WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipten 10.10.2018 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takibe konu kira sözleşmesinde davacının kefilliğini kabul ettiğine dair eşin rızasının bulunmadığını müvekkilinin kefaleti geçersiz olduğundan takibin iptali gerektiğini ayrıca asıl borçlu hakkındaki takip sonuçsuz kalmadan adil kefile başvurulamayacağını, takip dayanağı belgelerin takip talebine eksik şekilde eklenmediğini, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini, ayrıca takibe konu borca ve ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 10.10.2018 olarak düzeltilmesine, takibin, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatın usulüne uygun olarak yapıldığını ayrıca kefaletin geçerli bir kefalet olduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Davacı borçlu şirket vekilinin 02/02/2022 tarihli celsede usulsüz tebligatları sisteme yüklendikleri 05/10/2021 tarihinde öğrendiklerini beyan ettiği, usulsüz tebligat şikayetin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayette bulunması gerektiği, davacı borçlu şirket vekilince 7 günden sonra 16/11/2021 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, davacı vekilince usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde şikayette bulunmadığı, mahkemece şikayetin süreden reddine kararının yerinde olduğu, diğer şikayet sebeplerinin ise usulsüz tebligatı öğrenme tarihinden itibaren usule uygun hale geldiğinden mahkemece bu talebi yönünden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; ödeme emrinin tebliğinde, muhatabın tevziat saatlerinde adreste bulunmadığından muhattabın çarşıda olduğu komşusu Ahmet Tutuş'un sözlü beyanından tespit edilmişse de tebligat tarihinde tebligat yapılan adres çevresinde Ahmet Tutuş isminde bir komşunun bulunmadığı kolluk araştırması ile anlaşıldığı dolayısıyla yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Kanun'un 21/1., 23/7 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ile 35.maddeleri gereğince usulsüz olduğu gerekçesiyle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Mersin 4.İcra Dairesinin 2021/96 esas sayılı dosyasından, Teb.K'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiye, ıttıla tarihi olarak bildirdiği 01.02.2021 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu şirkete gönderilen ilk tebligatın muhatabın adreste tanınmadığından bahisle iade edildiği, adresin kapalı olduğu ya da muhatabın taşındığı yönünde bir araştırmaya ve tespite yer verilmediği, bila tebliğ dönen tebligat işlemlerinin usulsüz olduğu, bu nedenle bu tebligata dayalı olarak TK'nın 35. maddesi kapsamında tebligat yapılamayacağı, ilk derece mahkemesince davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü kararı sonucu itibarıyla doğru ise de, yukarıda anılan gerekçe ile kabulü yerine olaya uygun olmayan gerekçe ile istemin kabulü kararının isabetsiz olduğu belirtilerek davalıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 18.05.2022 olarak düzeltilmesine, aleyhe istinaf bulunmadığından ödeme emrinin iptali talebinin reddine dair hüküm ile...

    Mahkemece; vekil varken asillere tebligat yapılması usulsüz olduğundan ..... ve ..... yönünden borçlu asillere gönderilen icra emirlerinin iptaline; diğer borçlu ..... vekiline icra emri tebliğ edildiği ve süresinde şikayette bulunduğundan bu borçlu yönünden şikayetin esası incelenerek; takip konusu mahkeme kararında yargılama giderlerinden sorumluluk şekli müştereken ve müteselsilen olarak belirlenmediğinden, tüm davalılar arasında takibe konu edilen alacakların bölüştürülmesi gerektiği; bu nedenle ilama aykırı icra emri düzenlendiği gerekçesi ile borçlu Sertan yönünden de icra emrinin iptaline karar verilmiştir. Hüküm borçlular vekilince temyiz edilmiştir. 1-Borçlular..... ve .... hakkında verilen karar incelendiğinde; HMK 73, 81, 82, 83 Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Ne var ki vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz....

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin takibi 05/05/2021 tarihinde banka hesaplarına uygulanan haciz neticesinde öğrendiğini ve aynı gün içinde icra dosyasına vekaletname sunulduğunu, kararın aksine tebliğ tarihinin 26/04/2021 değil, öğrenme tarihi olan 05/05/2021 tarihi olduğunu, uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazdan kaynaklanmakta olup, şikayet süresinin fiilin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün olduğunu, usulsüz tebligat ile takibe dayanak belgenin eklenmemesi sebebiyle takibin iptaline yönelik itirazın, fiili öğrenme tarihi bakımından birbirine paralel olduğunu, usulsüz tebligata yönelik şikayet süre yönünden reddedilmediyse, bununla bağlantılı olarak aynı süre içinde şikayete konu edilen takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmemesi sebebiyle takibin iptali talebinin de esasına girilerek değerlendirilmesi gerektiğini, öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından şikayetçinin bildirdiği tarihin esas olduğunu, takip dayanağı...

      Somut olayda, borçlu şirkete, ödeme emri tebliğinin; "ilgili merciin isteği üzerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. mad. göre örnek 6 formülün parçası muhatabın kapısına yapıştırıldı ayrıca komşusuna haber verildi. Haber verilen komşu isim ve imzadan imtia etti" şerhi ile yapıldığı, ancak (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshasının adresin kapısına asılma tarihinin tebliğ mazbatasında yer almadığı, bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. TK'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar vekili, davacıların borçları bulunmadığı halde davacılar aleyhine icra takibi başlatılıp usulsüz tebligatla icra takibi kesinleştirilip dava konusu 1022 ada 6 parseldeki 1 ve 2, 3 numaralı kereste depolarının, icra marifetiyle davalılardan .....Ltd. Şti.'ne satıldığını, davacıların bu satış işlemine ve takibe karşı yaptıkları itiraz ... 4. icra mahkemesince haklı bulunarak usulsüz tebligat sebebi ile satışın iptal edildiğini , davalıların hepsinin, davacıların borçlu olmadığını ve yurt dışında bulunduklarını ayrıca, tebligatın usulsüz olduğunuda bildiklerini ileri sürüp, mülkiyeti davacılara ait iken davalıların müşterek hareketleri sonucunda haksız olarak davalılardan .... Ltd. Şti. adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

          da usulsüz olduğunun açık olduğunu ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi karşısında ölü kişiye yapılan tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesinin mümkün olmadığından ödeme emrinin iptali gerekeceğini kaldı ki ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden yenileme işleminin iptali şikayeti hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemesi gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve asıl davada; ... 3....

            nın mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temin edilerek dosya arasına eklenmesi; 2-Davalı ... yargılamada kendisini vekili Av. ... ile temsil ettirmesine rağmen gerekçeli kararın vekili yerine davalı asile tebliğ edildiği, ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunun 11/1. maddesinde yer alan "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır" hükmü uyarınca davalı asile yapılan bu tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldığından, anılan davalı vekiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın ve davacı-birleştirilen davada davalı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği sağlanarak temyiz süresinin dolması da beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 29.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu