Somut olayda borçlu adına çıkartılan ödeme emrine ilişkin tebligat, borçlunun “il dışında olduğu” tespiti 30/05/2015 tarihinde yapılmış olup, muhatabın tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği belirlenmediğinden Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre usulsüz olduğundan alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihinin aksi ise, ancak resmi veya borçlu tarafından ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir....
ün 23.05.2016 tarihli Azilname ile azledilmiş olduğunu, bu nedenle bu tarihten sonra bu vekile yapılan tebligat ile borçlu asilin bu takipten de haberdar olduğunun kabulünün yerinde olmadığını, diğer yandan itirazın iptali davasından borçlunun 10.11.2021 tarihinde yaptığı istinaf başvurusunun dava dilekçesi ve gerekçeli karar tebligatlarının usulsüz olduğundan bahisle kabul edildiğini, buna göre borçluya karşı itirazın iptali davası açılmış olmasının da borçlunun bu takipten haberdar olduğu şeklinde yorumlanamayacağını, dava konusu takip dosyası bakımından borçlunun takipten beyan ettiği tarihten öncesinde haberdar olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığını, bu nedenlerle borçlunun usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğini beyan ettiği 20.10.2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerekeceğinden, mahkemece, ödeme emrinin ve kıymet takdir raporunun tebliği işlemine yönelik şikayetin kabulü ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca ödeme emrinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinde, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü yer almaktadır. Mevzuat hükümlerine aykırı olarak usulsüz tebliğ halinde ise, tebligat gerçekleşmemiş sayılmaktadır. Eldeki davada, ... Kozmetik Paz. Ltd....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının takip borçlusu olmaması nedeni ile tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği, şikayetçi haczinin 18.09.2013 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava sıra cetvelinin iptali istemine iliişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının takip borçlusu olmaması nedeni ile tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK. 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği, şikayetçi haczinin 18.09.2013 tarihinde kesinleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....
No:13/4 Büyükçekmece/istanbul" olup, bu adrese müdürlükçe Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi kapsamında ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı ve bu adrese tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese T.K.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağına dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesinin zorunlu olduğu açıktır. T.K.'...
İcra Dairesinin 2020/840 esas sayılı dosyasına konu takibin ve tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini istediğini, takibin ve tebligatın usulüne uygun olduğunu, öncelikle davacının süresinde dava açmadığını, öte yandan davacı vekilinin takibin derdestliğine ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, alacak kalemlerinin birbirinden faklı olduğunu, daha önce durdurulan her iki takip ile ilgili itirazın iptali davası açtıklarını ve yargılama sürecinin devam ettiğini, davacı tarafın Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine aykırı şekilde usulsüz tebligat yapıldığına ilişkin beyanlarının da gerçeği yansıtmadığını, ilk tebligat iade döndükten sonra talepleri üzerine icra müdürlüğünce Ticaret Sicil Gazetesinden davacının adresinin sorulduğunu ve gelen yazı cevabına göre tebligat yapıldığını, icra dosyasından yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğunu beyan ederek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bir önceki geri çevirme kararında da belirtildiği üzere Tebligat Yasasının 12 ve 13, Tebligat Tüzüğünün 17. ve 18.maddeleri tüzel kişilere yapılacak tebligat hususunu düzenlemiş olup, anılan madde hükümlerine göre tebligatın tüzel kişinin selahiyetli mümessillerine yapılması, tebligat yapılacak kimselerin herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğin tüzel kişinin evrakı almaya yetkili memuruna o da yoksa o yerdeki memur ve müstahdemlerinden birine yapılması gerekir. Mahkemece geri çevirme kararlarının gereği titizlikle yapılarak gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin davacı şirkete Tebligat Yasasının 12 ve 13, Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 20. ve 21. maddeleri gereğince usulüne uygun bir şekilde tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, ondan sonra yeniden gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dairemizin 19.02.2018 günlü 2015/9064 Esas ve 2018/1142 Karar sayılı ilamıyla davacı ...'a gerekçeli karar tebliğinin doğrudan doğruya Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapıldığı, bu tebligatın usulsüz olması nedeniyle adı geçen davacının adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğinin sağlanması istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Hükmün davalı ...'a tebliğine ilişkin tebligat usulsüzdür. Tebligat mazbatasına verilen meşruatta; "muhatap hazır olmadığından köy muhtarı Ferit Akçan imzasına tebliğ edildi denilmiş" 2 nolu formun kapıya yapıştırıldığına ve komşusuna haber verildiğine ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu nedenle yapılan tebligat usulsüz olduğundan 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca hükmün yöntemine uygun bir biçimde davalı ...'a tebliğine, temyiz süresinin beklenilmesine, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye İADESİNE, 09.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....