mernis adresine tebligat çıkarılmadığını, yine çıkartılan tebligat zarfının da usulsüz olduğunu, müvekkili adına çıkartılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle takibi öğrenme tarihinin 06/11/2020 olarak kabulü ile icra emrinin ve takibinin usulsüz tebligat neticesinde konulan hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Somut olayda tebligat evrakında, davalının tevziat saatinde nerede olduğunu bildiren komşusunun ismi yazılmadığından davalıya yapılan gerekçeli karar tebliği usulsüz olup, komşunun daire numarasının belirtilmesi bu usulsüzlüğü gidermez. Her ne kadar söz konusu tebligat usulsüzlüğü posta memurunun işleminden kaynaklanmaktaysa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 301. maddesi gereği ilamı taraflara tebliğ etmekle görevli olan mahkemenin, posta memurunca yapılan tebliğin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetleme, tebliğin usulsüz yapılması halinde yeniden tebligat çıkartma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu amaçla mahkeme, tebligatın usulüne göre tebliğ edilmesi ve usulsüz tebligatların tespit edilmesi için gerekli olan tedbirleri almak ve gerektiğinde ihmali bulunan kişiler hakkında yaptırım uygulamak yetkisine de sahiptir....

    Tebligat Kanununun 32.maddesine göre tebliğ işlemi usulsüz olsa bile muhatap tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Tebligat usulsüzlüğü şikayeti İİK.nın 16/1.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yasal yedi günlük süreye tabidir. Davacı taraf söz konusu icra dosyasından adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri sürmekte ise de; 06/05/2022 havale tarihli dilekçesi ile takip dosyasına itirazda bulunduğu, en geç bu tarih itibariyle tebligat usulsüzlüğünden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, bu şekilde usulsüz tebligattan haberdar olunduğu halde ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin 06/05/2022 öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonra 01/06/2022 tarihinde yapıldığı görülmüş, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde ileri sürülmediği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/1995 E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, örnek 7 nolu ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, dava tarihi itibariyle tebligat parçasının dosyada olmadığını, müvekkilinin usulsüz tebligatı 17/02/2020 tarihinde öğrendiğini, bu nedenle usulsüz tebligatın öğrenme tarihinin 17/02/2020 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekiline usulüne uygun tebligatın yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davacı yanın usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, karar verilmiştir....

    mirasçılarından ....’e karar tebliğ işlemi kalemde akrabası Orhan Çelebi’ye elden yapılmış olup, yasal mevzuatımızda böyle bir tebligat yöntemi bulunmamaktadır. Anılan kişilere yapılan tebligat usulsüz olduğundan, adı geçen....’e kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 3- Davalı ... mirasçılarından ..., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’ye karar tebliğ işlemi kalemde mirasçı ...’ye elden yapılmış olup, yasal mevzuatımızda böyle bir tebligat yöntemi bulunmamaktadır....

      Tebligat Kanunu'nun 10/2 nci maddesi gözardı edilmek suretiyle, adı geçen davalılar adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK'nın 21/2 nci maddesine göre tebliğ edildiği ve usulsüz olduğu belirlendiğinden adı geçen davalılara hükmün 7201 ... Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca tebliğ edilmesi ve yasal temyiz süresinin de beklenerek tebligat evraklarının dosya arasına konulması, 6.8. Hükmün, davalı ... (Vahid ve Sırma kızı)'ın "Akyurt" adresine tebligat çıkarıldığı ve tebligatın iade edildiği, ikinci kez çıkarılan karar tebligatının ise "Keçiören/Ankara" adresine çıkarıldığı ve yasal koşulları oluşmaksızın TK'nın 21/2 nci maddesine göre tebliğ edildiği ve usulsüz olduğu belirlendiğinden adı geçen davalıya hükmün 7201 ... Tebligat Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca tebliğ edilmesi ve yasal temyiz süresinin de beklenerek tebligat evraklarının dosya arasına konulması, 6.9. Davalı ...'...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkile yapılan ve bila iade dönen ilk tebligatın usulsüz olduğunu, bu kapsamda iade dönen tebligat sonrası müvekkile TK 21/2 uyarınca yapılan tebligatın da usulsüz tebligata dayanılarak yapıldığı için doğal olarak usulsüz olacağını, adreste bulunmama durumunun tespit edilmesiyle beraber en yakın komşuya haber verilmediğini, tebligat parçası üzerine kayıt düşülmediğini, bu tebligat parçasında da yönetici ve kapıcıya bildirim yapıldığına dair bir açıklama görülmediğini, bu durum tebligat parçasını açıkça usulsüz hale getirdiğini, müvekkile TK 21/2 uyarınca tebligat yapılması için öncesinde bilinen adresine usulüne uygun bir şekilde yapılmış tebligatın bulunması gerektiğini, somut olayda müvekkiline yapılan ilk tebligatta müvekkilin tanınmadığını beyan eden komşunun kim olduğunun belirtilmemesi yapılan tebligatın usulsüz olduğunu gösterdiğini, bu sebepten ötürü TK 21/2'ye göre yapılan tebligatın da usulsüz olduğunu...

        İstinaf Sebepleri Müvekkil şirket adresinin tebligat yapılan adres olmadığını, tebligata yarar adres araştırması yapılmaksızın müvekkil şirkete yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, borçlu İsa için usulsüz tebligat şikayeti kabul edilmesine rağmen hacizlerin kaldırılmadığını, takibin durdurulmadığını, müvekkillerin alacaklı olan tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ......

          Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....

            KARAR : Kısmen Kabul 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; İlk Derece Mahkemesi kararının, birtakım davacılara usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 1. Birleşen 2010/50 Esas sayılı dosya davacısı ...'a, birleşen 2010/69 Esas sayılı dosya davacısı ... ve birleşen 2012/5 Esas sayılı dosya davacılarından ...'e gerekçeli karar tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1 inci maddesine göre yapıldığı ancak muhatabın nerede olduğunun kimden sorulduğunun, kime haber verildiğinin mazbataya yazılmadığı dolayısıyla adı geçenlere yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmıştır. 2. Birleşen 2012/5 Esas sayılı dosya davacılarından ..., ..., ... ve ...'e gerekçeli kararın doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2 nci maddesine göre tebliğ edildiği öncesinde iade gelen bir tebligat olmadan doğrudan 21/2' nci maddesine göre tebliğ edildiğinden adı geçenlere yapılan tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmıştır. 3....

              UYAP Entegrasyonu